İstanbul Tıp Fakültesi, immün plazma tedavisinde yeni bir cihaz kullanmaya başladı. Cihaz yardımıyla plazmadaki virüs ve diğer patojenlerin arınması sağlanıyor. Prof. Dr. Sevgi Kalayoğlu Beşışık, "Bazen virüs 14 gün değil 35 gün değil daha uzun süre bile barınabiliyor. Biz bu riski düşünerek patojen inaktivasyonu yöntemini kullanma gerekliliği hissettik" dedi.
Koronavirüsle mücadelede "immün plazma tedavisi" uygulanmaya devam ediyor. Bu yöntemle koronavirüsü yenen kişilerin kanından plazma adı verilen sıvı alınarak, koronavirüs tedavisi gören kişiye naklediliyor. İyileştikten sonra 14 gün bekleyen ve plazma bağışı yapacak olan kişiye bağış öncesi iki kez koronavirüs testi uygulanıyor. Testin sonucuna göre plazma alınıyor. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi ise immün plazma tedavisinde yeni bir yöntem kullanmaya başladı. Yöntemin adı 'Patojen İnaktivasyonu.' Yurt dışından getirilen bir cihaz sayesinde bağış aşamasında plazmadaki olası virüs ve diğer patojenlerin arınması sağlanıyor. Plazmada bir mikroorganizma tespit edildiğinde uygulanan yöntemle o mikroorganizmanın çoğalması engellenmiş oluyor. İstanbul Tıp Fakültesi Hematoloji Öğretim Üyesi ve Kan Bankası Sorumlusu Prof. Dr. Sevgi Kalayoğlu Beşışık, patojen inaktivasyonu yönteminin detaylarını anlattı.
"HASTAYA BİR BULAŞMA OLMASINI ENGELLEYECEK BİR CİHAZ"
İstanbul Tıp Fakültesi'nde cihazın kullanımının yeni başladığını ifade eden Hematoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kalayoğlu Beşışık, "Aslında bu cihaz trombosit ve plazma için kullanılmakta olan ama ülkemizde yeni kullanılmaya başlanmış bir cihaz. 'Patojen inaktivasyonu' dediğimiz duruma yardımcı oluyor. Patojenlerin başlığının altında virüsler, mantarlar, bakteriler dediğimiz mikroorganizmalar yer alıyor. Dolayısıyla bu cihaz eğer trombosit dediğimiz kan bileşeni veya şimdi gündemde olan immün plazma dediğimiz diğer bir kan bileşeninin içerisinde mikroorganizmalar varsa bunların ürünün içerisinde çoğalmasını ve dolayısıyla vereceğimiz hastaya bir bulaşma olmasını engelleyecek bir cihaz" dedi.
"KAN BİLEŞENİNİ ULTRAVİYOLEYE MARUZ BIRAKIYORSUNUZ"
Cihaz yardımıyla kan bileşeninin ultraviyoleye maruz bırakıldığını belirten Prof. Dr. Sevgi Kalayoğlu Beşışık, "Burada solüsyon mikroorganizmanın DNA'sı veya RNA'sına bağlanarak geri dönüşümsüz bir şekilde onun çoğalmasını engelliyor. Biz de immün plazmada olası bir viral bulaşma durumunu dikkate alarak tedavi amaçlı vereceğimiz plazmalarda, patojen inaktivasyonu yönteminin kullanılması gerekliliğini düşündük ve bu cihazı edinme yoluna başvurduk. Bazen virüs 14 gün değil 35 gün değil daha uzun süre bile barınabiliyor. Biz bu riski düşünerek patojen inaktivasyonu yöntemini kullanma gerekliliği hissettik. Bu sadece immün plazma için değil diğer her gün kullanımda olan trombosit dediğimiz diğer kan bileşeni için de geçerli bir yöntem" diye konuştu.
PATOJEN İNAKTİVASYONU YÖNTEMİ NASIL UYGULANIYOR
- "Buna aferez cihazı deniyor. Aferez cihazından ürünü bir torba içerisinde elde ediyoruz. Onu elde ettikten sonra bağışçı kişi serbestleşiyor ama bizim işimiz devam ediyor. O ürün torbasını alacağız ve bu cihazın içine özel bir bölmeye yerleştireceğiz. Bir solüsyon bu görevi yapacak. Ama önce ultraviyoleye maruz kalıyor ve solüsyon bu şekilde patojeni inaktive edebiliyor. Yaklaşık 7 dakikalık bir işlem. Cihazın kendi bir bölmesi var. Açıp ürünleri yerleştiriyorsunuz. 7 dakika sonra patojen inaktivasyonundan emin olduğunuz bir ürünü alıp isterseniz donduruyor isterseniz hastaya gönderiyorsunuz."