Yeni Şafak

İstanbul'da bugün sahur saat kaçta? 19 Mart İstanbul sahur vakti

19:1618/03/2025, Salı
Yeni Şafak
İstanbul sahur vakitleri
İstanbul sahur vakitleri

İstanbul'da sahur saatine dakikalar kaldı. Ramazan ayında oruç tutanlar gün gün imsak vaktini takip etmeye devam ediyor. Mübarek Ramazan ayında sonlara yaklaşılırken, İstanbul'da bugün sahur saat kaçta? sorusu da araştırılıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın İstanbul İmsakiyesine göre, bugün İstanbul'da sahur saat 05.37'de olacak.

Tüm dünyadaki Müslümanlar için ayrı bir öneme sahip olan, rahmet, mağfiret ve Kur'an ayı olarak kabul edilen Ramazan ayı coşkusu sürüyor. İstanbul'da da oruç tutanlar sahur vakitlerini sorgulamaya devam ediyor. Derlediğimiz haberimizde, İstanbul İmsakiyesi ve sahur vakitlerini öğrenebilirsiniz. İşte 19 Mart İstanbul sahur vakti.


İSTANBUL'DA SAHUR SAAT KAÇTA?

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi internet sitesinde yayınlanan İstanbul İmsakiyesine göre, İstanbul'da bugün sahur vakti saat 05.37'de.

Sabah namazı imsak vaktinin girmesiyle kılınabilir mi?

Sabah namazının vakti, tan yerinin ağarması demek olan ikinci fecrin doğmasından başlayarak güneşin doğmasına kadar devam eder. Buna göre imsak vakti, başka bir deyişle oruç yasaklarının başlama vakti, fecr-i sâdıkın oluşması, yani tan yerinin ağarmasıdır. Kur’ân-ı Kerîm’de, “Artık (Ramazan gecelerinde) eşlerinize yaklaşın ve Allah’ın sizin için takdir ettiklerini isteyin. Şafağın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yiyin, için sonra akşama kadar orucu tamamlayın.” (el-Bakara, 2/187) buyrulmaktadır. İmsak ile birlikte sabah namazının vakti girdiğine göre bu vakitte sabah namazı kılınabilir. Bununla birlikte, konuyla ilgili bazı rivâyetlere dayanan Hanefîler, biraz geciktirilerek (isfar vaktinde) kılınmasını daha uygun (müstehap) bulmuşlardır (İbnü’l-Hümâm, Fethü'l-kadîr, 1/225; İbn Kudâme, el-Muğnî, 1/286; Zeylaî, Tebyîn, 1/82). Nitekim Peygamber Efendimiz de bunu tavsiye etmiştir (Tirmizî, Salât, 3 [154]).

Sabah namazının vakti, güneşin doğmasına kadar devam eder. Zira Cebrâil’in Hz. Peygamber’e (s.a.s.) imamlık ettiğine ilişkin hadise göre Cebrâil sabah namazını birinci günde tan yeri ağardığında, ikinci günde de ortalık aydınlanıp güneş doğmasına yakın bir vakitte kıldırmış ve, “…Bu, senden önceki peygamberlerin (namaz) vaktidir ve (namazlar için) vakit bu iki vaktin arasıdır.” (Ebû Dâvûd, Salât, 2 [393]; Tirmizî, Salât, 1 [149]) demiştir.


"Reflü hastaları iftarda hızlı yemek tüketmemeli"


Ramazan ayında reflü sorunu yaşayan kişilerin, mide asidini artırmayacak ve reflü şikâyetlerini tetiklemeyecek şekilde beslenmeleri gerektiğini belirten Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Orhan Kocaman, "Gün boyu aç kalındığı için iftarda hızla ve büyük porsiyonlarla yemek tüketmek mideyi gereğinden fazla doldurur. Mide basıncını artırarak mide asidinin yemek borusuna kaçmasına neden olur. Yemeklerin yavaş yenmesi, lokmaların iyi çiğnenmesi ve midenin birden aşırı doldurulmaktan kaçınılması reflü şikâyetlerinin oluşumunu engeller veya şiddetini azaltır" dedi.


Medical Park Bahçelievler Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Orhan Kocaman, reflü hastalarının Ramazan'da nasıl beslenmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulunu.


"Yemek sonrası sütlü tatlılar tercih edilmeli"

Ramazan ayında reflü sorunu yaşayan kişilerin, mide asidini artırmayacak ve reflü şikâyetlerini tetiklemeyecek şekilde beslenmeleri gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Kocaman, "Oruç süresince mide uzun süre boş kaldığı için iftar ve sahurda yapılan yanlış tercihler reflü şikayetlerini şiddetlendirebilir. İftarda ılık su ve hurma ile orucu açtıktan sonra az yağlı bir çorba içmek mideyi beslenme ve sindirime hazırlayacaktır. Domates, portakal suyu, gazlı içecekler gibi mide asidini artırabilecek besinlerden kaçınılmalıdır. Yemek sonrası şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar veya meyve tercih edilebilir. Mide boşalmasını geciktirerek reflüyü artırabilecek kızartma ve aşırı yağlı yiyeceklerden kaçınmak gerekir" diye konuştu.


"Çay tüketimi ölçülü olmalı"

Toplumsal kültürümüzün en önemli alışkanlıklarından biri olan çay tüketiminin Ramazan ayında ölçülü olması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Kocaman, "Özellikle mide asidini artırma kabiliyeti olan kahve tüketiminden uzak durulmalıdır. İçecek olarak bitki çayları tercih edilebilir. Ramazan ayının ikinci önemli ritüeli olan sahurda ise kompleks karbonhidratlar tüketilmelidir. Tam tahıllı ekmek ve yulaf gibi besinler mideyi uzun süre tok tutma özellikleri nedeniyle tercih edilmelidir. Protein içeriği açısından zengin olan haşlanmış yumurta, az yağlı peynir ve yoğurt gibi besinler mideyi uzun süre dengede tutacağı için tüketilebilir" şeklinde konuştu.


"Ağır hamur işleri mideyi yorabilir"

Ramazan ayında yapılan bazı beslenme hatalarının reflüyü tetikleyerek mide yanması, ekşime, geğirme ve göğüs ağrısı gibi şikâyetleri artırabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Kocaman, şu bilgileri paylaştı: "Gün boyu aç kalındığı için iftarda hızla ve büyük porsiyonlarla yemek tüketmek mideyi gereğinden fazla doldurur. Mide basıncını artırarak mide asidinin yemek borusuna kaçmasına neden olur. Yemeklerin yavaş yenmesi, lokmaların iyi çiğnenmesi ve midenin birden aşırı doldurulmaktan kaçınılması, reflü şikayetlerinin oluşumunu engeller veya şiddetini azaltır. Kızartmalar, ağır hamur işleri, yağlı etler mide boşalmasını geciktirerek reflü riskini artırır. Izgara, haşlama veya fırın yöntemleriyle pişirilmiş hafif yemeklerin tercih edilmesi reflüyü engelleyebilir. Sahuru atlamak mideyi uzun süre boş bırakarak asit üretimini artırır. Gazlı içecekler, asitli meyve suları (portakal, limon, greyfurt gibi) mide asidini artırarak reflüyü tetikler."


"Çorba içtikten sonra 10-15 dakika bekleyip ana yemeğe geçilmeli"

Uzun süren açlık sonrası iftarda nelere dikkat etmememiz gerektiğini anlatan Prof. Dr. Demirel, "Ramazan ayında uzun saatler süren açlıktan sonra iftarda yapılan yanlış beslenme alışkanlıkları mideye ciddi yük bindirebilir, reflüyü tetikleyebilir ve sindirim problemlerine yol açabilir. Bu yüzden, iftarda aşırı yemek yemek yerine dengeli ve aşamalı bir beslenme düzeni tercih edilmelidir. Oruç, hafif ve besleyici besinlerle açılmalıdır. Mideye bir anda yüklenmemek için çorba içtikten sonra 10-15 dakika bekleyip, ana yemeğe geçmek sindirim sistemine zaman tanıyacaktır. Ana yemekten sonra 30-45 dakika bekleyerek tatlı veya meyve tüketmek mideyi yormadan sindirimi destekler. İftardan sonra bol su içmek sindirimi kolaylaştırır. Bu beslenme düzeni sayesinde hem sindirim sistemi korunur hem de reflü ve mide sorunları önlenebilir" ifadelerini kullandı.


"Sahur sonrası hemen yatılmamalı"

Sahurdan hemen sonra yatmanın reflü problemlerini artırabileceğini belirten Prof. Dr. Kocaman, "Yemek yedikten sonra mide asidi aktif hale gelir. Yatar pozisyona geçmek mide asidinin yemek borusuna kaçmasını kolaylaştırır ve reflü semptomlarını artırır. Mide dolu olduğu için yatarken sindirim yavaşlar, şişkinlik ve rahatsızlık hissi ortaya çıkabilir. Uyku sırasında sindirim sistemi daha yavaş çalışır. Yatmadan önce yemek yemek, kilo alımına ve mide rahatsızlıklarına sebep olabilir. Yemek sonrası mide yoğun bir şekilde çalışırken uyumak, huzursuz bir uykuya ve mide rahatsızlıklarına neden olabilir. En az 30-60 dakika dik pozisyonda kalmak reflü riskini azaltır. Sahurdan sonra hafif hareketler yapmak (örneğin kısa bir yürüyüş) sindirimi kolaylaştırır. Yatarken baş kısmını yüksekte tutmak mide asidinin yemek borusuna kaçmasını önleyebilir" dedi.

#İstanbul sahur vakti
#İstanbul sahur saati
#Ramazan
#İstanbul İmsakiyesi 2025
Yorumlar

Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.

Henüz yorum bulunmuyor

İlk yorumu siz yapın.

Kapat

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.