Isparta'da her geçen gün ivme kazanan gül turizmiyle birlikte adını duyuran Güneykent’te, Türkiye'nin ilk gül müzesi 'Güze' açılacak. Yapımı devam eden müzenin açılışı için son rötuşlar yapılıyor.
Isparta Güneykent’te her geçen gün ivme kazanan gül turizmiyle birlikte adını ‘Güzel’ anlamına gelen Isparta şivesindeki ‘Güze’ ve ‘Gül Müzesi’ tabirlerinden alan Türkiye’nin ilk gül müzesi Güze’de son rötuşlar yapılıyor. Belediye Başkanı Fahretdin Gözgün, "Güneykent’imiz gül turizminde artık ciddi bir yol kat etti fakat, gelen tur gruplarına gül bahçelerinin yanı sıra alternatif bir şeyler daha sunmak lazımdı" dedi.
Güle dair bir müze kurmanın en doğru fikir olacağından yola çıktık
Büyük bölümü tamamlanan ve son rötuşlarının ardından önümüzdeki günlerde yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine açılmaya hazırlanan ‘Güze’nin ortaya çıkışıyla ilgili Güneykent Belediye Başkanı Fahretdin Gözgün, "Güneykent’imiz gül turizminde artık ciddi bir yol kat etti fakat, gelen tur gruplarına gül bahçelerinin yanı sıra alternatif bir şeyler daha sunmak lazımdı. Bir turizmden bahsettiğimizde, orada bir müze olması gerekiyordu. Biz de güle dair bir müze kurmanın en doğru fikir olacağından yola çıktık" dedi.
Türkiye’nin ilk gül müzesi Güneykent’te hayat buluyor
Gül müzesi ile ilgili ciddi bir yatırım maliyeti gerektiğine değinerek, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’na (BAKA) ‘Güze, gül projesi’ başlığı altında bir proje sunduklarını belirten Belediye Başkanı Fahretdin Gözgün, "Yaklaşık bin 20 metrekarelik bir alanda kurulu, içerisinde koku ve aroma terapi odası, bu koku odasında parfüm yapmanın yöntemlerini de öğreteceğiz. Bunun yanında eğitim salonları, arşiv, kütüphane, müzenin bulunduğu alan; misafirhanenin de bulunduğu estetik anlayışla yapılan çok güzel bir yapıydı bu. Projemizi sunduk, bu durum ‘ilk gül müzesi Güneykent’te kurulacak’ diye biraz deklare de oldu. Gelen tur gruplarımıza bu fikrimizi açtığımız zaman, hemen bunu gerçekleştirmemiz lazım geldi ve projenin onaylanmasını beklemeden çalışmalara başladık. İlk olarak, belediyemizin bu binasının komple duvarlarını kazıdık. Eski doğal ortamına dönüştürdük. Farklı fuşya bir renkle birlikte CNC’den çıkmış çok güzel vitrinlerimizle güzel bir çalışmayı gerçekleştirdik. Gülcü İsmail Efendi’den tutun da, Gülhane’nin eski fotoğraflarından, Gülhane demosu, malzemeleri, şişeleri ve gül odasıyla birlikte güzel bir müze gerçekleştirmek istedik. Küçük ama şirin, tatlı amacına ulaşan bir müzeydi bu. İnşallah, ‘Güze’nin Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’na verdiğimiz projesinin kabul olmasıyla birlikte, onu gerçekleştirdiğimizde, sürdürülebilir turizmin daha farklı bir boyutu ortaya çıkacak. Çünkü artık günümüzde revaçta olan konulardan bir tanesi aroma-terapi, koku yapma-kendi kokunu kendin yapma, bunlarla ilgili eğitim çalışmalara da olacağı için yıl boyunca küçük gruplarla eğitim seminerlerimiz de devam etmiş olacak. Güze de bu noktada daha da bir anlam kazanmış olacak" diye konuştu.
Halı müzesi de kurulacak
"Bundan sonra bir projemiz daha olacak" diyerek açıklamalarını sürdüren Başkan Fahretdin Gözgün, "Aynı zamanda halıyla meşhur olan Isparta’da, Güneykent bu kaybolan değeri de yaşatmaya devam ediyor. Bugün halı tezgahlarımızda halımızı dokuyoruz. Önümüzdeki günlerde, pigment ve boya müzesini, kök boyalarıyla halıların yapılışını ortaya koyacağız. Halılar sahnemizdeki yerini alacak ama asıl o halılara, o rengi veren, o kökboyalarını da sergileyeceğimiz müzeyi de inşallah inşa etmiş olacağız" şeklinde konuştu.
Serin, farklı eski bir fabrika
- "Bina, aslına bakarsanız Güneykent’in ilk gül dikim yılları olan 1950’li yıllara tekabül ediyor. O günlerden bugüne kalmış, eski bir bina aslında. Zaten görüldüğü gibi atey tuğlalarıyla yapılmış bir bina. Biz sadece üst kısmında, tefrişatlar ve zeminlerde düzenlemeler yaptık ama binanın doğal yapısını hiç bozmadık. Bu noktada gelen insanlar için serin, farklı eski bir fabrika ve nostaljisi de gül üzerinde barındırdığı için makbul ve kabul de gördü. Biz de çok memnun olduk."
Gülcü İsmail Efendi ile başlayan bir serüven
Gözgün, "Sadece Güneykent’imizle ilgili sunumumuzda biraz boşluğumuz var. Genel itibariyle hepsini tamamladık sayılır. Sadece dış kısmında açık Gülhane düzenlemesini oraya da yapacağız. Modern fabrikadaki ekipmanlar var, onları da sergileyeceğiz. Yani buraya gelen insan, hem bahçedeki fabrikasyon alanı gezmiş olacak, hem gül sektöründe kullanılmış olan bugüne kadarki tarihsel süreci anlatan odayı gezecek. Ayrıca, yan tarafta bulunan eski köy kahvehanemizde insanlar hem çayını ve gül kahvesini içecek, hem de diğer taraftan sanatsal fotoğraf ve resimleri izleyecek. Bununla birlikte, gül müzesinde gülün serüvenini yaşamış olacaklar. Bu noktada Türkiye’deki ilk müze burası olacak. Müftü Zade, Yalvaçlı Gülcü İsmail Efendi ile başlayan gül serüveni, bugün gerçekten gelirini ekmeğini gülden kazanan Güneykent’te farklı bir anlam daha kazandı" ifadelerini kullandı.