Aynı evde yaşadığı kızıyla yakalandığı koronavirüsü yenen ancak beraber kaldığı kayınpederini kaybeden insani yardım gönüllüsü Turgut Tunç, “Bu hastalığı yaşamamış, kayıp vermemiş kişilerin bunu anlaması çok mümkün değil. Yaşadığım acıları bilselerdi, bırak maske takmamayı sokağa çıkmazlardı” dedi.
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Kovid-19) salgını, alınan tedbirlerle durdurulmaya çalışılırken, Kovid-19 hastaları hastanede yoğun bir tedavi sürecinden geçiyor. Hastaneden taburcu olduktan sonra belli bir süre kendilerini karantinaya alan hastalar, geçirdikleri sıkıntılı günleri, hastalık sürecinde neler yaşadıklarını anlattı.
Aynı evde yaşadığı kızıyla yakalandığı yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen ancak beraber kaldığı kayınpederini kaybeden insani yardım gönüllüsü Turgut Tunç, zorlu günlerini anlattı. Nisan ayı başında eşi, kızı ve kayınpederiyle Şile’de bulunan köy evlerinde kalmaya başladıklarını, bu süreçte eşi dışında herkesin koronavirüse yakalandığını anlatan Tunç, başlarda göğüs ve sırt bölgesinde acı duymaya başladığını ama sağlık çalışanlarının yükünü düşündüğü için hastaneye gitmediğini söyledi. Bir kaç gün sonra ağırlaşınca Şile Devlet Hastanesi’ne gittiğini bu sırada kayınpederinde de benzer belirtilerin ortaya çıktığını belirten Tunç, kayınpederinin Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildiğini, kendisinin de bir hafta hastanede kalıp test sonucunu beklediğini söyledi. Bir hafta sonra kayınpederinin vefat haberini aldıklarını anlatan Tunç, kendisine de test sonucunun pozitif olduğunun haberinin geldiğini belirtti.
Evdeki karantina sürecinde çok sıkıntılı günler geçirdiğini, sağlık ekiplerinin ilaçlarını köye kadar getirdiğini ifade eden Tunç, sağlık görevlilerinin her gün kendisini arayarak durumunu sorduğunu söyledi. O dönemde “artık yolun sonu buraya kadarmış” dediğini belirten Tunç, şöyle devam etti: “Yakınlarınızda bir acı yaşamadıysanız inanın bunu anlamıyorsunuz. Sokaklarda şu anda maske takmayanları ya da sosyal mesafe konusunda olumsuz örnekleri görüyorum. Çok üzülüyorum. Hangi birine bir şey diyebilirsiniz ki? Eğitim şart. Yaşadığım acıları bilselerdi, bırak maske takmamayı sokağa çıkmazlardı. Allah kimseye yaşatmasın. Bu süreçte 8-9 gün çok sıkıntı yaşadım. Adeta ölümü yaşıyorsunuz.”
Düşmanımın başına gelmesin
Kovid-19 mücadelesini kazanan 42 yaşındaki Songül Perçin, ilk başta hastalığın ne olduğunu anlamadığını söyledi. Ağır semptomlar yaşadığını belirten Perçin, hastalık günlerini “Nefes almakta çok zorlandım, tepki vermemeye başladım. İlk başta boğazım çok kötü olmuştu. Koku ve tat alamıyordum, hiçbir şeye tepki veremiyordum, nefes alamıyordum. Gerçekten zor günlerdi. Hastaneye yatıp, ilaç aldıktan sonra biraz daha iyi hissettim” şeklinde anlattı. Hastanede son yapılan Kovid-19 testinin negatif çıkmasıyla taburcu edilen Perçin, kendini 14 gün karantinaya aldığını kaydetti. Herkesi dikkatli olması konusunda uyaran Perçin, “Allah düşmanımın başına dahi vermesin. Çok zor bir hastalık” dedi.
Çok zorlu bir süreç yaşadım
- Hastalığı yenen 55 yaşındaki Aziz Baydır ise çok zorlu bir süreç yaşadığını belirterek, yaşadıklarına ilişkin şunları anlattı: “İlk önce ateşim çıktı, iştahım kesildi. Hastaneye gittik ve test yapıldıktan sonra koronavirüs teşhisi konuldu. Çok kötü bir hastalık. 12 gün hastanede yattım, 14 gün de evde karantinada kaldım. Yaklaşık bir ayda kendime gelebildim. Bütün insanların yasağa, kurallara uymasını isterim, sosyal mesafe korunmalı. Tüm sağlık ekiplerinden Allah razı olsun.” Hastanede yattığı sürede aile bireyleriyle sadece cep telefonu aracılığıyla görüntülü olarak görüşebildiğini ifade eden Baydır, hastalık teşhisi konulduktan sonra aile bireylerinin de tedbiren kendilerini evde karantinaya aldıklarını söyledi. Baydır, iyileştikten sonra hastaneye giderek iki kez plazma bağışında bulunduğunu sözlerine ekledi.