İdam geri gelecek mi? 15 Temmuz'da başlatılan darbe girişiminin ardından darbeciler etkisiz hale getirilmişti. Darbecilerin yakalanmasının ardından idam edilmeleri gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Müezzinoğlu idam konusunda açıklamalarda bulundu. Peki idam geri gelecek mi?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kısıklı'da darbe girişimine karşı toplanan halka seslendi. FETÖ mensubu askerlerin darbe girişiminin, meydanlara çıkan halkın sayesinde engellendiğini belirten Erdoğan, "Hamd olsun bu girişim bekledikleri gibi sonuçlanmadı. Çünkü biz şuna inanmıştık: Kaderin üstünde bir kader vardır. Güçlü olan haklı değil, haklı olan güçlüdür demiştik" dedi. ABD'ye de çağrıda bulunan Cumhurbaşkanı, FETÖ lideri Fetullah Gülen'in iade edilmesini istedi.
Vatandaşların sık sık darbecilere karşı slogan atarken kullandıkları, "İdam isteriz" ifadelerine de yanıt veren Cumhurbaşkanı, "Her talebin değerlendirilmesi demokratik ülkelerde bir haktır. Bunlar parlamento çatısı altında değerlendirilir" diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Biliyorum ki Türkiye'nin şu anda dört bir yanı bu heyecanı sizlerle beraber yaşıyor. Bu ülke, paralel devlet yapılanmasından çok çekti. Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet olan bu yapıdan çok çekti.
Bu milleti yurt dışından, Amerika'sından Avrupa ülkelerine varıncaya kadar her yerden bu ülkeyi, bu devleti yalan yanlış, asparagas haberlerle adeta şikayet ettiler. Şimdi ben buradan Amerika'ya sesleniyorum, Sayın Başkan'a sesleniyorum: Sayın Başkan, Pensilvanya'daki 400 dönüm arazi içinde olan bu zatı bize verin demiştim. Bunların darbe girişiminde olduğunu size söylemiştim ama dinletemedim. Bu darbe girişiminden sonra tekrar sesleniyorum: Pensilvanya'daki bu zatı artık Türkiye'ye teslim edin.
Eğer biz stratejik ortaksak o zaman ortağınızın bu talebini lütfen yerine getirin diyorum. Siz bizden hangi teröristi istediyseniz biz size teslim ettik. Artık terör listemizin içinde olan bu zatı da bize teslim edin diyoruz.
Hamd olsun bu girişim bekledikleri gibi sonuçlanmadı. Çünkü biz şuna inanmıştık: Kaderin üstünde bir kader vardır. Güçlü olan haklı değil, haklı olan güçlüdür demiştik.
Hiç endişeniz olmasın, biz sadece Allah'ın huzurunda rükuya eğiliriz. Başkalarının önünde eğilmek bize yakışmaz. Bütün bu operasyonlarda ne yazık ki polislerimizden şehitlerimiz oldu, sivillerimizden şehitlerimiz oldu. Ben tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralılarımız var. Yaralılarımıza da Allah'tan şifa diliyorum. O arkadaşlarımızdan şehit olanlar oldu.
Bu süreç içerisinde gerçekten bu olaylar Silahlı kuvvetlerimizin içinde bir azınlığın yapmış olduğu eylemlerdir. Yoksa, Silahlı kuvvetlerin kendisinin değil. Çünkü silahlı kuvvetlerimizin içinde bunlar bir urdur. Şimdi bu ur temizleniyor. Silahlı kuvvetlerimiz kendine yakışır bir noktaya doğru gidecek. Bu arada yargıya da çok teşekkür ediyorum. Yargı, ülkemizin dört bir yanında. Makamlarına, mevkilerine, rütbelerine bakmadan kim olursa olsun, emniyet teşkilatıyla el ele vermek suretiyle bunları toplayarak tutuklama kararını verdiler ve bunları tutukladılar.
Her talebin değerlendirilmesi demokratik ülkelerde bir haktır. Bunlar parlamento çatısı altında değerlendirilir. Bunun için bir yerlerden izin almaya gerek yok fakat şu anda biliyorsunuz bu yapı İstikbal Savaşı'nın mücadelesini vermiş olan TBMM'yi de bombaladı. Ve bugün bu yapı, bu bombaladıkları yapı artık Parlamento çalışmalarının duracağını sanıyordu. Parlamento bugün bir araya geldi ve her siyasi parti bir ortak bildiri yayınladılar.
Ortak bildiri aynı zamanda bizim de bildirimizdir. Biz de bu bildirinin altına imzamızı koyarız. Bu birliğe, beraberliğe her zaman ihtiyacımız var. Bunu yaptığımız anda bizim aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Onlar isteseler de istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.
Bütün mesele ne biliyor musunuz? Sizin ilk andan itibaren millet olarak meydanlara çıkışınız var ya, o çıkışınız her şeyi altüst etmiştir. Diyorum ki, merhamet yok. Gerek başbakanımız, gerek hükümetimiz, gerek devletimizin tüm kurumları çalışmalarını sürdürüyor. Alınan birçok general, albaylar var. Ben buradan bir şeyi sizlere hatırlatmak istiyorum: Şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri ile milletimizi karşı karşıya getirmek isteyen dış güçler olabilir. İçeriden takviyeli güçler olabilir. Sakın bu oyunlara gelmeyelim. Eninde sonunda bu Silahlı Kuvvetler bizimdir. Bu Silahlı Kuvvetler paralel yapının değildir. Bu kardeşiniz de, Anayasa'nın hükmü gereğince Silahlı Kuvvetlerin başkomutanıdır.
Ben şu anda karşımda Türkiye'nin bir özetini görüyorum. Bu özet sizsiniz. Hamd olsun, şu anda yargısıyla, polisiyle, askerimizin o dürüst olan kesimiyle, yönetim kurumlarıyla el ele birlikte, beraber aydınlık geleceğe yürüyoruz.
Şu anda binlerce yargı mensubu açığa alındı. HSYK'dan beş tanesi açığa alındı. AYM'den iki tanesi aynı şekilde. Şu anda yargı gerçekten kararlarını süratli bir şekilde veriyor. İnşallah yarınlara birlik, beraberlik ve güçlü bir şekilde yürüyeceğiz.
Başbakan Binali Yıldırım, TBMM önünde toplanan kalabalığa hitap etti. 'İdam isteriz' sloganlarının atılması üzerine "Mesajınızı aldım. Mesajınızı aldık. Gereken neyse yapılacak. Bunlar, bu çapulcular Türk milletini tanımamışlar. Bunlar okyanus ötesine akıllarını satmış alçaklardır" dedi.
Başbakan Yıldırım ve Meclis Başkanı İsmail Kahraman, TBMM önünde toplanan kalabalığa Meclis çıkışında hitap etti. 'Dik dur eğilme, bu millet seninle' sloganı atan gruba seslenen Yıldırım, "Biz Hakk'ın önünde eğiliriz. Başka hiçbir yerde eğilmeyiz. Türkiye'de asker kıyafeti içerisine girmiş paralel terör çetelerinin Türkiye'nin birliği, beraberliği, kardeşliğini bozmaya yönelik kalkışmasını; demokrasi nöbeti tutarak, tankların üzerine çıkarak, gerekli dersi veren bu yüce milletin adı Türk milletidir. Sizlerle onur, gurur duyuyorum. İş henüz bitmedi. Görev henüz bitmedi. Buradan sonra Kızılay'a iniyoruz. Demokrasi nöbetine devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
'İdam isteriz' sloganlarının atılması üzerine ise Başbakan Yıldırım, "Mesajınızı aldım. Mesajınızı aldık. Gereken neyse yapılacak. Bunlar, bu çapulcular Türk milletini tanımamışlar. Bunlar okyanus ötesine akıllarını satmış alçaklardır. Bu millet ne kadar zorlukları aşa aşa geldi. İşte demokrasimize, milli iradeye darbe yapmaya kalkanlar darbeyi kendileri yemiştir. Türk milleti bunlara en büyük darbeyi vurmuştur. Hepinizin alnından öpüyorum. İstiklal uğrunda, gelecek uğrunda, ülkemizin bekası uğrunda tankların tepesine çıkan, askerlerin göğsüne yumruğuyla 'dur' diyen bu asil milletin evlatlarının hepsinin gözlerinden, alnından öpüyorum" diye konuştu.
"BU ALÇAK TERÖR ŞEBEKESİNİ YOK ETMEDEN BİZE UYUMAK HARAM"
Türkiye'de ister bölücü ister paralel hiçbir terör örgütüne asla yer olmayacağını vurgulayan Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu: "Bunları her şeyi hesap ettiler ama bir şeyi unuttular. O da bu ülke sevdalısı Başkomutan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Onun dirayeti, onun bu millet sevdası karşısında hiçbir gücün duramayacağını bir kez daha cümle alem gördü. Bu ülkede ister bölücü ister paralel hiçbir terör örgütüne asla ve asla yer olmayacak. Birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi bozmaya çalışanlar gerekli cevabı en sert şekilde alacaklardır. Bu alçak terör şebekesini, bu alçak bölücü terör örgütünü yok etmeden bize uyumak haramdır"
Meclis önünde toplanan kalabalığı Kızılay'a davet eden Başbakan Yıldırım, "Şimdi sizleri Kızılay'a, ikinci demokrasi nöbetine davet ediyorum. Hep beraber Kızılay'a gideceğiz. Dünyaya dosta düşmana Türk'ün, Türk milletinin bağımsızlık sevdasını en iyi şekilde haykıracağız" dedi. Başbakan Yıldırım'ın konuşması sırasında ayrıca "'Vur' de vuralım, 'Öl' de ölelim" ve "Meclis'te PKK istemiyoruz" sloganları da atıldı.
tvnet'e konuşan Müezzinoğlu, sivil toplum kuruluşlarına bugün saat 13.00'te TBMM'ye gelmeleri yönünde çağrı yaptı.
Müezzinoğlu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada ise “Milletimiz dik duruşuyla asaletini gösterdi teşekkürler milletin sivil toplum kuruluşlarını saat 13.00'te Gazi Meclis'e bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Müezzinoğlu daha sonra attığı tweet'te de şöyle dedi:
'Bu büyük millet "Yerli ve milli" olmanın ne olduğunu hainlere net birşekilde gösterdi.Yakında da öğretecek İnşaallah'
İdam geri gelecek mi? Darbe girişimlerinin ardından 'idam' gündeme geldi. Halkın 'idam istiyoruz' tezahüratlarına karşılık olarak açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her talebin değerlendirilmesi demokratik ülkelerde bir haktır" dedi. Peki idam geri gelecek mi?