Gazi Üniversitesi Halk Sağlığı Uzmanı ve Ankara İl Pandemi Kurulu üyesi Prof. Dr. Aksakal, Rusya'nın geliştirdiğini açıkladığı koronavirüs aşısına ilişkin bilimsel çalışmalara ulaşamadıklarını ifade etti. Prof. Dr. Aksakal, "Bizim çok sık kullandığımız araştırma veri tabanları vardır. Onlara girdiğinizde bu aşıyla ilgili çalışmaya çok rastlayamıyoruz. O nedenle bilim camiası olarak bu aşamaya gelmeden önceki araştırmaları incelemeye ihtiyaç duyuyoruz. Özellikle SARS-CoV-2'ye yönelik geliştirilen bu aşının bütün aşamalarının şeffaf şekilde bilim insanlarının ulaşabileceği yerlerde yayımlanmasını Rusya'dan ve aşı üreten herkesten talep ediyoruz" dedi.
Özellikle SARS-CoV-2'ye yönelik Rusya tarafından geliştirilen aşının bütün aşamalarının şeffaf şekilde bilim insanlarının ulaşabileceği yerlerde yayımlanmasını üreten herkesten talep eden GAZİ Üniversitesi Halk Sağlığı Uzmanı ve Ankara İl Pandemi Kurulu üyesi Prof. Dr. Nur Aksakal, Rusya'nın geliştirdiğini açıkladığı koronavirüs aşısına ilişkin bilimsel çalışmalara ulaşamadıklarını belirtti. Aksakal, "Bizim çok sık kullandığımız araştırma veri tabanları vardır. Onlara girdiğinizde bu aşıyla ilgili çalışmaya çok rastlayamıyoruz. O nedenle bilim camiası olarak bu aşamaya gelmeden önceki araştırmaları incelemeye ihtiyaç duyuyoruz' dedi.
- Prof. Dr. Nur Aksakal, Rusya lideri Vladimir Putin'in, koronavirüse karşı geliştirilen ilk aşının tescillendiği yönünde yaptığı açıklamayı değerlendirdi. Aksakal, açıklanan aşının hayvan deneyleri sonrasındaki insan deneyleriyle ilgili bilimsel bir paylaşımına ulaşamadıklarını belirtti. Rusya'nın açıkladığı aşıyı bilim camiasından ziyade televizyonlardan duyduklarını söyleyen Aksakal, "Rusya Devlet Başkanı'nın kızının da dahil olduğu bir gruba aşının yapıldığını ve bundan sonra da kısa sürede üretime geçileceği şeklinde bilgilendik. Bizim çok sık kullandığımız araştırma veri tabanları vardır. Onlara girdiğinizde bu aşıyla ilgili çalışmaya çok rastlayamıyoruz. O nedenle bilim camiası olarak bu aşamaya gelmeden önceki araştırmaları incelemeye ihtiyaç duyuyoruz. Özellikle SARS-CoV-2'ye yönelik geliştirilen bu aşının bütün aşamalarının şeffaf şekilde bilim insanlarının ulaşabileceği yerlerde yayımlanmasını Rusya'dan ve aşı üreten herkesten talep ediyoruz. Diğer taraftan pandemi gibi durumlarda bir aşının üretiliyor haberini büyük bir heyecanla karşılıyoruz ve umarım güvenilir bir aşı olur" dedi.
'GÜVENİLİR OLMASI GEREKİR'
Aşıların güvenilir olması gerektiğini vurgulayan Aksakal, "Bütün aşı üreticileri ve ülkeler bunu bilirler. Buna göre hareket ederler. O nedenle aşı üretimi daha önceden bildiğiniz bir aşının yeni formu bile olsa belli bir süreyi tamamlamak zorundadır. Aşı üretiminde bazı aşamaları kısaltamazsınız. Bu aşamalar güvenlik aşamalarıdır. Aşı üretiminde kişilere yaptığınızda herhangi bir yan etkisi görülecek mi, antikor üretimi ne kadar süreyle pozitif kalacak gibi birtakım çalışmaları kısaltma şansınız yoktur. Güvenlik ile ilgili kısmının çok ciddi şekilde paylaşılması çalışılması lazım. Şu anki aşılarda bu aşamalardan geçiyorlar. Rusya'daki aşının da benzer şekilde bu aşamalardan geçtiğini varsayıyoruz" diye konuştu.
'TÜRKİYE DE 2 MİLYAR DOZUN İÇİNDE'
Prof. Dr. Aksakal, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) zor durumdaki ülkelere aşı sağlamak üzere fonlanan Aşı ve Bağışıklık Küresel İttifak (GAVİ) Platformu olduğunu belirterek, Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ile bir araya gelinip, 2 milyar doz aşı üretimi senaryosu üzerinden bir dağıtım planının yapıldığını kaydetti. Aksakal, şöyle konuştu:
"Aşınız elinizde bol miktarda olmadığı zaman bir önceliklendirme yapmanız gerekecek. Türkiye'de bu planlamalarda bu platformun yani 2 milyar dozun içinde. İlk başta elimize kısıtlı miktarda aşı gelebilir ama 'Bu aşıyı ilk olarak kimlere yapmalıyız' diye düşüneceğiz. Şu anda görünen ilk olarak sağlık personelimize, toplum düzenini sağlayan gruplara, 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olanlara bu aşıyı yapmamız gerekiyor. Bu planlamalar yapıldıktan sonra da elinize gelen aşı miktarıyla peyderpey diğer gruplara aşıyı sunabileceksiniz ama önceliklendirme şart olacak. Rusya 'bu aşının sadece kendi ülkemizde değil diğer ülkelerde de üretimi konusunda girişimlerde bulunuyoruz' dedi. Türkiye'nin bu ilk aşının güvenliği tespit edildikten sonra alma şansı olur mu? Kişisel görüşüm olabileceği yönünde. Ama tabi ki her üretilen aşıyı kontrolsüz bir şekilde almıyoruz. Mutlaka kendi testlerimizi, kendi değerlendirmelerimizi bize sunulan güvenlik profiline bakarak bizde bu aşıdan alabiliriz."