Türkiye’de 449 cezaevinin toplam kapasitesi, 211 bin 274 olmasına rağmen cezaevlerindeki tutuklu, hükümlü ve hüküm özlü sayısı ise 246 bin 426 kişi. Bunun anlamı cezaevlerinin doluluk oranının yüzde 117 olduğu ve bu durumun birçok sorunu da beraberinde getirdiğini belirten Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, 5 bin FETÖ’cü hâkim ve savcının mağdur ettikleri kişilerin davalarının yeniden görüşülmesi veya bazı suçlar hariç genel bir af yapılmasının ülkenin ve milletin faydasına olduğunu belirtti.
Hüseyin Demir; “15 Temmuz darbe girişimi ile devletin birlik ve bütünlüğüne kast eden Fetö terör örgütü, devletin farklı birimlerindeki yapılanması ile var olduğu günden itibaren fetö terör örgütüne karşı olan veya olabilecek kişilere her türlü zararı vermiş bir örgüttür. Bu terör örgütüne mensup 5 bin civarı hâkim ve savcıların görevde oldukları sürede içinde yaklaşık 250 bin civarı kişinin davalarına baktıkları aşikar olup kendilerinden olmayanlara ne şekilde husumet besledikleri bilindiğine göre nice insanı mağdur etmiş, Fetöçü hâkim ve savcıların baktığı davaların yeniden incelenmesi adaletin yerine gelmesi için önemli acil ve gerekli bir durum” şeklinde konuştu.
Demir, “Devlet Bahçeli’nin kader mahkûmlarına yönelik her fırsatta tekrarladığı af çağrısının dikkate alınmasının gerektiğini düşünüyoruz. Bahçeli’nin ceza evleri koşullarının ne denli insanlık dışı olduğunu yaşam koşullarının zorlukları doluluk oranının yüksekliği, cezaevlerinin ıslah özelliğini yitiriyor olması provokasyonlara yönelik uygun bir zeminin olduğunu hatırlatması ve bunlar için acilen bir önlem alınması gerektiğine sahsım olarak katılıyor ve desteklediğimi ifade etmek isterim” dedi.
Araştırmacı yazar Hüseyin Demir; Bugün itibarıyla cezaevlerinde 246 bin 426 kişi var. 48 bin 924 terör suçlusunun ise 34 bin 241’i FETÖ’den içeride olduğunu, FETÖ’cülerin %80 devlete sızıp önemli görevlerde çalıştıkları düşünülürse mağdur ettikleri 100 binlerin içinde kendisinin de yer aldığını, 5 bin FETÖ’cü hâkim ve savcının hüküm verdiği kişilerin suçsuz olma ihtimali çok yüksek olduğunu söyledi.
Doluluk oranının yüzde 117 olduğu 449 cezaevinin kapasitesi 211 bin 274. Mevcut kapasite ise 246 bin 426 kişi. Cezaevlerinde bulunanların çoğunluğu hükümlü durumunda. 449 cezaevinde toplam 151 bin 278 hükümlü, 66 bin 419 tutuklu ve 28 bin 729 hüküm özlü bulunuyor. Bunların suç gruplarına göre dağılımda adli suçtan tutuklu ve hükümlü sayısı 194 bin 113 ile birinci sırada. Terör suçundan cezaevinde bulunanların sayısı 48 bin 924, suç örgütlerinden 3 bin 389 kişi.
Demir, “Çağdaş ceza hukukunda sistem şöyle işler: Suç işleyen kişiyi toplumdan ayırıp cezaevinde psikolojik ve sosyal yönden ıslah eder, topluma kazandırıcı çalışmalar yaparsınız. Böylece suçlu ıslah olup topluma döndüğünde işlediği fiilin yanlışlığını öğrenip topluma katılır. Ama ülkemizde ceza infaz sistemi, cezaevi şartları suçlunun ıslah olmasını değil, daha çok suç işlemeye meyillini artırıyor. Doluluk oranın yüksek olması birçok sorunu beraberinde getirir diyen Demir; cezaevlerinin doluluk oranın %117 olduğunu görüyoruz bu şu demek oluyor tabiri caiz ise tıka basa dolu demektir” şeklinde konuştu.
Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, “Doluluk oranın yüksek olması, cezaevlerinin mevcut durumu cezaevlerinin ıslah etme özelliğini ortadan kaldıracağından dolayı bazı suçlar hariç genel bir af çıkarılması toplumun yararına olacağı kanısına sahibim” dedi. 5 bine yakın FETÖ’cü hâkim ve savcının geçmişten günümüze baktığı tüm davaların yeniden incelenmesi adaletin yerini bulmasında telafisi mümkün olmayan hatalardan dönülmesi açısından önemli ol ve bir o kadarda bu konunun aciliyet arz ettiğini belirtti.