Eskişehir’de yaşayan Mısırlı öğrenci Abdullah Habib, atalarının yaşadığı Türkiye’ye duyduğu sevgiden yola çıkarak kurduğu dijital ansiklopedi Turkpidya aracılığıyla Türkiye’nin sesini dünyaya duyurmayı hedefliyor. Kurulduğu 2020’den bu yana 190 ülkede 5 milyon kişi tarafından ziyaret edilen dijital ansiklopedinin kuruluş hikâyesini kurucusu Abdullah Habib ve sitenin çalışanlarından Hatice Kulalı’dan dinledik. Türk asıllı Mısırlı Abdullah Habib, 2017 yılında Türkiye’ye okumak için gelmiş. “Aslında Mısır’da İnşaat Mühendisliği okuyordum daha sonra bıraktım. Yeni bir ülkeye gitmek istedim ve Türkiye’yi seçtim. Türkiye’yi de merak ediyordum” diyen Habib, şu an Eskişehir Teknik Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği bölümü öğrencisi olarak beş yıldır yıldır Türkiye’de yaşıyor. Abdullah Habib’in kardeşi Abdurrahman Habib’de Türkiye’de okumayı tercih etmiş ve aynı üniversitede Halkla İlişkiler ve Reklamcılık okuyor. 2019’da da babası emekli olunca eşiyle birlikte Konya’ya tarım yapmak için gelmiş. Abdullah Habib, “Aslında dedem Türk. Osmanlı’nın son dönemlerinden. Anneannem ben küçükken dedem hakkında hikâyeler anlatıyordu. Ama çok geçmiş zaman olduğu için detaylar bilmiyoruz” diyor ve küçüklüğünden beri Türkiye’yi tanıdığını, daha çok merak ettiğini ve haberleri takip ettiğini dile getiriyor.
Abdullah Habib, uluslararası online alışveriş kılavuzu sitesi olan Shoponlina’nın yanı sıra, 2020 yılında tasarlanan Türkiye’nin dijital ansiklopedisi Turkpidya’nın kuruculuğunu da yapıyor. Habib, atalarının yaşadığı Türkiye’ye duyduğu sevgiden yola çıkarak kurduğu dijital ansiklopedisi Turkpidya aracılığıyla Türkiye’nin sesini tüm dünyaya duyuruyor. 2020 yılında kardeşi Abdurrahman Habib ile siteyi kurduğunu söyleyen Habib, 21 farklı dildeki Turkpidya sitesini şu sözlerle anlatıyor: “Türkiye hakkındaki ilk dijital ansiklopedi Turkpidya’yı kurma amacım; ailem ve arkadaşlarım genel olarak yabancı. Bazı insanlar Türkiye’de yaşıyor ama Türkçe konuşmuyorlar. Turistler, yatırımcılar, mülteciler olsun. İnternette ise Türkiye hakkında diğer dillerde bilgi çok az ve bazen yanlış bilgiler var. Oysaki Türkiye potansiyeli çok yüksek. Türkiye gibi önemli ve büyük bir ülkenin kendi ansiklopedisini hak ettiğini düşündüm ve 2020’de ilk olarak Arapça ile başladım sonra da İngilizceyle devam ettim derken sonra diğer dilleri ekledim. Çok dilli bir dijital ansiklopedi oldu ve şu an 21 dilde yayın yapıyoruz. Amacımız, tüm dünyayı Türk tarihi ve kültürü hakkında bilgilendirmek” ifadelerini kullanıyor. ” Turkpidya sitesinde her gün Türk tarihi, kültürü, ekonomisi ve turizmi hakkında bilgiler sunuluyor ve siteyi ziyaret eden insanlar Turkpidya’da her gün ortalama 100 bin kelime okuyor. “Bu da sesimizi tüm dünyaya duyurduğumuzun bir göstergesi” diyen Habib, “Dijitalleşmenin artmasıyla birlikte bilgiye erişim kolaylaştı ancak şu anki ihtiyaç bilgiye ulaşmaktan çok doğru bilgiye ulaşmak. Bu da yeterli değil” şeklinde dile getiriyor.
Turkpidya da dünyanın her yerinden Türkiye ile ilgili doğru bilgilere anında erişim olanağı sunuyor. Habib, basit ve anlaşılır bir dilin kullanıldığı makalelerin yer aldığı Turkpidya’da, Türkiye hakkındaki konuların çok detaylı ve kapsamlı bir şekilde ele alındığını söylüyor.
Turkpidya sitesinin aylık olarak 300 bin ziyaretçisinin olduğunu söyleyen Habib, 190’dan fazla ülkede 5 milyondan fazla ziyaretçiye ulaştığını sözlerine ekliyor. Turkpidya sitesinde sadece Türkiye hakkında değil, Azerbaycan ve Kazakistan hakkında da kategori eklemeyi düşündüklerini söyleyen Habib, “Türk devletlerini tek bir çatı altında toplama hedefimiz var” diyor. Habib, “Kazakistan ve Azerbaycan’a açılmayı ve devamında diğer Türk devletlerine de bu büyük ansiklopedide yer vermeyi amaçlıyoruz. Bundan böyle diğer Türk devletleri de Turkpidya bünyesinde kendine yer bulacak. Özellikle de ekonomik güç, nüfus ve yüz ölçümü bakımından büyük olan Kazakistan ve Azerbaycan olacak. 21 dilde yeni araçlar geliştirerek ve bu araçlara ücretsiz erişim olanağı sağlayarak tüm dünyayı Türk tarihi ve kültürü hakkında bilgilendirmek istiyoruz” ifadelerini kullanıyor.
Site ile ilgili olumlu geri dönüşler aldığını söyleyen Habib, gerek Türkiye’de yaşayan Irak, Pakistan, Almanya, Amerikalıların gerekse dünyanın birçok farklı ülkesinden ve hatta adını ilk kez duyduğu, bilmediği adalardan dahi e-posta aldığını belirtiyor. Habib, gelen e-postalardan örnekleri de şu şekilde anlatıyor: “Mesela Iraklı bir kişi bir e-posta gönderdi ve e-postasında ‘Akrabam vefat etti Türkiye’de nasıl cenaze programı yapabilirim, hiçbir bilgim yok. Bu konu hakkında Arapça’da bir bilgi yok bir makale yazabilir misiniz? ‘ diyor. Ya da başka bir ülkeden Türkiye’de ticaret yapmak istiyor biri, bir elbise almak istiyor bununla ilgili hiçbir bilgisi yok bununla ilgili bir makale yazılmasını istiyor. Mesela Türkiye’de yaşayan bir yabancı, Cezayirli bir kişi ile evlenmek istiyor. ’İkimizde yabancıyız nasıl evlenebiliriz?’ diye soruyor. Türkiye’de evlenme, nikah işlemlerinin, resmi daire işlemlerini, nasıl süreçlerden geçtiğini soruyor aslında.” İnsanlara bilgi açısından yardım ettiklerini dile getiren Habib, konular ile ilgili makaleleri, kendisi başta olmak üzere iki tane freelance yazarlarının olduğunu söylüyor ve bilgileri resmi kaynaklardan teyit ettiklerini dile getiriyor.
Turkpidya sitesinin çalışanlarından Hatice Kulalı, çeviride son teknolojiyi kullanmaya gayret ettiklerini belirterek, bu bağlamda hem bu süreci sağlamaya çalıştığını hem de sitedeki makalelerin Türkçe çevirilerinin kontrollerini yaptığını söylüyor. Bunun dışında da yeni makale üretimine destek sağlıyor. “Türkçe’nin dil bilgisi kontrollerini yapıyorum” diyen Kulalı, “Asıl amacımız, insanlar kendi ülkelerinde Türkiye hakkında bir şey merak ediyorlarsa doğru bilgiye ulaşsın istiyoruz. Biliyorsunuz Türkiye hakkında çok fazla bilgi çarptırılabiliyor. Çünkü dünyada da verdiği kararlar konusunda Türkiye çok önemli bir konumda. Dünya basınında da sürekli yer alan bir ülke. O yüzden doğru bir şekilde bilgilendirmek de bizim için önemli” ifadelerini kullanıyor. Bilgilerin doğruluğunun sağlanması konusunda da diğer dillerde çeviriler yapıldıktan sonra o ülkelerin yerel kişileri tarafından da aralıklı olarak kontrol edildiğini dile getiriyor.