Sonbahar biterken yeniden salgın hastalıklarla karşı karşıya kaldık. Kovid tecrübemizle artık daha dikkatliyiz. Yine de mevsimin getirdiği kâh sıcak kâh soğuk ortam nedeniyle hastalıklara yakalanmak mümkün. Atalarımız modern eczacılığın gelişiminden önce birçok hastalığı kendi yaptıkları yiyeceklerle tedavi eder veya önlerlermiş. Bugün hâlâ o günlerden kalan ıhlamur içmek, nane limon kaynatmak gibi alışkanlıklarımız var.
Elbette her şeyden önce sağlıklı bir beden için, sağlıklı beslenmek, düzenli spor yapmak, yeterince uyumak ve ruhumuzu sağlam tutabilmek için bol bol dua etmek gerektiğini biliyoruz. Daha önce uzun yaşamın sırlarını yazarken, dünya üzerinde bu özelliğiyle meşhur her coğrafyada insanların kuvvetli inanca sahip olduğunu, aile bağlarını koruduğunu ve sağlıklı beslenip spor yaptıklarını anlatmıştım. Elbette Peygamber Efendimiz (sav) öğütleri de bize sağlıklı yaşamayı öğretiyor. Peygamber Efendimiz’in (sav) bir hadisinde belirttiği gibi, bulunduğumuz coğrafyanın soğanından, sarımsağından yemek bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Aşırıya kaçmaksızın baharatlar, bize bu konuda yardımcı olabilir. İyi su içmek, suyu dinlendirip yavaş yavaş tüketmekte sağlığımız için çok önemlidir. Hayatınızdan yoğurt, sirke gibi mayalanmış gıdaları eksik etmeyin. 1996’da öğrenciyken, babamla birlikte Çorum’un birçok köyünü dolaşıp şimdi rahmetli olmuş büyüklerimizin bitkileri nasıl kullandığını araştırmıştık. Daha sonra da bu konuda araştırmaya devam ettim. Bugün, araştırmalarımda öğrendiğim birkaç kış tarifi paylaşmak istiyorum. Bunların özellikle soğuk algınlığı yaşamamızı engellemede oldukça işe yarar, tedaviye yardımcı yiyecekler olacağına inanıyorum. Sağlıklı, mutlu pazarlar dilerim.