
Müzik dünyasının Türkçe ve Kürtçe şarkıları bir arada seslendiren tek şarkıcısı Rojin, Sezen Aksu'dan Kürtçe bir şarkıya düet yapmak için söz aldı. Rojin, “Türkiye'nin bir çok ünlü şarkıcısının kapısını çaldım ancak yalnızca Sezen'den olumlu yanıt aldım. O cesur bir kadın” diyor.
Türkiye'nin Türkçe ve Kürtçe'yi bir arada kullanan tek pop müzik şarkıcısı olan Rojin, dördüncü albümü Deq (Dövme) ile müzik marketlerdeki yerini aldı. Rojin albümüne çocukken annesinin vücudunda gördüğü, kül, süt ve iğne kullanılarak yapılan ve özellikle Urfa, Mardin yörelerinde rastlanan geleneksel dövmelerden esinlenerek “Deq” adını vermiş. Urfa ve Mardin'de yüzüne ellerine “Deq” yapmış kadınlar görmek mümkün hala. Ancak Rojin'in albüme adını veren şarkısını televizyonlarda izlemek imkansız. Bugüne kadar çıkardığı üç albümün Kürtçe şarkılarına yer vermeyen televizyon kanalları, aynı tutumlarını bugün de sürdüyorlarmış. Ancak Rojin de boş durmamış şarkılarını televizyonlarda yayınlatmak için çareler aramış. “Benimle Kürtçe bir şarkıda düet yapması için tanınmış birçok sanatçının kapısını çaldım. Yalnızca Sezen Aksu'dan olumlu bir cevap alabildim” diyen Rojin'le, müziğini, televiyonlarla mücadelesini, Kürtler ve Türklerle ilişkilerini konuştuk.
İmza attığı 'Si' ve 'Ya Hep Ya Hiç' isimli Kürtçe albümleriyle büyük başarı yakalayan Rojin, üçüncü albümünde Sezen Aksu'nun bir şarkısını seslendirme kararı almış ve “Vazgeçtim” isimli hit şarkıyı 'Nemadıvım' adıyla yorumlamıştı. O dönemde Sezen Aksu'nun şarkısının Kürtçe seslendirilmesinden büyük memnuniyet duyduğunu ve tek kuruş telif ücreti almadığını söyleyen Rojin, “Deq çıkmadan Kürtçe bir şarkıda düet yapmak için önce ismini vermek istemediğim tanınmış birçok şarkıcının kapısını çaldım ama çok gülünç bahanelerle beni reddettiler. Ancak Sezen Aksu'nun sözü var, o çok cesur ve yürekli bir kadın” diyor.
Geçtiğimiz yıl Tv8'de program sunan Nilgün Belgün Rojin'i arayarak, programa davet etmiş. Ancak birkaç gün sonra program yetkilileri tekrar arayarark Kürtçe okuduğu için programa alamayacaklarını söylemişlerdi. Yine bir kanalda Kürtçe şarkı söylemeye başladığında apar topar reklama girilerek, Kürtçe söylememesi konusunda uyarılmış Rojin. Başından buna benzer onlarca olay geçtiğini anlatan Rojin'i en çok sinirlendiren şey ise bu kanalların yayınladığı İngilizce şarkılar. Bu ülkenin bir dili olan Kürtçe'nin yasaklanıp gerçekten yabancı olan dillere hayranlık beslenmesine katlanamadığını söyleyen Rojin, “Bize sundukları tek gerekçe 'Aman ha başımız belaya girer', bu konuları konuşmaktan sıkıldım ama dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz” diyor. Geldiğimiz nokta Kürtçe klip yayınlatmak için Rojin'in televizyon kanallarıyla girdiği amansız mücadele. Rojin'e, Kürtçe bir klip yapacağını söylediği için Ahmet Kaya'nın başına gelenleri hatırlatıp yine de kendisini şanslı sayması gerektiğini söylediğimizde ise, bu uğurda başına gelenlerin Ahmet Kaya'dan aşağı kalır bir yanı olmadığını öğrendik. Yaşadığı olayları basına yansıtmak istemediğini söyleyen Rojin'in bugüne kadar sokaklardan afişleri de toplatılmış, sahnede şarkı söylerken bir saldırgan tarafından yaka paça indirilmek de istenmiş, yasadışı örgütlere yardım yataklık etmek suçlamasıyla hakkında gıyabi tutuklama kararı da çıkarılmış. “Magazin gazetecilerinin düzenlediği gecelere gitseydim çatal bıçak da atılırdı” diyen Rojin, özellikle bir konunun altını çiziyor: “Şarkılarımda hiçbir politik mesaj yok.”
Türk medyasından gördüğü tavrın bir benzerini de bazı Kürtlerden gördüğünü söyleyen Rojin, bu konuda da çok dertli. Diğer taraftan da Türkçe söylemesine bozulanlar olduğunu açıklayan Rojin şunları söylüyor: “Bana diyorlar ki 'Türkçe'ye hizmet eden binlerce şarkıcı var sen niye Türkçe söylüyorsun.' Ben bunu çok cahilce buluyorum. Son zamanlarda 45 bin tane satan bir tane Kürt şarkıcı getirin bana. Bugün Türkiye'nin büyük starları bile 20-30 binde kalıyor. Bir yandan Türk medyası yer vermemeye çalışıyor diğer yandan bazıları gelip 'taraf olmayan bertaraf olur' diye eleştiri yapmaya çalışıyor ama kimin bertaraf olduğunu görüyoruz.” Televizyonlarda Kürtçe şarkı söylemenin önünde yasal hiçbir engel olmadığını hatırlatan Rojin'e göre, televizyonların kendi kendilerine yaptıkları bir kısıtlama söz konusu. Bu durumu “kraldan çok kralcılık” olarak tanımlayan Rojin, “Medya patronları aranıp korkutuluyor bence. Karşılarına geçip böyle bir yasa var kardeşim diyecek yürekli bir televizyoncu yok” diyor.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.