Esed döneminde baskı altında tutulan sanat dünyası, devrimle birlikte özgürleşti. Geçtiğimiz cuma Şam’da bulunan Masrah Tiyatro Salonu’nda sergilenen “Ali Baba” oyunu, Baas rejiminin işkence merkezi Sednaya Cezaevi’nde yaşanan zulümleri sahneye aktardı. Yeni Şafak’a konuşan oyuncular, önceden Esed askerlerinin provalara gelip müdahale ettiğini, şimdi ise istedikleri gibi yazıp oynayabildiklerini vurguladı.
Suriye’de rejim döneminde sıkı denetim altında tutulan sanat da artık özgür. Başkent Şam’da bulunan Masrah Tiyatro Salonu’nda sahne alan sanatçılar; özgür metin, skeç ve doğaçlama yapabildiklerini söylüyor. Geçtiğimiz cuma günü sergilenen “Ali Baba” oyununda, Baas rejiminin işkence merkezi Sednaya Cezaevi’nde yaşanan zulümler ele alındı. Yaklaşık üç saat süren iki perdelik temsilde, Sedneya ve Esed ile ilgili espriler, izleyenleri bazen güldürdü bazense hüzünlendirdi. Bin kişilik tiyatro salonunda hiç boş koltuk yoktu. İzleyiciler, girerken aldıkları biletleri çıkışta iade etti.
ESED ASKERLERİ PROVALARIMIZA GELİRDİ
Söz konusu oyunun oyuncularından Muhammed Suvvet, “Önceden rahatça espri yapamazdık. Artık Suriye’nin özgürleştiğini anlayabiliyoruz. Komedi veya kara mizah yapabiliyoruz. Oyunlarımızda sadece Suriye’den bahsetmiyor, millet ayrımı yapmadan, hepimizin kardeş olduğunu anlatıyoruz. Suriye’yi hep birlikte ayağa kaldıracağız ve sıkıntılardan el birliğiyle kurtulacağız. Masrah Tiyatro Salonu’nda toplam 13 kişiyiz. Haftanın belirli günleri oyunlarımızı sergiliyoruz. Aile ortamına uygun mizah yapıyoruz. Çocukların oyunumuzu izlediğini biliyor ve onlara göre espriler yapıyoruz. Amacımız, geçmişteki sıkıntıları unutup, geleceğe güler yüzle bakmayı sağlamak” dedi.
Sanatçı Yasmine Khder de değişimi, "Önceden Esed askerleri oyunumuzun provalarına gelir, bir sıkıntı var mı, diye kontrol ederdi. Sonrasında ise ya izin verir ya da 'Bu oyunu oynayamazsınız' derdi. Yazdığım skeç değişirdi. Şimdi istediğimiz gibi yazıyor, istediğimiz gibi oynuyoruz” şeklinde anlattı.
ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ ANLATAN FİLMDE OYNAMAK İSTERİM
Türk dizilerinde dublaj yaptığını söyleyen oyunculardan Semih Şammat ise, “Çukur, Benim Annem, Savaşçı, Kuzey Yıldızı, Deha, Diriliş Ertuğrul, Kuruluş Osman gibi dizilerin çevirisini yaptım. O yüzden Türkiye’ye hakimim. Esed askerleri belirli bir süre bana rol vermedi. Artık daha özgür oyun oynuyoruz. Şimdilik herhangi bir dizide oynamak için teklif gelmedi ama bekliyoruz. Suriye’nin özgürlüğünü anlatan bir dizide veya filmde oynamak isterim’’ açıklamasında bulundu.
Taş konuşmaz çatlardı
- “Ali Baba” oyununun bir sahnesinde kadın, “Beni ne kadar seveceksin” diye soruyor. Erkek, ‘’Taş konuşana kadar’’ cevabını veriyor. Çocuklar kendi aralarında, “Sednaya Hapishanesi’ndeki işkenceyi görseydi taş konuşmaz çatlardı” diyerek yaşanan işkencelere gönderme yapıyor.
20 yıldır yeni film yok
- Esed’in devrilmesinin ardından izleyici sayısında ciddi artış olduğunu söyleyen Tiyatro Müdürü Samir Suved, “Bilet fiyatı çocuklar için 10-12 bin, yetişkinler içinse 15-35 bin Suriye lirası. Sinema salonumuz da var, ama 20 yıldır yeni filmi yok. Sinema uzun yıllar kapalıydı. Esed askerleri açılmasını istemiyordu’’ ifadelerini kullandı.
