Yeni Türkiye’nin cumhurbaşkanı

Türkiye 2014 yılına, ülkenin kılcal damarlarına kadar sızan Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 17-25 Aralık darbe girişiminin sarsıntısıyla girdi. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in emirleri doğrultusunda hareket eden savcı ve polislerin milletin iradesine çektiği operasyon, yargı ve emniyetteki vatansever ekipler tarafından püskürtülse de, bu hadise yıl boyu büyük yankı uyandırdı. Bu anlamda 30 Mart 2014 yerel seçimleri bir belediye seçiminden öte, FETÖ ile hesaplaşma zemini oluşturdu. Sandığa giden vatandaş, FETÖ’ye en ağır cevabı verdi ve terörist örgütle hareket eden parti ve tüm çevreleri sandığa gömdü. Türkiye düşmanlarının kurduğu oyun tutmadı, millet FETÖ’nün ipiyle kuyuya inen siyaset ve iş dünyası temsilcilerinin intiharına şahitlik etti. AK Parti oylarını 8 puan arttırarak sandıktan yüzde 46’lık zaferle çıktı.

Ağustos ayına geldiğimizde, Türkiye ilk kez Cumhurbaşkanı’nı seçmek için sandığa gitti. Recep Tayyip Erdoğan, 13 partinin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş’ın yarıştığı 10 Ağustos’taki seçimlerde, kendisine karşı kurulan tarihin en geniş muhalefet cephesini hezimete uğratarak 12. Cumhurbaşkanı oldu. Erdoğan’a karşı kurulan blok yüzde 38’de kaldı, çatı çöktü. Yeni Türkiye’nin kapısı aralandı, milletin desteğini arkasına alan Erdoğan yüzde 51,79 oy oranıyla halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı oldu. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM’de yemin edip Çankaya’ya çıkan Erdoğan’a görevi “Değerli kardeşim” diyerek devretti. 1923 ruhunu temsil eden yeni bir dönemin kapılarının açılması, yeni Türkiye’yi içlerine sindiremeyen çevreleri durdurmayacaktı. Öyle de oldu.

ABD’nin kurduğu paravan terör örgütü DEAŞ’ın senaryo icabı Ayn el Arab’a (Kobani) girdiği Türkiye’nin bataklığa çekilme sürecinde, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş 6-7 Ekim olaylarının fitilini yaktı. Sokakları isyana çağıran Demirtaş 46 kişinin katili oldu. Kürtler üzerinden yeni bir kalkışmanın kurgulandığı olaylarda 7-12 Ekim tarihleri arasında tam 46 kişi öldü. CHP ve HDP’nin tahrikiyle Türkiye’yi savaş alanına çeviren terör örgütleri, çok sayıda okul, işyeri, araç, banka ve marketi ateşe verdi, yağma olayları yaşandı. Türkiye’yi 1990’lı yıllara götürmeye çalışan PKK’nın infaz listeleri oluşturduğu, katledilen isimlerin de bilinçli seçildiği tespit edildi. Yeni Şafak, 6-7 Ekim olaylarına giden süreçte sözünün gücünü ortaya koyarak, 2014 yılına damga vuran olaylarla ilgili işte bu manşetleri attı:

Türkiye’yi hedef alan 17-25 Aralık darbe girişimini fırsata çevirmek isteyen CHP, FETÖ ile ittifakın bedelini ağır ödedi. Aday belirleme sürecinden propaganda malzemelerine kadar muhalefetin seçim stratejisini belirleyen FETÖ’nün “AK Parti’ye karşı güçlü adayı destekle” stratejisi tutmadı. Montajlı ses kayıtlarını Meclis’te dinleten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sandığa gömüldü. Yeni Şafak, 1 Nisan’da ettiği sözle yine gündemi belirledi: FETÖ İpiyle İntihar!

Ağustos ayına gelindiğinde, Türkiye ilk kez Cumhurbaşkanı’nı seçmek için sandığa gitti. 10 Ağustos’taki seçim öncesi İstanbul’da milyonları toplayan Erdoğan, halka hitap etti. Erdoğan, kendisini adeta Çankaya’ya uğurlayan coşkulu kalabalığa “Sizlere veda etmiyorum. Son nefesime kadar milletimle olmayı sürdüreceğim. Nereden geldiğini önemseyen milletin mensuplarıyız. Ben en başta Kasımpaşalı Tayyip Erdoğan’ım” diyecekti. Yeni Şafak, o günün ertesi “Milyonlar Çankaya’ya Uğurladı” manşetiyle çıkarak tarihe tanıklık etti.

Türkiye’nin tarihinde ilk kez halk oyuyla seçtiği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhteşem bir devir teslim töreniyle göreve başladı. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM’de yemin edip Çankaya’ya çıkan Erdoğan’a görevi “Değerli kardeşim” diyerek devretti. Yeni Şafak, 1923 ruhunu temsil eden yeni bir dönemin kapılarının açıldığı tarihi günü “Büyük Türkiye” manşetiyle okuyucuya sundu.

30 Mart 2014’te Türkiye en kritik seçimlerinden birisini yaptı. 17-25 Aralık darbe girişimiyle milli iradeye uzanan kirli ellere millet cevabını sandıkta verdi. Çıkan sonuç sadece belediye başkanını belirlemekle kalmadı, “Yeni Türkiye” için milli irade manifestosu oldu. 52 milyon seçmen Gezi Parkı eylemleri, dershane tartışması, 17-25 Aralık darbe girişimi, MİT TIR’larına baskın, casusluk ve montaj kasetlerle Türkiye’yi karanlık bir tünele itmek isteyen FETÖ ve işbirliği yaptığı odakları oyladı. Seçim, Türkiye’ye yapılan saldırıya demokrasiyle verilen en büyük cevap oldu. Belediye başkanlarını belirleyen seçimler, aynı zamanda ekonomik ve siyasi istikrar için referandum anlamı taşıdı. Katılımın yüzde 90’ları bulduğu seçimde FETÖ ile işbirliği yapan CHP hezimete uğrarken AK Parti ise oylarını 8 puan arttırarak yüzde 46’yla zafer ilan etti. Millet, FETÖ ve destekçisi CHP’yi sandığa gömdü. Yolsuzluk kılıfıyla yapılan operasyonlar çöktü. Yeni Şafak, büyük zaferin ertesinde “Türkiye Dik Durdu” manşetiyle çıktı.

7 Şubat’ta FETÖ’nün yerel seçimlerde sandığa şaibe karışması için 5 maddelik kaos eylem planı hazırladığını duyuran Yeni Şafak, seçimin ardından buna kalkışanları “Şaibe Lobisi Kaos Peşinde” manşetiyle ifşa etti. FETÖ ile ittifak yaparak girdiği seçimleri kaybeden CHP, yenilgiyi kabullenemedi. Bu defa da FETÖ’cülerin şaibe iddialarına sarılıp seçimlerin meşruiyetine gölge düşürmek için birçok ilde YSK’ya itiraz etti. FETÖ ve CHP son dakikaya kadar internet siteleri, sosyal medya ve Halk TV aracılığıyla sandık tutanağı ve ihbar toplamaya çalıştı. Twitter’da açılan sahte hesaplarla çağrı yapıldı. “Elektrik kesintileri” ve “çöpten pusula çıktı” gibi iddialarla yürütülen kampanya gerilimi tırmandırdı.

10 Ağustos’ta millet ilk kez Cumhurbaşkanı’nı seçmek için sandığa gitti. Erdoğan, kendisine karşı kurulan Cumhuriyet tarihinin en geniş muhalefet cephesini hezimete uğratarak 12. Cumhurbaşkanı oldu. Erdoğan’a karşı Pensilvanya öncülüğünde kurulan ve Ekmeleddin İhsanoğlu’nun çatı aday gösterildiği blok darmadağın oldu. 13 partinin desteklediği İhsanoğlu kaybetti. Blok yüzde 38’de kaldı, çatı çöktü. FETÖ’nün çabaları da sonucu değiştiremedi. Yüz yıllık parantezin kapandığı seçimlerin ardından Yeni Şafak “Hoşgeldin Yeni Türkiye” manşetini attı.