Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, artan koronavirüs vakaları sonrası “Virüs eski gücünde değil. Artan sayılar sebebiyle endişelenmeye mahal yok. Büyüklerimizi ve kronik hastalıkları olanları koruyup, kişisel tedbirlere uyarak normal hayatımıza devam edeceğiz. Aşılarımızı ihmal etmeyelim. Kendi gücümüz Turkovac var” açıklamasında bulunarak topluma güven verici bir açıklamada bulundu.
Bu sözler koronavirüs salgının başından beri her fırsatta toplumu korku salan açıklamalarda bulunan, Prof. Dr. Mehmet Ceyhan tarafından hedef alındı.
Alanı 'Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları' olan ancak her konuda felaket tellallığına soyunan Ceyhan, Bakan Koca’nın aşılama ile hafif belirtilere dikkat çekerek yaptığı açıklamanın “halka moral vermek için durumun iyi olduğunu söylemek” olduğunu savundu ve yine panik havası oluşturmaya çalıştı.
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, halkı sadece korku ve paniğe sürükleyen açıklamalarıyla gündemden düşmüyor. Neredeyse çıkmadığı televizyon programı kalmayan, her konuda açıklamada bulunan Ceyhan, sürekli ‘endişelendiren’ söylemlerde bulunuyor. Başta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) olmak üzere onlarca uluslararası sağlık kuruluşunun açıklamalarını dahi karalıyor. Türkiye’nin salgınla mücadelesini öven uluslararası platformları görmezden geliyor.
Bir televizyon programına katılan Prof. Dr. Ceyhan, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, (CDC) Dünya Sağlık Örgütü, (DSÖ) Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) gibi kurumların okulların açık kalması gerektiği önerilerini çürütmek için bu kurumları itibarsızlaştırmaya girişmişti. Pandeminin başından beri bu kuruluşların yanlışlar yaptığını, onların dinlenmemesini söyleyen Ceyhan, uluslararası sağlık otoritelerini karaladı.
Ceyhan, İstanbul’u, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) ilk görüldüğü Çin'in Hubey eyaletinin merkezi Vuhan'a benzetmişti. “İstanbul'dan başka yerlere yayılıyor. Halk arasında İstanbul için 'Türkiye'nin Vuhan'ı' deniyor. İstanbul'da sokağa çıktığınızda, metroya bindiğinizde, otobüse bindiğinizde virüsü kapmama şansınız çok düşük" demişti.
Açıklamaları sosyal medyada da büyük tepki toplayan Ceyhan hakkında, geçtiğimiz aylarda ‘alenen nitelikli hakaret ve halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit suçlarını işlediği gerekçesiyle’ suç duyurusunda bulunuldu. Kısa süre sonra Twitter’da da ‘MehmetCeyhanTutuklansın’ etiketi altında on binlerce paylaşım yapıldı.
Mehmet Ceyhan, şu an aktif olmayan ve 2005 yılında kurulan Aşı Çalışma Grubu’nun da direktörüydü. Bu grup, Türkiye’de çocukluk ve yetişkin yaş grubunda aşı ve bağışıklama ile ilgili uygulama politikaları belirleyecek etik kurallara uygun bilimsel çalışmalar yapmak amacıyla kurulmuştu. Çalışma grubunda ilaç şirketleri temsilcileri de yer alıyordu.
Ceyhan’a, ilaç şirketleriyle bağlantılı olduğu ve onların çıkarına uygun hareket ettiği suçlamaları yöneltiliyor. Hatta Amerikan ilaç şirketi Pfizer, Ceyhan direktörlüğünü yaptığı Aşı Çalışma Grubu bünyesinde yer alıyordu. Pfizer, Alman biyoteknoloji firması BioNTech ile koronavirüs aşısını geliştiren bir Amerikan ilaç şirketi. Bu bağlantılar, Mehmet Ceyhan’ın çocukları aşı deneği olarak kullandığı iddiasını da gündeme getirmişti.
Ceyhan'ın 2006 yılında Ağrı'da kuş gribi vakaları görüldüğünde de benzer şekilde, en kötü senaryo üzerinden korku pompalamaya çalıştığı açıklamaları mevcut. Ceyhan, “Bölgede tek bir kanatlı hayvan bırakmayacak şekilde itlafın sağlanması gerekiyor” açıklamasında bulunmuştu.