Yayın hayatına 2018 yılında başlayan Ketebe Yayınları, 3 yılı geride bıraktı. Yayınevlerinin süreli yayınlardan farklı olduğunu ve kendi geleneğini oluşturması gerektiğine dikkat çeken Yayın Yönetmeni Furkan Çalışkan, “Yayınevinde önemli olan insan kaynağıdır. Editörlerimiz, çevirmenlerimiz, danışmanlarımızla, ciddi bir entelektüel birikimi okuyucuya yansıtıyoruz. Sadece Türkiye’de değil uluslararası alanda da yayın yapmayı düşünüyoruz” dedi.
Romandan şiire, tarihten düşünceye, klasik metinlerden özel edisyon çalışmalara kadar farklı kategorilerdeki yayınları okuyucuyla buluşturan Ketebe Yayınları, 4’üncü yılına girdiğini duyurdu. Kitapların hem geçmişi hem de geleceği bir arada düşünen insanların ortaya koyduğu eserler olarak tanımlayan ve her yayınevinin kendi geleneğini oluşturması gerektiğine dikkat çeken Ketebe Yayınları Yayın Yönetmeni Furkan Çalışkan, “Ketebe Yayınları’nda amacımız bir gelenek oluşturmaktı. Bu hemen olmaz, bir süreli yayın belki ilk sayısında kendini gösterir ama bir yayın evi yavaş yavaş inşa edilir. Biz kitaplarımızı açtıkça ne yapmaya çalıştığımızı hem yayına, hem okura, hem de entelektüel kamuoyuna göstermeye başladık. Biz önemli külliyatları, yerli yabancı önemli yazarları bir araya getirmeye, kaliteli edisyon, iyi çeviri, önemli bir kompozisyon içerisinde sunmaya gayret ediyoruz. Yayınevimiz düşünceden edebiyata, felsefeden bilime kadar birçok alanda yayın yaptığı için ortaya bir harmoni çıkması gerekiyor” diye konuştu.
Hızlı yayıncılık yapan, çok sayıda aylık kitap basabilen yayınevlerinin dağınık görünme tehlikesi olduğunu ifade eden Çalışkan, “Bu yüzden bir plan çerçevesinde gidiyoruz. Önemli dizilerimiz, serilerimiz var. Bunların hepsini bir kompozisyon içerisinde, 3-5 yıl sonrasını düşünerek tasarlıyoruz” dedi.
Ketebe Yayınları’nda 5 yıl sonra hangi kitapları yayınlayacaklarının şimdiden belli olduğunu vurgulayan Çalışkan, “Sürprizler ve değişimler olabilir fakat omurga çok önceden belirlediğimiz çerçeve içerisinde gelişiyor. Yayınevinde önemli olan insan kaynağıdır. Editörlerimiz, çevirmenlerimiz, danışmanlarımızla, ciddi bir entelektüel birikimi biz okuyucuya yansıtıyoruz. Başından sonuna kadar düşünülmüş bir kütüphane oluşturmaya çalışıyoruz. Burada yolda karşılaştıklarımızı kervana katmaktan ziyade, başlangıçta tasarladığımız adımları takip ederek ilerlemeye çalışıyoruz. Bu kütüphane için planlamamız uzun vadeli. Kuruluştaki planlarımız şimdi de geçerli” ifadelerini kullandı.
Çalışkan, “Ketebe Yayınları Türkiye’nin en önemli, prestijli, büyük yayınevlerinden birisi olmaya talip. Sadece Türkiye’de değil uluslararası alanda da yayın yapmayı düşünüyoruz. Bunun hazırlıklarını yapıyoruz. Aldığımız tepkilerden gördüğümüz kadarıyla da Ketebe Yayınları ne yapmak istediğini okuyucuya hissettirmeye başladı. 4’üncü yılımıza girerken bizi en çok mutlu eden de bu” dedi.
Türkiye’de nitelikli, kendi geleneğini oluşturmuş yayıncıların olduğunu ve onlardan biri olmak istediklerini söyleyen Çalışkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
- “Yayınevleri bir karakter meydana getirdikleri müddetçe yaşarlar. Siz hangi yayınevinden neleri okuyacağınızı bilirsiniz, hangisinin çeviri de titiz, hangisinin redaksiyon konusunda özel bir hassasiyete sahip olduğunu, tasarımda hangisinin bir adım önde olduğunu, serilerin hangi mantıkla yapıldığını, iyi okuyucular bilirler. İyi yayınevi de bu özelliklerin birden fazlasını bünyesinde barındırandır. Biz bu alanların hepsinde bir farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Önce iyi okurun gözüne girmek gerekiyor.”
Geleceğin okurları için de çalışmalar yaptıklarını hatırlatan Çalışkan, “Ketebe Çocuk markası da geçen yıl yayın hayatına başladı. Çocuk yayıncılığında da yüksek bir çıta koymaya gayret ettik. Çocukların ve yetişkinlerin gözünde özel bir yere sahip olacağımıza inanıyorum. Çocuk kitapları için de pedagojiden, görsel kalitesine kadar birçok faktör devreye giriyor. Titiz bir ekip çalışıyor” dedi.