Usta oyuncu Ediz Hun’un hayatı, sinema yazarı ve akademisyen Rıza Oylum’un söyleşilerinden oluşan ‘Film Gibi Geçti’ kitabıyla okurlarla buluştu. Kitapta Hun’un çocukluğu, Yeşilçam yılları, akademisyenliği ve milletvekilliği döneminden pek çok önemli anısı yer alıyor. İnkılâp Kitabevi imzasıyla çıkan eser, Yeşilçam’ın kamera arkasına da yıllar sonra ışık tutuyor. Türk sinema tarihinin yakışıklı jönlerinden Ediz Hun, bu kez kendi hayatının anlatıldığı kitabın başrolünde.
Kitapta o yıllara damgasını vuran erotik filmlerin para kazanmak için çekildiğini söyleyen yönetmenlere, “Başka bir şey yap, bunu çekmek zorunda değilsin” ifadesini kullanan Ediz Hun, yurtdışına gitme kararı almasına sebep olan olayı ise şu şekilde anlatıyor: “Son dönem filmlerimin birinde sete senaryodan bağımsız genç bir kızın getirildiğini gördüm. Filme benden gizli eklemeler yapılacaktı. Son anda yakaladım. Tepkimi koydum. Engel oldum. Şok olmuştum. Artık Türk sineması yok olma dönemine girmişti. Bu dönemde Beyoğlu’na çıktım. Gözümle görmek istiyordum bu yeni izleyici kitlesini. Alkazar’ın karşısındaki Lüks Sineması’nın kuyruğu hep gözümün önünde. Hepsi genç, 16-18 yaş arası, gelişmekte olan cinsel dürtüleriyle sinema salonlarına doluşan gençler. Bu kitleleri görünce artık bana uygun bir film yapmanın imkanı olmadığını anladım. Bu işi tadında bırak Ediz, dedim ve yurtdışına gittim.”
Ardından kendisine büyük paralar teklif edilerek gazinolarda çıkması istendi. “Sahneye çıkıp şarkıcılık da yapmadım o dönem, Banker Kastelli reklamlarında da oynamadım” diyerek Norveç’te öğrenciliğe sonra da akademisyenliğe geçiş sürecini
anlatıyor. İlk rol aldığı filmden milletvekili seçildiği güne kadar hayatının dönüm noktalarının yer aldığı kitapta Ediz Hun, 6-7 Eylül gibi dönemin kritik olaylarına da değiniyor. Yeşilçam’a genişçe yer ayrılan kitapta, içinde önemli filmlerden karelerin de bulunduğu bir fotoğraf albümüne yer veriliyor. Film Gibi Geçti, anılar ve resimlerle nostaljik bir okuma vadediyor.