Bölgeye giden binlerce yardım kolisi içerisinde bazıları var ki depremzedelerin sevincine sevinç katıyor. Gönderilen giysi, yiyecek ve hijyen malzemelerinin yanında katlanmış bir kağıt üzerine yazılmış içten bir not anlık da olsa depremzedelerin gününü güzelleştiriyor, yalnız olmadıklarını bir kez daha hissettiriyor.
Asrın felaketi olarak tanımlanan Kahramanmaraş merkezli depremin üzerinden tam 14 gün geçti. Bölgeye akın akın gönderilen yardımlar hız kesmeden devam ediyor. Depremzedeler geçici olarak barınmaları için farklı yerlere yerleştiriliyor ya da kendileri için yeni barınma alanları inşa ediliyor. Geçici barınma sorunu bir hızlı bir şekilde çözülürken bölgenin yeniden yapılandırılması için de devlet yetkilileri harekete geçti.
Geçtiğimiz hafta sizler için yurdun farklı yerlerinden toplanan, hazırlanan hatta depremzedeler için özel imal edilen çeşitli yardımları bir araya getirmiştik. Bu yardımlar depremzedelerin umutlarını beslemenin yanında yeni yardım faaliyetleri için de ilham oldu. Yine geçtiğimiz haftaki yazımızın girişinde 10 yaşında bir çocuğun Düzce’den depremzedelere gönderdiği oyuncak araba ve eşliğindeki mektup hepimizi duygulandırmıştı. Henüz birkaç ay önce kalp krizi nedeniyle babasını kaybeden bu minik, mektubu gönderdiği kişiye, “Ailenden kayıp varsa seni çok iyi anlıyorum. Sakın üzülme. Allah’a dua et” diyordu. Yardım kolileri açıldıkça bu mektup gibi daha nice not ile karşılaşıldı. Yardım dağıtım gönüllüleri de zaman zaman bu notları bizimle paylaştı. Biz de üzücü haberlerle geçen şu günleri bir nebze olsun güzelleştirmek adına bu notların bir kısmını sizler için derledik.
Depremzedeler açtıkları kolilerde yalnızca ihtiyaç duydukları yiyecek, giyecek ve temel ihtiyaçlarıyla değil, birbirinden samimi notlarla da karşılaşıyorlar. Özellikle çocukların yazdığı bu notlar, depremzedeleri gülümsetiyor ve bu felaketin yaralarının hızla sarılacağına dair inançlarını güçlendiriyor. Kimi çok sevdiği montunun üzerine yapıştırmış notunu kimi karne hediyesi botunun içerisine yerleştirmiş kimi de gönderdiği oyuncağı bu nota sarmış… Kocaeli’den Tuana Serra, gönderdiği ayakkabının kutusunun içine bir oyuncak ve kendi yaptığı bir resmi koymuş. Yine Kocaeli’den gönderilen bir koliden çıkan oyuncaklara Zeynep isimli 9 yaşında bir kız çocuğunun gülen yüzlü stickerlar ile süslediği mektubu eşlik etmiş. Zeynep mektubunda, “Sizleri görmedim ama çok seviyorum. Mutlu olmanızı diliyorum ve sizler için Allah’a dua ediyorum” yazıyor. Taha Ayberk ise yine oyuncaklarıyla birlikte gönderdiği ayakkabılar için, “Ayaklarını sıcak tuttuğu gibi umutlarını da sıcak tutsun” diyor.
Bu güzel çocuklar, yazdıkları notlarla hem bizleri hem de depremzedeleri gülümsettiler. Bizler de okuduğumuz tüm bu güzel notlardan sonra yardım kolisine koyulacaklar listemizi güncelliyoruz. Bakliyat çeşitleri, çay, un, şeker, tuz ve hijyen malzemelerinin yanına bir de “içten bir not”u ekliyoruz.
Umudunu yitirme geri döneceğiz
Notlar sadece kağıtlara yazılıp deprem bölgesine gönderilmedi. Bazıları bizzat deprem bölgesinde yazıldı. Örneğin Hatay’da bir depremzede evinin duvarına: “Umudunu yitirme, geri döneceğiz Hatay” mesajını bıraktı. Yardım faaliyetleri için afet bölgesine gelen Güney Koreli bir doktor ise ayrılık zamanı geldiğinde depremzede çadırının üzerine bir not yazdı. “Ailelerini kaybeden Türkiye halkına: Bir kişiyi daha kurtaramadığım için üzgünüm” diyerek bölgeye veda etti.
KYK öğrencilerinden sevgiler
Deprem sonrası sosyal medyada en fazla konuşulan konulardan biri de Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı yurtların depremzedelere tahsis edilmesiydi. Pek çok kişi, bu karara olayı provokatif bir hale getirerek karşı çıktı. Ancak da yapılan incelemeler bu iddiaların gerçek olmadığını ortaya çıkardı. Sosyal medyada bu konular konuşuladursun KYK öğrencileri çoktan odalarını depremzedeler için hazırlamıştı bile. Pek çok öğrenci, odasındaki dolaplarda depremzedelerin kullanması için paket çay-kahve, içme suyu, kağıt havlu, ıslak mendil ve deodorant gibi malzemelerin yanı sıra yiyecek, giyecek ve para bıraktı. Üstelik, depremzedelerin “Belki unutmuştur” diyerek kullanmaktan çekinmemesi için üzerlerine, “Dilediğiniz gibi kullanabilirsiniz”, “Çekinmeden yiyin, geçmiş olsun” gibi güzel notlar bıraktılar.