Türk ve dünya sinemasının önemli isimlerini bir araya getiren Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali 9. kez başladı. Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yapılan açılışta bir araya geldiğimiz jüri üyesi yönetmen Sahraa Karimi, “Adalet” temasıyla düzenlenen festivalin, diğer etkinlikleri ayırıcı bir aözelliği olduğuna değindi. Karimi, “Adaletin sorgulandığı Afganistan’dan geliyorum. Adaletin farklı bakış açılarıyla sunulması önemli. Sadece adaleti değil, adaletle birlikte adaletsizliğin de gösterilmesi gerekiyor” dedi.
Anlatacak hikayeleri olduğu için film yaptığını belirten Afgan yönetmen, “Sinema hikaye anlatmak için araç olarak kullanılıyor. Sinema evrensel bir dil. Hikayenizi yazıp bütün dünyayı kendinizden ve meselenizden haberdar edebilirsiniz. Bir dinleyen, anlayan mutlaka bulursunuz” ifadelerini kullandı. Afganistan’da doktora yapmış ilk kadın yönetmen olan Karimi, devlet tarafından çekilen filmlerde de görev aldı. Karimi, şunları söyledi: “Afganistan’da bazı kesimler tarafından sinemanın etkisiz olduğu düşünülüyor. Bunun tam tersi olduğunu göstermeye çalışıyorum. Kadın yönetmen olarak sektörde gördüğüm adaletsizlikler de bu festivalin benim için önemini arttırıyor.”
İran sinemasıyla yakın bağları bulunan yönetmen, “İran’ın artistik bakışı dünya için özgün bir konumda. İran’da direkt anlatım yok, bunun yerine işaret etme var. İyilik, kötülük, adalet, duygular, olaylarını yansıtabilmenin önemine ve ciddiyetine de hakimler” şeklinde konuştu. Nuri Bilge Ceylan ve Semih Kaplanoğlu’nun filmlerinin etkisine dikkat çeken Karimi, Afganistan’da Türk dizilerine ilginin de altını çizdi. Miroslav Terzic imzalı Soy Bağı’yla başlayan gösterimleri, Beyoğlu Sineması ve Nişantaşı City’s sinemalarında takip edebilirsiniz.