Başta akciğer olmak üzere birçok kanser türünün başlıca etkeni olan sigaraya karşı sigara bırakma polikliniklerinde önemli başarılar elde ediliyor.
1-7 Nisan Kanser Haftası'nda konuşan Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Özgür Yiğit, “Sadece akciğer kanseri değil, diğer kanser türleri için de sigara sebep olan birinci etken. Kanser Haftası'nda umarım sigarayı bırakan vatandaşlarımızın sayısı artar. Vatandaşlarımız eğer sigarayı bırakmak istiyorlarsa 'bırakamam' demesinler, sigara bırakma polikliniklerini bir denesinler” dedi.
En sık görülen sağlık sorunlarından biri olan kanser her yıl milyonlarca insanı etkilerken yüz binlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden oluyor. Kansere yönelik 2020 yılında yapılan çalışmalarda dünyada her 5 kişiden 1'inin hayatı boyunca kansere yakalandığını, her 8 erkekten 1'inin ve her 11 kadından 1'nin kanser nedeniyle hayatını kaybettiğini ifade ediliyor. Uzmanlar ise vatandaşların kalıtımsal kanser yatkınlığı yoksa sigara, alkol, kötü beslenme gibi etkenlerinin terk etmesiyle yeni kanser gelişme oranını önemli oranda azaltacağını belirtiyor. Akciğer kanserinin yüzde 90'ının sigara nedeniyle meydana geldiği, mide, kolon, larinks kanseri, ağız boşluğu, farinks, özofagus, pankreas, böbrek, mesane, meme ve serviks kanserlerinin oluşumunda da sigaranın etkisinin olduğuna vurgu yaparken pasif içiciliğin de vatandaşlarda birçok olumsuzluklara neden olduğuna dikkat çekiyor. Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Özgür Yiğit de 1- 7 Nisan Kanser Haftası'nda sigaranın kansere etkisi, insan hayatına verdiği zarar ve Sigara Bırakma Polikliniği'ne ilişkin konuştu.
'Sigara içiciliği kanserin önemli etkenlerinden birisi'
Kanserin tüm dünyada çok büyük bir insan nüfusunu etkilediğini anlatan Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Özgür Yiğit, “Kanser gerçekten insanlığın en önemli problemlerinden birisi giderek de artan miktarda görülmeye başladı son yıllarda. 2020 verilerine baktığımız zaman tüm dünyada 19 milyon 200 bin yeni kanser vakası görülmüş. Bu da gösteriyor ki kanser vakaları giderek artıyor. 2030 yılı beklenen kanser miktarı belki tüm dünyada 30 milyona yakın, ülkemizde de belki 300 bin civarında olacak. Tabi ki bunun çok çeşitli nedenleri var; genetik faktörler ama ondan daha önemlisi çevresel faktörler. Kansere neden olan çevresel faktörler dediğimiz zaman bunların en başında aslında hepimizin bildiği sigara geliyor. Sigara içiciliği kanserin önemli etkenlerinden birisi. Tüm dünyada da en sık görülen kanser türü yine hepimiz biliyoruz ki akciğer kanseri özellikle erkeklerde en sık görülen kanser ki akciğer kanserinin sigarayla ilişkisi artık ispatlanmış. Akciğer kanseri eşittir sigara" diye konuştu.
'Ben bırakamam' demesinler, sigara bırakma polikliniklerini bir denesinler'
Vatandaşların sigara kullanımını terk etmesinin sağlıkları için çok öneli olduğunu anlatan Prof. Dr. Özgür Yiğit şöyle konuştu: "Aslında tüm kanserlere bakıldığında hemen hemen hepsinde sadece akciğer kanseri için söyleyemeyiz diğer kanser türleri için de sigara sebep olan birinci etken. Kimyasal maddelere, radyasyona maruz kalmak yine çağımızın hastalığı olan şişmanlık ve aktiviteden yoksunluk, yaşam tarzının farklılaşması, beslenme alışkanlığı sigara dışındaki diğer kansere neden olan etkenler. Kanser Haftası'nda özellikle umarım sigarayı bırakan vatandaşlarımızın sayısı artar. Vatandaşlarımız eğer sigarayı bırakmak istiyorlarsa 'ben bırakamam' demesinler, sigara bırakma polikliniklerini bir denesinler. Sigara içenler sadece kendisine zarar vermiyor eğer etrafında insanlar varsa pasif içicilikle yakınlarına da zarar vermiş oluyor. İlk şart erken tespit edebilmek bunun için tarama programları var. En önemlisi büyüklere özenme ve kendini gösterme nedeniyle artık küçük yaşta sigaraya başlanabiliyor. Ne kadar küçük yaşta başlanılırsa kansere yakalanma da o kadar erken olacaktır"
'Sigara bırakmaya istekli olması bizi 1-0 öne geçiriyor'
Sigara Bırakma Polikliniği'ne ilişkin bilgi veren Aile Hekimliği Klinik Şefi Doç. Dr. Güzin Zeren Öztürk, “Kanser hastalarının büyük zorluklar yaşadığını hepimiz biliyoruz. O yüzden kanserde en önemli şey; erken dönemde tarama hatta kanser oluşmaması için yaşam tarzı değişiklikleri, gerekli önlemleri almak. Bunlardan biri de sigara bırakma zaten. Biz onlara sigara bırakmadaki yolculuklarında eşlik etmeye çalışıyoruz. Sigara bırakmaya istekli olması bizi 1-0 öne geçiriyor. Sigarayla ilgili özgeçmişlerini alıyoruz. Ne zaman başladı, ne kadar içiyor, neden başladı, şimdiye kadar hiç bırakmayı denemiş mi neler yaşamış, bırakmayı denediğinde ne gibi zorluklarla karşılaşmış bunların hepsini konuşuyoruz. Sonra kişinin düzeyini saptamaya çalışıyoruz bunun için özel testlerimiz var. Tıbbi geçmişine göre hangi ilacı kullanmamız gerektiği ya da sadece danışmanlıkla bırakıp bırakamayacağına karar veriyoruz" şeklinde konuştu.
'Sigaraya dur demek aslında bir nevi kansere de dur demek oluyor'
Polikliniklerde yürütülen tedavi sürecine ilişkin konuşan Doç. Dr. Güzin Zeren Öztürk, şunları söyledi: Bizim tedavilerimiz 3 ay ile 6 ay arasında değişiyor. Yılda 12 bin ile 13 bin kişiye hizmet veriyoruz ve bırakma başarımız da yüksek. Yaşlı hastalar, 'torunum kokuyorsun sarılmayacağım dedi, geldim ama benim için çok geç değil mi' diyor. Hayır hiçbir yaş için geç değil. Kimi 'ona harcadığım parayla yurt dışına gideceğim' diyor, kimi 'altın alacağım' diyor. Bunu gerçekleştirdikleri zaman da bizlere 'hocam bakın biz gerçekleştirdik' diyorlar. Bu dönüşler bizi de mutlu ediyor. Sigaranın sadece akciğer değil birçok organdaki kanserde bir etken olduğu zaten bütün literatürlerde yazıyor. Sigaraya dur demek aslında bir nevi kansere de dur demek oluyor” şeklinde konuştu.
'1 yıl önce ‘sen 3 ay sigara içmeyeceksin' deseler kesinlikle inanmazdım'
Yaklaşık 7 yıldır sigara kullanan ve Sigara Bırakma Polikliniği'ne başvurarak bırakmak istediğini söyleyen 29 yaşındaki Mehmet Taş, “Yaşıma göre çok fazla yaşlı olduğumu hissettirecek şekilde nefes darlıkları oluştu. Özellikle biz erkekler için halı saha maçları çok önemlidir, sahada artık nefes darlığı yaşamaya başlıyordum. Performansım çok altta kalıyordu. Takım arkadaşlarımdan fazla eleştiri alınca eforlu da bir iş yaptığım zaman çok yorulmaya başladığımı fark ettikten sonra sigarayı artık bırakmam gerektiğine kanaat getirdim. İlk başta inanmıyordum, şu anda inanıyorum bırakacağım. Üç aydır içmiyorum. Bir ihtimal belki bıraktırabilirler diye aslında buraya geldik. 1 yıl önce bana ‘sen 3 ay boyunca sigara içmeyeceksin' deseler kesinlikle inanmazdım. Günde 2 paketin aşağısında sigara içmeyen bir insanım yıllardır. Sigarayı bıraktıktan sonra maaşında bir fiyat artışı hissediyor insan. Kanserden korunmak için sigarayı mutlaka bırakmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
'Sigara kullanmasam belki de şu an bu durumda olmazdım'
Larinks kanseriyle mücadele eden ve sigara kullandığı için pişman olduğunu anlatan Nedim Kubur, “Önce boğazımda sürekli gıcıklanma belirtisi oldu. Buraya geldim larinks olduğunu söylediler. Kötü bir duygu, yıkıldım ama gene de hayata tutunmaya çalıştım. Hastalık geldiği zaman gitmiyor, gelmeden çaresine bakmak gerekiyor. Sigara kullanıyordum kimse tavsiye etmiyorum. Sigara kullanmasam belki de şu an bu durumda olmazdım. Kullananlara bırakmalarını, kullanmayanlara hiç kullanmamalarını tavsiye ediyorum. İnanıyorum hastalığı yeneceğim” dedi.
Öte yandan ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı da sigarayı bırakmak isteyen vatandaşları teşvik ederek, bırakma kararını almış olanları motive etmek, bırakmaya karar vermiş kişilere nasıl bırakacakları konusunda yardımcı olmak, bırakma sürecinde ortaya çıkan yoksunluk semptomları ile ilgili tavsiyelerde bulunarak vatandaşlara bu süreçte destek sağlıyor.