
Maltepe Kaymakamı Ünal Okyay, hastanelerin temizliği, tıbbi atıklarının toplanması, depolanması, taşınması ve yok edilmesi konusunda bir kitapçık hazırlayarak tüm belediyelere gönderdi.
Son yıllarda teknolojide yaşanan hızlı gelişme, çok büyük çevresel sorunları da beraberinde getirirken, Maltepe Kaymakamı Ünal Okyay, hastanelerin temizliği, tıbbi atıklarının toplanması, depolanması, taşınması ve yok edilmesi konusunda belediyelere çok büyük görevler düştüğünü bildirdi. Bu konuda bir kitapçık hazırlatarak Türkiye'deki tüm belediyelerin ilgili birimlerine gönderen Okyay, "Amacımız insanlara çevre konusunda rahatsızlık verebilecek her unsurla mücadele etmektir. Dedelerimizden miras aldığımız bu güzelim ülkeyi gelecek kuşaklara böylece taşımaktır" dedi.
Okyay kitapçıkta, Türkiye'de son yıllarda çok ciddi bir şekilde "tıbbi atık problemi"nin yaşandığını vurgulayarak, sağlık kuruluşlarından kaynaklanan tıbbi atıkların halk sağlığına ve çevreye zarar vermeden ayrı ayrı toplanması, depolanması, taşınması ve imha işlemlerinin sağlıklı bir şekilde yapılması gerektiğini belirtti. Kitapçıkta, hastane atıklarını "tehlikeli ve normal atıklar" diye iki gruba ayıran Okyay, tehlikeli atıkları şöyle sıraladı:
"Ameliyathanelerden çıkan amelayat atıkları, enfekte olsun ya da olmasın her türlü organ ve doku parçaları, günü geçmiş ilaçlar, çeşitli kimyasal madde atıkları, radyoaktif madde atıkları, labaratuvarlardan çıkan çeşitli mikroorganizmalarla bulaşmış besi yeri ve benzeri atıklar, enfeksiyon hastalığı taşıyan kişilerin çeşitli vücut salgılarıyla karışık evsel atıklar, deney amacıyla kullanılan hayvan leşleri, sondalar, tek kullanımlık enjektörler, kan transfüzyon ve serum setleri, kan veya hastaların çeşitli salgılarıyla bulaşmış çarşaf, çamaşır atıkları, kullanılmış pansuman malzemeleri, doğumhanelerden çıkan plesantalar."
Okyay, enfekte olmadığı halde normal sayılabilecek atıkların da, "Servislerin, koridorların ve bahçelerin süpürülmesinden elde edilen süprüntüler, çöp kaplarında biriken kağıt, mukavva kutu, çiçek atıkları, cam, şişe, tabak kırıkları, teneke kutu benzeri katı atıklar, plastik kaplar, çeşitli ambalaj maddeleri, yemek atıkları, bulaşık, çamaşır yıkama suları ve diğer evsel atıklar" olduğunu bildirdi.
Hastanelerden çıkan bu atıkların, herhangi bir konut ya da kuruluştan çıkan atıklara kıyasla daha çok tehlikeli olduğuna dikkat çeken Okyay, hastanelerden her gün çıkan tonlarca atığın çevreyi aşırı derecede kirlettiğini bildirdi.
Hastane atıklarının yok edilmesinin başlı başına bir uzmanlık işi olduğu vurgulanan kitapçıkta şu önerilerde bulunuldu:
Hastane temizliği ve atıklarının toplanması, depolanması, taşınması ve yok edilmesi için hasta bakım ve tedavi hizmetlerinden bağımsız, ayrı birimler oluşturulmalıdır.
Enfekte olmayan kağıt, mukavva kutu, cam, şişe gibi atıklar ayrı bir şekilde toplanarak geri kazanım yoluna gidilmelidir.
Enjektör, delici ve kesici özelliği olan maddelerin toplama kaplarını parçalayarak atıkların çevreye yayılması engellenmelidir.
Enfeksiyon etkeni ya da tehlikeli kimyasal bileşiklerle bulaşmış yıkama suları, insan atıkları genel kanalizasyona verilmemelidir.
Yiyecek maddeleri normal atıklar gibi çöpe atılmak yerine örneğin, hayvan yemi yapımında kullanılmak üzere ilgili bir kuruluşa verilmelidir.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.