Son yapılan çalışmalarda İnfluenza ve RSV virüslerinin bir arada bulunmasının hibrit virüs oluşturduğu ve vücudun savunma sisteminden kolayca kurtulabileceği uzmanlar tarafından bildiriliyor. Kış aylarının da gelmesiyle birlikte artan viral solunum yolu şikayetleriyle özellikle çocuk polikliniklerinde hasta yoğunluğunun artışı görülüyor. Kovid-19 pandemisi sonrası maske önlemlerinden aniden vazgeçilmesi nedeniyle insanlardaki bağışıklık yanıtının düştüğünü vurgulayan uzmanlar daha ölümcül mutasyonların çıkabileceği konusunda insanları uyarıyor. Peki RSV virüsü nedir? İnfluenza nedir? Kovid devam ediyor mu? Salgın hastalıklar için nelere dikkat edilmesi gerekir? İşte uzman görüşüyle soruların cevapları.
VM Medical Park Pendik Hastanesi’nden Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Kazkayası, son dönemde sık rastlanan viral solunum yolu hastalıklarıyla ilgili uyarılarda bulundu.
RSV VİRÜSÜ NEDİR?
Son 2 ay içinde Avrupa, Kanada ve ABD’deki çocuk hastalıkları hastanelerinde respiratuvar sinsitiyal virüs (RSV) tanısı ile yatırılan çocuk hasta sayısında ciddi artış bildirildiğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Kazkayası, “RSV çocuklarda ve 65 yaş üstü bireylerde ciddi komplikasyonlara neden olabilen viral bir üst solunum yolu hastalığıdır. Bu virüs Dünya’da yılda ortalama 160 bin civarında insanın ölümüne sebep olmakta ve bunların 100 binini 5 yaşının altındaki çocuklar oluşturmaktadır” diye konuştu.
INFLUENZA NEDİR?
İnfluenza, genellikle yıl içerisinde Ekim ayından başlayarak Mart sonu Nisan başına kadar olan dönemde sık görülen oldukça bulaşıcı bir solunum yolu hastalığı olarak bilinir.
Influenzanın da Kovid gibi önemli bir tehdit oluşturduğunu işaret eden Prof. Dr. Kazkayası, “Kovid-19 çok güncel olduğundan ve bizzat felaketi yaşayarak tecrübe ettiğimiz için doğal olarak bu virüsten daha çok korkulmaktadır. Fakat influenza yabana atılırsa çok daha tehlikeli olabilir. Geçmişte pek çok ölümcül influenza pandemileri yaşanmıştır. Kovid-19 nedeniyle şu ana kadar 6.6 milyon insanın vefat ettiği tespit edilmiştir. Oysa 1918 İspanyol gribi esnasında 40-50 milyon civarında insanın hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir” ifadelerini kullandı.
KOVİD DEVAM EDİYOR MU?
Kışın etkisini artırmasıyla insanların kapalı ortamlarda kalabalıklar halinde daha fazla zaman geçirdiklerini dile getiren Prof. Dr. Kazkayası, “Enfeksiyon hastalıklarının kapalı ve kalabalık ortamlarda yayılımının arttığı bilinen bir gerçektir. Geçen haftalarda Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Ghebreyesus ve ABD Başkanı Joe Biden’in sağlık danışmanı Anthony Fauci, önümüzdeki günlerde Kovid salgınının artacağı ve hatta daha ölümcül olabilecek yeni mutasyonların ortaya çıkabileceği hususunda uyarılarda bulundular” şeklinde konuştu.
ABD’de yeni ortaya çıkan BQ-1, BQ-1.1, BBX varyantlarının son bir ayda arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Kazkayası, “New York ve New Jersey eyaletlerinde Kovid-19 hastalarının yüzde 20’sini bu varyantlar oluşturmuştur. Kovid-19 ve Omicron varyantlarının yeni alt varyantlarını oluşturan bu grup için ‘Kovid soup (Kovid çorbası)’ ismi verildi ve önümüzdeki kış döneminde bu mikroplarla salgınların olacağı tahmin edilmektedir” dedi.
Prof. Dr. Kazkayası, Çin’de başkent Pekin’in de dâhil olduğu bazı bölgelerde Kovid-19 yayılımının çok artması sonucunda 13 milyon kişi 1 hafta süreyle yeniden karantinaya alındığını da ve yeniden test yapma zorunluluğunun getirildiğinin altını çizdi.
HASTANEYE YATMA ORANLARI ARTTI
Normalde her yıl olması gereken zamandan bir ay önce influenza ve RSV salgınlarının başladığını hatırlatan Prof. Dr. Kazkayası, “Bu salgınlar her zamankinden daha yaygın olup, mevcut virüslerin hastalık yapma kapasitesinin ve hastaneye yatma oranlarının yüksek olduğu bildirilmektedir. En son yapılan bir çalışmada iki virüsün bir arada bulunmasının hibrit bir form oluşturduğu ve bu formun vücudun savunma sisteminden kolayca kurtulabildiği bildirilmiştir” dedi.
ADENOVİRÜSLER ÇOCUKLARIN GÖZLERİNİ TEHDİT EDİYOR
Her yıl kış ve bahar aylarında pik yapan adenovirüslerin de bu yıl erken görülmeye başladığını ve çocuk polikliniklerinde hasta yoğunluğunun arttığını sözlerini ekleyen Prof. Dr. Kazkayası, şöyle devam etti:
“Bu virüs vücudun tüm sistemlerini etkisi altına alabilen ve özellikle bulantı-kusma, ateş, halsizlik, boğaz ağrısı, göz iltihapları ile karakterize hastalık yapabilmektedir. İnfluenza ve RSV’den farklı olarak hem kuluçka süresi hem de hastalığın geçirilme süresi 2 kat daha uzundur. Özellikle göz enfeksiyonu, çok ciddi ve kalıcı komplikasyonlara neden olabilmektedir. Ülkelerde tekrar artış gösteren Kovid-19 ile birlikte influenza (grip), respiratuar sinsitiyal virüs (RSV) ve adenovirüs vakalarındaki yükseliş, ‘quadrupledemic (dörtlü salgın)’ olarak da değerlendirilebilir. Tüm bu virüs hastalıklarının ortak yanı, semptomlarının neredeyse birbirlerine çok yakın olması ve bu nedenle ayırt edilmelerinin çok zor olmasıdır.”