Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs nedeniyle yaklaşık 746 binden fazla kişi yaşamını yitirdi, dünya genelinde ise 20 milyondan fazla kişi virüse yakalandı. American Journal of Tropical Medicine and Hygiene dergisinde yapılan araştırmada sadece virüsün değil, virüse karşı alınan ‘yanlış önlemler’ ve hurafeler nedeniyle yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği, binlercesinin de yaralandığı açıklandı. Söz konusu hurafeler arasında yüksek dereceli alkol, dezenfektan, Metanol, inek dışkısı ve deve idrarı tüketmek gibi sözde önlemler bulunuyor.
Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı ortaya atılan yanlış bilgi ve hurafeler, yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine, binlercesinin de hastanelik olmasına neden oldu. American Journal of Tropical Medicine and Hygiene dergisinde yapılan araştırmada, virüse karşı ‘önlemler’ adı altında ortaya atılan yanlış bilgiler paylaşıldı.
DEZENFEKTAN VE YÜKSEK DERECELİ ALKOL İÇEN 800 KİŞİ ÖLDÜ
American Journal of Tropical Medicine and Hygiene dergisindeki verilere göre, yüksek dereceli alkol ve dezenfektan içen 800 kişi hayatını kaybetti. Metanol içen 5 bin 800’ü aşkın kişi ise hastaneye kaldırıldı ve 60’ı görme kaybı yaşadı. Katar’da dezenfektan içen sağlıklı iki kişi ise zor kurtarıldı.
İNEK DIŞKISI, DEVE İDRARI…
Özellikle Hindistan’da inek dışkısı ve idrarının tüketilmesinin koronavirüse karşı etkili olduğu söylentileri yayıldı. Öte yandan, zehirli bir bitki olan tatuladan yapılma bir içeceği içen 5’i çocuk 12 kişi hastaneye kaldırıldı. Ayrıca Suudi Arabistan’da deve idrarının limonla karıştırılmasının mucizevi bir etkisi olduğu ifade edilse de bu bilgilerin yanlış olduğu dergideki araştırmada defalarca vurgulandı.
YANLIŞ BİLGİLER EN ÇOK HİNDİSTAN, ÇİN, ABD VE İSPANYA’DA YAYILIYOR
Avustralya, Tayland ve Japonya'dan bilim insanlarının yaptığı araştırmada, salgından ziyade yanlış bilgi paylaşımının hızla arttığı ifade edildi. 87 ülke üzerinde yapılan araştırmada 2 bin 300 içeriğin yüzde 87’sinin virüs hakkında yanlış bilgiler ve tavsiyeler içerdiği ortaya çıktı.
Araştırmacılar, sosyal medyada yoğun olarak paylaşılan sözde önlemlerin insanlar için tehlikeli ve ölümcül olabileceğinin altını çizerek hükümetleri ve uluslararası kuruşları yanlış bilgilerle mücadelede daha etkin rol oynamaya çağırdı.