Tekvando’da Türkiye şampiyonlukları olan Mert Alageyik, senelerdir inşaatlarda çalışarak geçimini sağlıyor. Geçmişte Pascal Nouma’nın korumalığını da yapan Alageyik şimdilerde bir yandan fayans döşerken, bir yandan geleceğin şampiyonlarına antrenörlük yapıyor.
Bir Uzakdoğu sporu ve dövüş sanatı olan tekvando artık dünyada olduğu kadar Türkiye'de de oldukça popüler. Hatta 2008 yılından beri olimpiyatlarda ülkemize derece getiren tek spor dalı. Çocukluğunda izlediği filmlerden etkilenerek tekvandoya başlayan Mert Alageyik ise eski Türkiye şampiyonu ama aynı zamanda inşaat işçisi. 1998, 2001 ve 2002 Türkiye Tekvando Şampiyonu olan Alageyik şu an hem antrenörlük yapıyor hem de inşaat alanında çalışıyor.
'e şampiyon bir sporcu olmasına rağmen neden inşaat işleriyle uğraştığını sorduğumuzda aslında senelerdir bu işi yaptığını öğreniyoruz. Liseyi bitirdikten sonra Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'nu küçük hatalarla kaybeden Alageyik tekrar hazırlanma lüksü olmadığı için Sosyal Bilimlerde Davranış Bölümünü okumuş. Bir yandan da inşaatta abisiyle beraber çalışmış. 10 çocuklu bir ailenin üyesi olan Alageyik, “Abin çalışıyorsa sen evde yan gelip yatamazsın. Nüfusumuz da kalabalıktı” diyor. Ortaokulu okuduğu Van'da hocası Murat Dayı'nın yanında başladığı tekvandoyu okul ile beraber yapmış.
Alageyik Van'da 1993 yılında 54 kiloda, 1994 yılında da Doğu Anadolu Bölgesinde 58 kiloda birinci olmuş.1995 yılında da İran ile yapılan dostluk maçında 62 kiloda birinci olan Alageyik liseyi bitirdikten sonra İstanbul'da hem çalışıp hem de tekvando eğitimine devam etmiş. Türkiye'nin ilk Avrupa şampiyonu hocalarından biri olan Halit Avcı'nın Haldun Alagaş Spor Kompleksi'ndeki tekvando maçlarına katılıp yardımcı antrenörlük yapan Alageyik, 1998 yılında İstanbul birincisi, yine aynı yıl Türkiye 2'ncisi olmuş. Türkiye şampiyonluğu olduğu için Pascal Nouma'ya korumalık yapması teklif edilen Alageyik, ünlü bir isimle çalışacağından dolayı kabul etmiş. Hatta bu yüzden milli takımı çağrılma teklifini reddetmiş. Nedenini merak ettiğimizde de “O zamanlar tekvando gereken ilgiyi görmüyordu. Milli takımda olmanın da bir getirisi yoktu. İşim ve gelirim o zamanlar tekvandodan daha iyiydi. Ünlü bir isim ile de çalışıyordum” diyeor. Alageyik 2001'de Türkiye birincisi, 2002'de de Türkiye 2'ncisi olarak tekrar çağrıldığı milli takıma aynı sebeplerden dolayı yine gitmemiş. Nouma'nın memleketine dönmesi üzerine başka sporcularla çalışmak istemeyen Alageyik Bodrum'a giderek inşaat işlerine devam etmiş. Bodrum'da tekvando salonları olmadığı için kendi yaptığı programı her gün uygulayarak formda kalmış.
Evlendikten sonra Karamürsel'e gelen Alageyik, 2011 yılında Karamürsel Belediyesi'nde yardımcı antrenör olarak çalışıp bir yandan da inşaat işine devam ederek ailesinin geçimini sağlamış. Birinci kademe antrenörlük belgesini aldıktan sonra özel bir salon kurmaktansa herkesin ücretsiz olarak tekvando eğitimi alabileceği bir yer olan Halk Eğitim Merkezi bünyesinde Doğan Güneş Gençlik ve Spor Kulübünde eğitimlere başlamış. İlk 7 kişiyle başlayan eğitimlerin kayıtlı 170 öğrenciye ulaştığını belirten Alageyik 37 yaşında olması sebebiyle tekvandoyu meslek olarak değil, gençlere yardımcı olabilmek için yaptığını söylüyor. Öğrencilerinden şampiyonların çıkacağına inanan Alageyik “Onları kötü alışkanlıklardan uzaklaştırıp, spora yönelmeleri için destek olmam lazım” diyor.
Tekvandoda herkesin bir bağırma stili olduğunu söyleyen Alageyik “Bağırmak kazanmanın yarısıdır” diyor. Rakibi sesi duyunca korkmaya başladığı için işi kolaylaşıyormuş. Alageyik bir anısını da bizimle paylaşıyor: "Türkiye Şampiyonası'nda tribünlerden “dihaa, dihaa, dihaa” diye tezahürat yapmaya başladılar. Maçın son saniyeleriydi. 4-0 öndeydim. Gaza gelip artistik hareketler yapmaya kalktım. Uçan bir tekme atayım dedim ama rakibim bunu fark edince ense köküme tekme yedim. Gözümü 3 saat sonra hastanede açtım. ”
10'dan geriye doğru ilerleyen tekvando kuşakları beyaz, sarı, sarı-yeşil, yeşil, yeşil-mavi, mavi, mavi-kırmızı, kırmızı, kırmızı-siyah ve sonuncusu siyah renklerinden oluyor. Siyah kuşak Türkiye Tekvando Federasyonu tarafından veriliyor. Bunlardan sonra danlar geliyor. 4'üncü dan'ını alacak Alageyik, 6'dan 9'a kadar olan danlarını Kore'de Dünya Tekvando Federasyonu'ndan almak için çalışıyor.
Alageyik her alanda tekvandonun faydasını gördüğünü söylüyor. Yakınlarının her kavgada kendisini çağırdıklarını söyleyen Alageyik, "Sporcu adam kavga etmez. Gider arayı bulmaya yardımcı olurum. Tekvandocu olduğum için insanlar zaten beni görünce sakin davranmaya başlıyorlar” diyor. İnşaat işlerinden sonra da sıra paralarını almaya gelince ise arkadaşları ilk önce onun parasının verilmesi gerektiğini söyleyip “Bu adam tekvandocu, sinirlendirmemek lazım” diye gülüyorlarmış.