Kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadelede, Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere beş bakanlığın iş birliği içinde çalışması, önemli başarıları beraberinde getirdi. Bu iş birliğini gazetemize anlatan Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı Zeynep Boz, Türkiye’nin diğer ülkelere ilham olduğunu söyledi.
Ülkemizden kaçırılıp yurt dışına götürülen kültür varlıklarımız, Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere kurumlar arası iş birliğiyle geri getiriliyor. Özellikle son sekiz yılda bu işbirliğinin ileri boyutlara taşınması, iade sayısının da artışına vesile oldu. 2002-2017 yılları arasında toplamda 4 bin 271 eser iade alınırken, 2017’den sonra 7 bin 868 eser iade alındı. Kurumlar arası bu uyumlu çalışmayı gazetemize anlatan Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı Zeynep Boz, Türkiye’nin diğer ülkelere ilham olduğunu söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı olmak üzere toplam beş bakanlıkla ortak çalışmalar yürütüldüğünü belirten Boz, kurumların büyük bir ahenk içinde çalıştığını vurguladı. Boz, “Bizi yurt dışında pek çok eğitime davet edip iş birliğini anlattırıyorlar. UNESCO çatısı altında kültür varlığı ve kaçakçılığı ile ilgili eğitim ve farkındalık çalışmalarını anlatıyoruz. Latin Amerika ülkeleri ve Meksika çalışmalarımıza ilgi duyuyor. Bunun yanı sıra Türki Cumhuriyetlerle de iş birliğimiz sürüyor. Bosna Hersek, Karadağ ve Kuzey Makedonya’da da bu eğitimleri verdik. Neyi farklı yaptığımızı, bunun yolunun ne olduğunu soruyorlar. Onlarda da belli bir noktaya kadar yürüyen bir iş birliği var, ama bunu artırmak için Türkiye’nin bir ilham kaynağı olduğunu söylemek abartı olmayacaktır” diye anlattı.
ÇETELER ÇÖKERTİLİYOR
Kurumlar arası iş birliğinde öncelikli olarak kültür varlıklarımızı yerinde korumak çok önemli. Bunu yapmak için de İçişleri Bakanlığı ile yakın bir çalışma içinde olduklarını dile getiren Boz, “Emniyette yer alan Kültür Varlığı Suçlarıyla Mücadele Bürosu’nda hem polislik eğitimi hem de sanat tarihi eğitimi almış insanlar çalışıyor. Önceki yıllarda da ilgileniliyordu ama bu boyutta bir iş birliği görülmüyordu. 7-8 yıl öncesiyle kıyaslanamayacak bir başarı söz konusu. Eskiden ihbar üzerine yapılan operasyonlar vardı, şimdi ise bir iki yıllık dosyalı, planlı, projeli operasyonlar yapılıyor. Böyle olunca yakalama sayısının artması bir yana çeteler çökertiliyor” ifadelerini kullandı.
ANADOLU OPERASYONU İŞ BİRLİĞİNE ÖRNEK
2021 yılında Anadolu Operasyonu’yla Fransa’ya eser sağlayan çetenin Türk ayağını çökerterek, 20 bin 485 eser yakalandı. Bu operasyonda toplanan bilgilerle Fransa’dan 8 bin 659 eserin Türkiye’ye iade edilmesi kararlaştırıldı. Bu operasyonun iş birliğini gösteren güzel bir örnek olduğunu aktaran Boz, “Eğer sizin ilgisiz bir Kültür veya İçişleri Bakanlığınız olsa, hangi ülke olursa olsun kendisine ait olmayan eser için bu kadar özverili bir mücadeleye girmez. Benzer örnekleri Jandarma Genel Komutanlığımızda da görüyoruz. Kaçak kazılarla ilgilenen kolluk güçlerimiz, kültür varlıklarının öncelikli işi olduğunu ve ülkesinin tapusu olduğunu artık anlamış durumda” dedi.
GÜMRÜK MEMURLARI EL YAZMASINI TANIYOR
Yıllar önce bu işe başladığında, kültür varlığı kaçakçılığının sıradan bir suç sayıldığını ifade eden Zeynep Boz, şimdi hakim ve savcıların İçişleri Bakanlığı ile Anadolu, Miras ve Define Operasyonu gibi büyük operasyonlara imza attıklarını belirtti. Yurtdışına eser giriş ve çıkışları açısından gümrükler ve dolayısıyla Ticaret Bakanlığı da bu işbirliğinin en önemli paydaşı. Onlarla olan eğitim ve iş birliği sürecinin çok daha eski yıllara dayandığını açıklayan Boz, kurumlar arası çalışmayı şu ifadelerle anlattı: “Hiçbir gümrük memurumuz yok ki kültür varlığı kaçakçılığı alanında eğitim almamış olsun. Bu uzmanlaşma sonucu saklanmış eşyaları veya x-rayda kitap olarak görünen ama el yazması olan değerlerimizi gümrük memurları yakalayabiliyor. Dışişleri Bakanlığımız da eser iadelerinde önemli bir konumda. Buradaki en ufak zafiyet, bir dosyanın çok uzun yıllara sari olmasına sebep olurken, son 10 yılda hissettiğimiz iyileşme, kültür varlıklarının iadesinde büyük katkı sağlıyor.”