Yeni Şafak

Vefa Sultan ile Osmanlı’nın manevi dünyasına yolculuk

Dilber Dural
Dilber Dural
01:0023/02/2025, Pazar
G: 23/02/2025, Pazar
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.

TRT 1’de Ramazan ayı boyunca yayınlanacak olan Vefa Sultan dizisi, Osmanlı’nın manevi dünyasına dair derin bir yolculuğu ekranlara taşıyacak. Dizide Vefa Sultan’ı canlandıracak olan İsmail Ege Şaşmaz, Vefa Sultan’ın sadece bir alim veya bir mutasavvıf değil, aynı zamanda bir dönemin ruhunu şekillendiren, İstanbul’un maneviyatına yön veren bir isim olduğunu söylüyor. Şaşmaz, “Onun hikâyesi, bilgiyi sadece akıl yoluyla değil, kalp yoluyla da idrak etmenin serüveni” diyor.

TRT 1, Ramazan ayı boyunca izleyicilere Osmanlı’nın manevi dünyasına dair derin bir yolculuk sunacak olan Vefa Sultan dizisini ekranlara taşıyacak. 1 Mart’ta başlayacak olan dizi, Muslihuddin Mustafa’nın (Vefa Sultan) hayatını ve ilme adanmış mücadelesini anlatacak. Senaryosunu Ozan Bodur’un yazdığı ve yönetmenliğini Gürsel Ateş ile Ahmet Toklu’nun üstlendiği Vefa Sultan dizisi, Osmanlı’nın kuruluş sürecine manevi bir pencere açıyor. Vefa Sultan dizisi, Osmanlı’nın ilim ve irfan geleneğini derinlemesine hissedecek ve izleyicilere manevi bir yolculuk vaat ediyor. Her akşam TRT 1 ekranlarında yayınlanacak olan dizi, Ramazan ayında tarihin derinliklerinden gelen güçlü bir hikâye sunacak. Dizinin başrolünde ise İsmail Ege Şaşmaz yer alıyor. Vefa Sultan, yani Muslihuddin Mustafa’nın, sadece bir alim veya bir mutasavvıf değil, aynı zamanda bir dönemin ruhunu şekillendiren, İstanbul’un maneviyatına yön veren bir isim olduğunu söyleyen İsmail Ege Şaşmaz, “O, fetih sonrası İstanbul’un sadece fiziki olarak değil, ilim ve irfan yoluyla da fethedilmesini sağlayan önemli şahsiyetlerden biri. Genç yaşlarından itibaren ilme ve hikmete susamış, fakat bu yolda kibir ve acelecilik gibi insani zaaflarla sınanmış biri. Onun hikâyesi, bilgiyi sadece akıl yoluyla değil, kalp yoluyla da idrak etmenin serüveni. İlmin kibriyle başlıyor ama zamanla sabır, tevazu ve derin bir irfan kazanıyor” diyor. Daha önceki projelerinde farklı türlerde karakterler canlandıran Şaşmaz, Vefa Sultan rolünün daha önce oynadığı karakterlerden oldukça farklı olduğunun altını çiziyor. Şaşmaz, rolünü şu sözlerle ifade ediyor: “Bu rol, daha önce oynadığım karakterlerden oldukça farklı çünkü burada sadece bir şahsiyetin değil, aynı zamanda bir dönemin, bir kültürün ruhunu yansıtma sorumluluğu da vardı. Vefa Sultan, tarihte iz bırakmış bir isim ve onu anlatırken sadece yüzeysel bir kahramanlık hikâyesi sunmak yeterli olmazdı. Onun içsel yolculuğu, değişimi, zaafları ve güçlü yönleriyle insanileştirilmesi gerekiyordu. Önceki rollerimde karakterlerim daha keskin çizgilerle belirlenmişti; burada ise bir dönüşüm hikâyesi var. Ayrıca bu proje, ilim ve irfanın, sadece bilgiyle değil, yaşanmışlıkla da öğrenildiğini anlatan bir yolculuk sunduğu için benim için çok özel oldu.”

Tarihi karakterleri canlandırmak büyük sorumluluk

Şaşmaz, tarihi bir şahsiyeti canlandırırken, sadece fiziksel benzerliği değil, onun düşünce dünyasını, ruh halini ve dönemin ruhunu da yansıtmak gerektiğini ifade ediyor. Böylesine derin ve etkileyici bir karaktere hayat vermenin büyük bir sorumluluk olduğunu söylüyor ve “Özellikle Vefa Sultan gibi hem aklı hem kalbiyle yaşayan bir karakteri oynarken, onun iç çatışmalarını ve manevi dönüşümünü doğru bir şekilde ekrana taşımak için ciddi bir hazırlık sürecinden geçtim. Aynı zamanda dönem atmosferini hissetmek, o çağın dilini, mimarisini, ilmi tartışmalarını anlamak için ciddi bir araştırma yaptım. Tüm bunlar çok öğretici bir süreçti” açıklamasını yapıyor. Vefa Sultan, zekâsı ve ilim tutkusu ile öne çıkan bir karakter.

Vefa Sultan’ı “Sadece bir âlim değil, aynı zamanda bir arayış içinde olan bir insan” olarak tanımlıyor Şaşmaz. “Onun zihnini anlamak için Osmanlı dönemi eğitim sistemini, medreselerde verilen eğitimi, dönemin ilmi tartışmalarını detaylıca inceledim. Ayrıca tasavvufi düşüncenin temel kavramlarını anlamak için Mevlânâ, Yunus Emre, İbn Arabi gibi isimlerin metinlerini okudum. Çünkü onun hikâyesi, sadece bilgi peşinde koşan bir adamın hikâyesi değil, aynı zamanda kalbini de ilimle aydınlatmaya çalışan bir insanın hikâyesi” ifadelerini kullanıyor. Şaşmaz bu nedenle, karakterin duygu dünyasını sahneye yansıtabilmek için hem tarihi hem de manevi bir hazırlık sürecinden geçtiğini anlatıyor. Şaşmaz, “Onun yolculuğu, bir bilginin sadece kelimelerle değil, yaşanarak idrak edilmesi üzerine kurulu. Bu yüzden sahnelerde de bu ruhu yansıtabilmek için öncelikle karakterin duygusal derinliğine yoğunlaştım. Onun baştaki kibri, sabırsızlığı ve sonra yaşadığı dönüşüm sürecini adım adım oturtmaya çalıştım. Özellikle Şeyh Kuddusi ile karşılaşması, meczup ile yaşadığı sınav gibi dönüm noktalarını derinlemesine analiz ettim. Beden dilinden, ses tonuna kadar her detayı karakterin geçirdiği içsel değişime uygun olarak şekillendirmeye çalıştım” açıklamasında bulunuyor.

Kibirden tevazuya geçiş incelik isteyen bir süreç

Karakteri canlandırırken Şaşmaz’ı en çok zorlayan unsur, Vefa Sultan’ın içsel dönüşümünü doğal bir şekilde sahneye yansıtabilmek olmuş. “Bir karakterin dış dünyadaki olaylara verdiği tepkiler nispeten daha net oynanabilir, ancak onun içsel bir yolculuk yaşadığını, bilginin peşinde koşarken zamanla irfanı keşfettiğini, kibirden tevazuya geçtiğini göstermek çok daha incelik isteyen bir süreçti” diyen Şaşmaz, “Onun değişiminin izleyiciye yapay gelmemesi, gerçekten yaşanmış bir serüven gibi hissettirmesi için her sahnede farklı bir duygu tonlamasına odaklandım” ifadesinde bulunuyor. Vefa Sultan’ın ilk büyük sınavlarından biri olan meczup ile karşılaşma sahnesinin kendisini en çok etkileyen sahne olduğunu söyleyen Şaşmaz, “Özellikle bu sahne beni çok etkiledi. Mustafa, önce onu küçümsüyor, önemsemiyor, hatta onun söylediklerini anlamaya bile çalışmıyor. Fakat sonunda anlıyor ki, hakikat bazen en beklenmedik kişilerden, en basit görünen hikâyelerden çıkabilir. O sahnede, Vefa Sultan’ın içsel yolculuğunun başlangıcını gerçekten hissettim” diyor. Şaşmaz’ın etkilendiği bir diğer sahne de, dergâhta yazman olmayı beklerken kendisine deri işlemek için bir demir verilmesi anıymış. Şaşmaz, “Orada karakterin yaşadığı hayal kırıklığını, ama aynı zamanda gerçek eğitimin sabırla başladığını fark etmesini hissettirmek çok güçlü bir duyguydu. Bu sahneleri çekerken gerçekten çok farklı bir bağ kurduğumu söyleyebilirim” açıklamasını yapıyor.

Dizi, Vefa Sultan’ın irşad mücadelesine ışık tutuyor

Dizinin senaristi Ozan Bodur, “Otuz bölüm olarak tasarladığımız dizi, İstanbul’un manevi büyüklerinden Vefa Sultan Hazretleri’nin yaşamına, tebliğ ve irşad mücadelesine ışık tutuyor. Hikâyemizin başında ser müderris Mustafa olarak gördüğümüz Vefa Sultan, şöhret denen belaya gark olmuş kibir bataklığında çırpınan bir ilim adamıdır. İlmiyle sınıfında yükselmiş ancak kalbin sırlarını keşfetmeye muhtaç genç bir alimdir. Onun Şeyh Kudsi denen gönül erine teslim olduktan sonra manevi yolculuğunu, enaniyetiyle mücadele etmesini, sabrı öğrenmesini ve gerçek ilmin kalp ülkesini geçtiğini keşfetmesini izliyoruz” diyor. Bodur, “Onun yolculuğu, yalnızca medrese duvarları içinde şekillenen bir âlim olmaktan çıkıp, halkın içinde gerçek bir irfan sahibi olma yolculuğuna dönüşüyor“ ifadelerini kullanıyor ve ekliyor: “Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethettiği gibi, o da insanların kalplerini fethetmek için yola çıkıyor. Ancak bu, kolay bir yolculuk değil. Karşısına çıkan entrikalar, ilmin iktidar ile ilişkisinin sınandığı anlar ve manevi anlamda büyük imtihanlarla yüzleşiyor. O, yalnızca ders veren bir âlim değil, toplumun içindeki dertleri çözen bir mürşid olma yolunda ilerliyor. Bu süreçte, kendi içsel hesaplaşmaları da başlıyor. Bilgiyle hikmet arasındaki farkı keşfederken, insanın nefsini terbiye etmeden gerçek bir bilge olamayacağını anlıyor.“ “Ramazan, sabrın, arınmanın ve içsel yolculuğun ayıdır“ diyen Bodur, “İbadet ve muhasebe ayıdır. Vefa Sultan’ın ilimden hikmete, kibirden tevazuya uzanan serüveni, Ramazan’ın bireyin kendini gözden geçirdiği, hatalarını telafi ettiği ve daha derin bir manevi bilinç kazandığı süreci andırıyor. Vefa Sultan’ın halkla kurduğu ilişki, onların sorunlarını çözme çabası ve ilmiyle toplumu aydınlatma misyonu, Ramazan’ın dayanışma ruhuyla birebir örtüşüyor. Diziyi izleyenlerin hem tarihî bir karakterin yaşamına tanıklık ederken hem de kendi iç dünyalarında bir yolculuğa çıkmalarını umut ediyoruz” ifadelerini kullanıyor.




#TRT
#Ramazan
#Vefa Sultan
Yorumlar

Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.

Henüz yorum bulunmuyor

İlk yorumu siz yapın.

Kapat

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.