Tasavvuf ve halk şairi Yunus Emre ile İstiklâl şairi Mehmet Akif Ersoy, “Yunus Emre'den Mehmet Akif'e Anadolu İrfanı: Şiir ve Şuûr” adlı programda Türkçe diline sundukları katkılarla ele alındı. Prof. Dr. Hayati Develi ve Prof. Dr. Fatih Andı’nın konuk olduğu programda Aykut Kuşkaya ise Akif ve Yunus’un şiirlerinden bestelenmiş eserlerle kulakların pasını sildi. Program, Esenler Belediyesi Şehir Ekranı TV üzerinden canlı olarak izleyiciyle buluştu.
Anadolu’nun en doğusundan Balkanlar’ın en batısına kadar Türkçe dilinin hâkim olduğu her yerde Yunus Emre’nin tanınır ve bilinir olduğunu belirten Prof. Dr. Hayati Develi “Onu 700 yıldır bizim kültürümüzün temel taşlarından biri haline getiren Türkçe’dir. Yunus, Türkçesiyle halkın gönlüne girmiş, İslâm’ın en naif ve en coşkulu halini tebliğ etmiştir. İşte bu nedenle Yunus unutulmadı ve halkın hafızasında derin izler bıraktı. Türkçe’nin Anadolu coğrafyasında yayılması ve olgunlaşmasında Yunus Emre’nin önemli bir rol oynadığını söyleyen Prof. Fatih Andı ise şunları söyledi: “Yunus Emre, Cemal Süreya’nın dediği gibi Türkçe’nin süt dişleriyle konuşmaya başlamıştı. Zaman içinde Yunus’un dili bizim İslâm medeniyeti ile zenginleşerek bugünlere geldi. Mehmet Akif Ersoy ise kendi çağında Türkçe dilini en güzel ve en verimli kullandı. Biz bugün büyük medeniyet diline uzak düştüğümüz için Akif’i anlayamıyoruz.”