KKB Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Murat Karaman, yaptığı yazılı açıklamada, 59 yaşındaki Demir'in horlama, uyku esnasında nefes durması, gün içinde sürekli uyuma isteği, gece terlemesi ve yorgunluk şikayetiyle hastaneye başvurduğunu belirterek, Demir'de ileri derecede uyku apnesi tespit edildiğini anlattı.
Demir'i, Türkiye'de ilk kez fiber iletimli CO2 lazeri robotla kullanarak ameliyat etmeye karar verdiklerini ifade eden Karaman, operasyona ilişkin şu bilgileri verdi:
"Türkiye'de KBB alanında robotik cerrahide lazer kullanımı ilk defa gerçekleştirildi. Uyku apne cerrahisinde robotik fiber iletimli CO2 lazer kullanımı yine ilk defa yapıldı. Fiber iletimli CO2 lazer, uyku apnesinin önemli nedenlerinden biri olan dil kökü büyüklüğünü küçültme işleminde kullanıldı. Daha önce benzer bölgelere uygulanan robotik cerrahide mevcut dokuları çıkarılması elekrokoter yöntem ile yapılıyordu. Lazer kullanımıyla işlem daha kısa sürede ve daha az kanama ile mümkün oldu."
Karaman, uyku apne cerrahi tedavisi sayesinde hastanın küçük dilinin kısaltıldığını, yumuşak damağın yukarı seviyeye asıldığını ve böylelikle yutak bölgesinin dikeysel genişliğinin artırıldığını kaydederek, cerrahinin robotik yapılması ve fiber iletimli CO2 lazer kullanılmasının avantajlarını, "kısa iyileşme süresi", "ağrı derecesinin daha az olması ve kullanılan ağrı kesici miktarının azalması", "yara veya kesi izinin olmaması", "hastanede kalış süresinin kısalması", "günlük aktivitelere daha hızlı dönüş", "kan nakli ihtiyacında azalma", "enfeksiyon riskinde azalma" ve "daha az komplikasyon" şeklinde sıraladı.
Hastaların ameliyatın ardından açık ameliyatlara oranla hastaneden daha da kısa süre içerisinde taburcu edildiğini belirten Karaman, Da Vinci robotik cerrahi sistemi ile daha iyi kanser ve uyku apne kontrolü yapıldığını, kemoterapi ve radyoterapiye erken başlama olanağının ortaya çıktığını vurguladı.
Murat Karaman, kanser cerrahisinde bazı "zorlanılacak" ve "yapılamayacak yerleşim"deki ameliyatların robot sayesinde yapılabildiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Robot sayesinde cerrahi yapılan alan büyütülerek, üç boyutlu görülebildiği için daha iyi görüntü elde ediliyor. Çıplak elle yapılabilenden daha hassas ve çok boyutta hareket ederek, elin veya standart düz cihazların giremediği alanlara girerek ameliyat yapabilmek de temel özellikler arasında yer alıyor. Robot kollarının ucuna takılan tutucu ve kesiciler, standart cerrahide iki boyutlu hareket yapabilirken, bu sistemde 7 ayrı boyutta hareket edilmesi gibi özellikler sistemi daha kullanışlı hale getiriyor. Böylece daha hassas ve daha karmaşık, bir anlamda riskli işler daha incelikli yapılabiliyor, dahası yapılabilir hale geliyor."
Ağız, gırtlak ve bademcik bölgelerinde bulunan hastalıkların Da Vinci robotik cerrahi ile başarılı şekilde alındığını belirten Karaman, KBB'de robotik cerrahi kullanımının diğer alanlara göre gösterdiği farklılıkları da şöyle açıkladı:
"KBB'de robotik cerrahi kullanımı ile bu alanda yapılan ameliyatlarda hastanın vücuduna kesi açılmasına gerek kalmaz, çünkü Da Vinci robotik cerrahi sistemi ile operasyon bölgesine ağızdan ulaşılmaktadır. Böylece kesi izinin vücutta kalması gibi bir sorun da net olarak ortadan kalkmıştır. Bahsi geçen bölgelerin sinirlerin ve damarların yoğun olarak bulunduğu bölgelerdir. KBB'de robotik cerrahi kullanımı ile ameliyatlar daha hassas olarak gerçekleştirilmektedir. Hassas bölgelerde hekimin el titremesi birtakım zorluklara neren olmaktadır. Da Vinci robotik cerrahi sisteminin KBB'de kullanılması bu tür riskleri de ortadan kaldırmıştır. Robotun kollarının titremesi gibi bir ihtimal yok."