Türkiye farkı

Koronavirüs nedeniyle dünya alarma geçerken, bir Türk turistin seyahat macerası, koronavirüsün niçin Türkiye’de bu kadar geç görüldüğünün en açık göstergesi oldu. 23 Şubat tarihinde tatil için İstanbul’dan İtalya’nın başkenti Roma’ya giden Emin Arslan, Avrupa’da hiçbir önlemin bulunmadığını söyledi. Elini kolunu sallayarak Avrupa’da şehir değiştiren Arslan, yaşadıklarını şöyle anlattı: “23 Şubat’ta Roma’ya gittim. Milan’ın bir köyünde şüpheli vaka vardı. Durum o denli ülke geneline yayılmamıştı. Aslında onlar bu durumu çok da önemsemediler, zaten bu kadar yayılmasının sebebi de bence bu. Havalimanında yalnızca ateş ölçümü yaptılar. Roma’dan sonra Floransa’ya, oradan Milan’a gidecektim.”

“27 Şubat’ta Floransa’ya geçtim. O tarihte Milan’da ölümlü vaka sayısı artmıştı. Milan’daki durum kritik olunca, 29 Şubat’ta Bolonya’ya geçtim. Uçuşlar da buradan yapılabiliyordu. Havalimanına gittiğimde uçuşların iptal edilmesi konuşuluyordu. Türkiye’ye direkt gelmektense ailemi riske atmamak için biraz vakit geçirmenin doğru olacağına karar verdim. 1 Mart’ta Bolonya’dan Viyana’ya gittim. Viyana’ya elinizi kolunuzu sallayarak giriyorsunuz. Termal kamera var mıdır ona bile ihtimal vermiyorum.”

“Viyana’da 1 gün kaldıktan sonra 2 Mart’ta Ukrayna’ya geçtim. Burada ev tutmuştum, 9 gün herhangi belirti verip vermediğimi gözlemledim. Karantina süresi aşağı yukarı geçmişti ki Türkiye’ye dönmeye karar verdim. Ankara Esenboğa Havalimanı’na iniş yaptık. Pasaport kontrol noktasına gittiğimde görevli barkodu okuttu. Yanılmıyorsam sistem uyarı verdi. Görevliye gelişmeleri anlattım, beni sağlık ekibine yönlendirdi. Doktor ateşimi kontrol etti. Boğaz ve ciğerlerimi muayene etti. Bölgeden ayrılma sürem göz önüne alınarak evde kalmam şartıyla ülkeye girişime onay verildi. Doktor geçebilir demediği sürece pasaport görevlisi izin vermedi. Bu sürede pasaportunuz da görevlide kalıyor. Muayene yapan doktor Türk vatandaşı olmasam beni ülkeye almayacağını söyledi. Bu şartlar altında ülkeye güç bela giriş yapabildik.”