Türkiye’nin en kritik kurumlarında yuvalanan FETÖ’nün ne kadar tehlikeli bir örgüt olduğunun henüz anlaşıldığı dönemlerde Yeni Şafak örgütün en karanlık komplosunu deşifre etti. 24 Şubat 2014’te FETÖ’nün Selam-Tevhid isimli hayali bir terör örgütü üreterek başta dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere binlerce insanı dinlediğini ortaya çıkaran gazetemiz, “Derin Kulak Pensilvanya” başlığıyla duyurduğu olayın ayrıntılarını şu cümlelerle verdi: “17 Aralık ve 25 Aralık operasyonlarının ardından kayıtsız dinleme yapıldığını tespit eden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı inceleme başlattı. Yetkililer, “Selam Terör Örgütü” isimli bir belgenin üzerinde Başbakan’ın ismini görünce şok oldu. İlk planda 3064 kişiyi bulan dinleme kayıtları ve 125 klasörlük bir soruşturma ele geçirildi. 2011/762 numaralı dosyanın altındaki imza Özel Yetkili Savcı Adnan Çimen’e ait. Çimen, 2011 yılında 4 sayfalık bir düzmece ihbar mektubunu gerekçe gösterip polisteki paralel yapı üyelerine dinleme talimatları verdi. 5 kişiyle başlayan soruşturmaya önce Başbakan ardından Türkiye’nin yakından tanıdığı binlerce kişi dahil edildi.”
Soruşturmanın devamında örgütün dinlediği kişi sayısının 7 binden fazla olduğu ortaya çıktı. Yeni Şafak hukuksuzca dinlenen binlerce kişiyi suç duyurusunda bulunmaya davet ederek, FETÖ’yle mücadelede önemli bir adımın atılmasını sağladı.
2 gün sonra, yani 26 Şubat’ta paralel yapılanmanın TÜBİTAK’taki elemanlarının kriptolu telefonların yazılımında açık kapı bıraktığı ve ‘kırmızı hat’tan devletin zirvesini dinlediği yine Yeni Şafak’ın manşetinde yer aldı. “Casus Kulak Kırmızı Hatta” başlığıyla verilen haberin ayrıntılarında, “Skandalı, MİT teknik personelinin kriptolu hatlarda yaptığı inceleme ortaya çıkardı. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı’nın da aralarında bulunduğu devlet adamlarının kullandığı telefonlar, sadece örgütün bildiği yazılımdaki açıkla dinlendi. O dönem BİLGEM’in başında ‘böceklerle ilgili “Raporda tahrifat yapmam istendi” diyen Hasan Palaz bulunuyordu” ifadeleri yer aldı.
27 Şubat tarihli gazetede dinleme skandalı ortaya çıkan örgütün başka olaylarla bağlantısı da deşifre edildi. “Böcek, Oslo, Uludere, Aynı İmza” başlıklı haberde, “Paralel yapılanmanın faaliyetlerini deşifre eden istihbarat birimleri Başbakan’ın evine böcek koyan örgütün Uludere olayı ve Oslo görüşmelerinin sızdırılmasında rol aldığını belirledi” bilgileri yer alıyordu.
Binlerce insanın mağdur olduğu skandal her geçen gün büyümeye devam ederken Erdoğan, cevap bekleyen en önemli sorulardan birini sordu. 2014 yerel seçimleri için yaptığı mitinglerden birinde paralel savcı ve polislere seslenen Erdoğan: “Açık açık soruyorum, ‘Hangi ülke adına bu dinlemeleri yaptınız?” diye konuştu.
12 Haziran 2011 seçimleri öncesi MHP’nin üst düzey isimlerine kaset komplosu kurarak kendince siyaset mühendisliğine kalkışan FETÖ’nün dinleme listesine de bir çok ülkücüyü dahil ettiği ortaya çıktı. Yeni Şafak’ın 1 Mart tarihli nüshasında “450 MHP’liye Örgüt Kapanı” başlıklı haberde olayın ayrıntıları şöyle yer aldı: “Kasetlerle MHP’yi dizayn etmeye çalışan paralel yapılanmanın, Ankara’da yüzlerce ülkücüyü ‘terör örgütü’ suçlamasıyla 1 yıl dinlediği ortaya çıktı. 10 kişi ile başlayan soruşturmada, 450 ülkücü ‘şüphelinin bir kısım arkadaşları’ yazılı mahkeme kararlarıyla dinlendi.”
Skandalın peşini bırakmayan Yeni Şafak okuyucularına her gün yeni gelişmeleri aktarmaya devam etti. 2 Mart’ta “Hep Aynı Hakim” manşetiyle çıkan gazetemiz, dinleme skandalına imza atan hakimin başka skandal kararlara da imza attığını ortaya çıkardı: “Suriye’ye yardım götüren MİT TIR’larına baskınla, Adana merkezli dinleme skandalı arasındaki paralel bağlantı da deşifre oldu. Araçları ihbar eden 3 jandarma personelini ‘suç şüphesi yok’ diyerek serbest bırakan Hakim Cebrail Cem Alıcı, tüm dinleme taleplerine de onay verdi.”
Paralel yapılanmanın dinleme skandalı günden güne büyümeye devam etti. 8 Mart 2014 tarihli Yeni Şafak bu büyük tehlikeye, “509 Bin Kişi Tehlikede” başlığıyla dikkat çekti. Sadece 2 yılda 509 bin 62 kişiyi dinlediği ortaya çıkan paralel yapılanmanın iz bırakmamak için 2012’den önceki tüm kayıtları sildiği de ortaya çıktı. Haberin ayrıntınlarında şu bilgiler yer aldı: “Örgütün ele geçirdiği Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nda yapılan soruşturma ve incelemeler sonucu hazırlanan rapora göre, 2012 yılında 257 bin 454, 2013 yılında 252 bin 062 kişi dinlendi. Bu dinlemelerden sadece 217 bin 863’ü için mahkeme kararı olması dikkat çekti. Bu durum, 291 bin 653 kişinin yasadışı dinlediğini ortaya koydu. Dinlemeler için 1 milyon 190 bin işlem yapılırken bu rakamın çok daha yüksek olabileceği tahmin ediliyor. Kesin veriler, yazılı dokümanlar incelendikten sonra ortaya çıkacak.”
Dinleme skandalının patlak vermesinin ardından dinlemelere çeki düzen vermesi için kurulan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında inceleme yapan müfettişler paralel yapının kurumu ele geçirdiğini tespit etti. Yeni Şafak’ın “TİB Çiftliği” başlığıyla verdiği haberde, “Paralel yapının, Türkiye’nin en stratejik merkezlerinden TİB’i dinleme merkezi olarak kullandığı ortaya çıktı. Paralal yapının, Hükümet, TİB’e müdahale edince kayıtları çalıp, sildiği belirlendi. 2012 yılına ait kayıtlara ulaşılamazken, 2012 sonrası kayıtlarda da eksiklikler tespit edildi. Kayıt silme ve log kaydı tutulmadığı için kurum istismara açık hale getirdi. Eğer Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan bile dinlenmişse kayıtlar tutulmadığı için tespit edilemiyor.” bilgileri paylaşıldı.
FETÖ tehlikesinin hala bazı çevrelerce anlaşılamdığı günlerde Yeni Şafak, örgütün neden olabileceği krizlere dikkat çekiyordu. 3 Mart’ta dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala ile yapılan röportaj da bu tehlikeye dikkat çekme amacı taşıyordu.“Sokağa Bile Çıkamazlar” başlığıyla verilen haberde şu spot yer alıyordu: “İçişleri Bakanı Efkan Ala, Cumhurbaşkanı ve Başbakan dahil binlerce kişiyi illegal biçimde dinleyen paralel yapıya sahip çıkanları uyardı: Kimse bu örgütün arkasında durmasın. Çok mahcup olurlar. Gerçekler ortaya çıktıkça sokağa çıkacak yüzleri kalmaz.”