Mersin'de temizlik şefi olarak görev yaptığı Tarsus Devlet Hastanesi'nde 10 Mart'ta koronavirüse yakalanan ve 48 gün yoğun bakımda kalıp, 21 gün de entübe olarak tedavi gören, 2 çocuk babası 49 yaşındaki Ahmet Yertan, plazma tedavisiyle yeniden hayata tutundu. Tedavinin ardından korunmayan ve maske takmayanları uyaran Yertan, "10 dakikalık oksijen için tüm servetimi verirdim" dedi.
"İnsanlar hala anlamış değil"
Evinde dinlenen Ahmet Yertan, kişisel hijyenine dikkat ettiğini, çalıştığı süreçte de çevresindeki herkese çok mesafeli yaklaştığını belirterek, "Allah'ım kimseyi bu hastalığa düşürmesin. Çok kötü bir süreç. Entübe halini zaten hatırlamıyorsunuz. Halüsinasyonların, rüyaların görüldüğü bir süreç. Öteki tarafa gidip gelmek gibi bir şey. Bunu yaşayan bilir. Bazı insanlar hala buna inanmıyor. Bu süreç devam ediyor. Bazı insanlar hala anlamış değil ne yazık ki" diye konuştu.
"Ancak yaşayan bilir"
"Hastalıktan etkileniyor"
Halkın genellikle maske takmadığına dikkat çeken Yertan, "Candan daha önemli bir şey yok, diye düşünüyorum. Çünkü sadece bir kişi hasta olmuyor, bütün aile bundan etkileniyor. 14 gün karantinada kalıyorsunuz, bütün işleriniz aksıyor. Entübe olunca da öbür tarafa gidip geliyorsunuz. Dualarla doktorların sayesinde hayata tutunduk. Cumhurbaşkanı'mıza teşekkür ediyorum. Şehir Hastanesi'nde sağlık hizmetleri ayağımıza geldi. Eğer burası olmasaydı şimdi İstanbul, Ankara yollarına düşmüş, tedavi olmak için hastane arayacaktık. Hemşiresinden hasta bakıcısına her şey muhteşem" şeklinde konuştu.
Maske takmayanı uyarıyor
- "Maske takmayan çok insanla karşılaştım. 'Neden maske takmıyorsunuz?' diye sorduğumda 'Bize bir şey olmaz' diyorlar. 'Ben hiç öyle bir şey demedim ama bana bulaştı. Bir ay boyunca entübe kaldım. Nasıl yaşadım, bilmiyorum' dedim. Bir akaryakıt istasyonuna gittim, 2 genç maske takmamıştı. Hastaneden yeni çıktığımı, 20 gün entübe kaldığımı söyledim. Hemen maskelerini taktılar. Bu hastalık sadece kişiye bulaşmıyor, eve gittiklerinde ailelerine de bulaşıyor. Hep birlikte tedbir almak zorundayız. Hükümetimiz bu konuda çok hassas. Vatandaş da aynı hassasiyette olmalı. Gençler hiç kendilerine bulaşmayacak gibi davranıyor. Ben çok titiz, çok fazla dikkat etmeme, korunmama rağmen yakalandım."