Müzik yapımından film seslendirmesine, resim çiziminden kitap yazmaya kadar her alana giren yapay zeka şimdi de çeviri işine soyundu. Geçen hafta Dedalus Kitap’ın çevirilerinde yapay zeka kokusu hissedilince, yayınevi, çevirilerde uygulamayı kullandığını kabul etti. Yayınevi, çeviri için ‘Emeği değerli kılacak yenilik’ dedi.
Yapay zekanın kültür sanat alanında yaptıklarının sınırı gün geçtikçe genişliyor. İlk olarak resim yaptırılan programda, artık müzik yapımından kitap yazımına, film seslendirmelerinden karakter düzenlemelerine kadar birçok işlem gerçekleştiriliyor. Hollywood, tarihinin en büyük grevini de yine yapay zeka nedeniyle başlattı. Ülkemizde bu tartışmalardan uzak değil. Geçtiğimiz günlerde Dedalus Kitap’ın çevirilerini yapay zekaya yaptırdığı bir kullanıcı tarafından fark edildi. Bunun üstüne açıklama yapmak zorunda kalan yayınevi, yapay zeka kullandıklarını itiraf etti. Üstelik açıklamada yapay zekanın çevirisini, “Emeği değerli kılacak yenilik” olarak nitelendirdi. Biz de hem Dedalus’a hem de başka yayınevlerine yapay zeka çevirileriyle ilgili nasıl bir yerde olduğumuzu sorduk.
KULLANMAK MARKA DEĞERİNİZLE ALAKALI
Eskiden bu yana çeşitli çeviri programlarının tercüme için kullanıldığını belirten Kaknüs Yayınları sahibi Muhammet Çiftçi, yapay zeka kullanımının sektörde bilindiğini söyledi. Çiftçi, “Yayıncılık sektöründe eski olan yayınevleri kişi odaklı tercümenin ve nitelikli mütercimin farkının ne olduğunu bilir, hiçbir zaman bu yollara tevessül etmez. Yapmak isteyenler yapabilir, bu marka değerinizle alakalı. Şöyle bir haklı tarafı var, yayınevlerinin çalıştıkları bütün mütercimler hem formasyon hem de metni anlama noktasında yeterli değil. Bu gerçeklikte kendisini haklı görebileceği pek çok argüman var. Bu konu yarın bir gün belki yayılacak ve yayınevlerinin içerisine kadar girecek, ama ben tedirginim” ifadelerini kullandı.
BÜYÜK BİR EMEK SÖMÜRÜSÜ
Vadi Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Sibel Kodakoğlu ise ortaya çıkacak telif sorunlarının altını çizdi. Kodakoğlu “Bazı platformlar, yapay zeka tarafından yazılan kitaplara ayrı bir sekme ayırmış. Yazara telif, çevirmene de çeviri ücreti verilmeyecek olması kitap maliyetlerini muhtemelen büyük oranda düşürecektir. Ruhu olmayan, hissedilmeyen, adı üzerinde, yapay olan bir zekadan ortaya çıkacak eserlerin insan ruhuna nasıl etki edeceği ya da edip edemeyeceği beni endişelendiren durumlardan birisi. Yapay zeka kullanımıyla, hem yazarın hem de çevirmenin hakkının ihlal edildiğini, bunun büyük bir emek sömürüsü ve okuyucuya karşı büyük bir saygısızlık olduğunu düşünüyorum” dedi.
EDİTÖRLER HASSAS DAVRANMALI
Yeditepe Yayınevi’nin sahibi Mustafa Karagüllüoğlu, yapay zekayı henüz denemediklerini fakat karşı da olmadıklarını dile getirdi. Karagüllüoğlu her metnin çevrilemeyeceğini ifade ederek şunları aktardı: “Google teknik olarak basit kelime ve cümlelerle tercüme ediyordu. Muhtemelen yapay zeka bunu biraz daha geliştirdi. Tabii bu tercüme ne kadar sağlıklı? Onu zaman gösterecek. Yapılan tercüme üzerinde, editörlerin daha hassas davranması gerekiyor. Yani tamamıyla karşı değiliz. Edebi metinlerde yapay zeka ne kadar başarı olur bilemem ama teknik metinlerde sağlıklı bir sonuç alınır. Gelecek dönemde birçok yayıncı deneyecekmiş gibi duruyor.”
BİRÇOK YAYINCI DENİYOR
Dedalus Kitap’tan Faruk Akhan proje olarak başladıkları yayın kapsamında dokuz kitabı yapay zekayla çevirdiklerini aktardı. Okuyucuyla durumu paylaşmak noktasında ikilemde kaldıklarını vurgulayan Akhan, “Kitaplar, çevirmen isimleri D,P,L yani uygulamanın adının içinde yer aldığı harflerle ayırt edilebiliyor. Metinlerimize güveniyoruz. Klasik usulle bire bir aynı diyemem. Birçok yayıncı bunu deniyor ve yayınlıyordu. Gizleme olayı, samimi okura rahatsızlık verdi. Bunu baştan söyleseydik olabilirliğine dair bir tartışma yapamazdık. Yapay zeka destekli kolektif çeviri yönteminin çevirmene olan ihtiyacı azaltacağını düşünmüyorum. Aksine çevirmenin rolü, inisiyatifi, metne hakimiyeti ve metne ayırdığı zamanın kalitesi ciddi oranda artıyor. Projemiz devam edecek. Kitapların kapak ve sunumları değişecek” dedi.