Türkiye, yüzyılın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle sarsıldı. İlki 7,7 ikincisi 7,6 büyüklüğündeki deprem; Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'da büyük yıkıma yol açtı. Gaziantep'in Şehitkamil ilçesi Batıkent Mahallesi'ndeki Emre Apartmanı da depremde tamamen yıkıldı. Emre Apartmanı'nın kolonlarının kesildiği iddiasıyla mahkemelik olduğu ortaya çıktı. Emre Apartmanı gibi daha çok sayıda binanın kolonların kesildiği görüldü. Hürriyet'in haberine göre; İTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Yüksel, İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi Özer Or ve Avukat Ayşe Hüseyinoğlu kolon kesme ile ilgili merak edilenleri yanıtladı.
Kolonların yapının asli taşıyıcıları olduğunu söyleyen Prof. Dr. ErcanYüksel, “Düşey ve yatay yükleri taşımak için kullanılan sistemler çerçeve olarak adlandırılır. Bu çerçevelerin düşey elemanları da kolonlardır. Dolayısıyla sistem üzerinde taşınan yüklerin emniyetle katlar arasında ve temele aktarılmasını sağlarlar. Binalar için bu denli önemli olan kolonlar deprem sırasında da yapının en önemli elemanıdır. Bunlardan birinin dahi kesilmiş olması yapı davranışını tamamen değiştireceği için kabul edilemeyecek çok ciddi bir hatadır” dedi.
Ercan sözlerine şöyle devam etti: “Bir evde kaç kolon olacağı sorusunun da net bir cevabı yok. Burada elimizdeki en önemli resmî belge, o binanın oluşturulması için inşaat mühendisleri tarafından hazırlanan projelerdir. Bunlar yaptıkları hesap sonuçlarına dayalı olarak gerektiği kadar kolon yerleştirirler.”
Bir binanın taşıyıcı sistemine ancak onu daha güçlü duruma getirmek için müdahale edilebileceğinin altını çizen Özer Or, “Bu uygulamalara güçlendirme projesi diyoruz. Güçlendirme Projeleri de aynı yeni yapı projeleri gibi ilgili yerel yönetimler tarafından ruhsatlandırılır ve yapı denetim mevzuatına uygun olarak denetlenir” dedi.
Prof. Yüksel, kolonu kesilmiş bir binayı 5 büyüklüğündeki bir depremin yıkabileceğini hatta deprem haricinde de çok büyük bir yıkımla karşılaşılmasının mümkün olduğunu belirterek, bu işlemi yapan kişilerin başlarına gelebilecek olayın ‘cahil cesaretiyle’ hareket ettiğini söylüyor. “İnşaat mühendisleri yapının mimari projelere uygun olacak şekilde uygun yerlere gerekli olduğu miktarda kolon yerleştiriyor. Hesaplar da bu kolonların bulunması durumuna göre yapılıyor. Yani bunlardan biri ortadan kaldırılırsa yapılan hesap modeli de tamamen değişiyor ve yapı o yükleri taşıyamaz hale geliyor. Önemli bir etki olan ve sistemin gerçek kapasitesini ortaya çıkaracak olan deprem yüklemesi söz konusu olduğunda kolonların eksikliği durumunda yapının da göçmesi kaçınılmaz.”
Yüksek binaların altında bulunan bazı dükkanlar, içeriyi büyütmek adına kolon kesimine başvuruyor. Bunun kesinlikle kabul edilemeyecek bir şey olduğunu söyleyen Prof. Ercan, vatandaşın bunu nasıl anlayabileceğini ise şu şekilde açıkladı: “Öncelikle altında her market olan bina için kolonları kesmiş diyemeyiz. En kolay akla gelen yıkılma sebeplerinden biri olması dolayısıyla en çok bu dillendiriliyor. Kolonun kesildiğini anlamak zor olsa da bazı şekillerde fark etmek mümkün. Kendi dairenizde kolonun nerde olduğunu biliyorsanız alt katlara indiğinizde o kolonu görmüyorsanız kesilme işleminin gerçekleştiği anlaşılabilir. Çünkü kolonun temele kadar sürekli olması gerekli.” Prof. Yüksel, “Binayı teslim aldıktan sonra boya, badana gibi şeyler haricinde hiçbir müdahale olmaması gerekiyor. Bu sistem kolon kesilmesi gibi sebeplerle bozulduğu anda belirsizlikler ortaya çıkar. Deprem de bu tür yapılan işlemlerin açığa çıkmasına sebep oluyor” ifadelerini kullandı.