“Hep Otuz Üç Yaşında” kurmaca belgesel filmi, Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) İslâm Ansiklopedisi’nin 33 yıllık hikâyesini anlatıyor. Sözlü tarih çekimleri sırasında İstanbul’da yıllardır rastlanmadık bir yoğunlukta kar yağdığını belirten yönetmen Murat Pay, bunu fırsat bilip, ansiklopedi çalışmalarının büyük bir kısmının gerçekleştiği kütüphanede doğaçlama bir çekim yaptıklarını anlatıyor.Senaryosu yazılmadan finalinin çekilmesi, belgeselin kendine özel dünyasının bir parçası olduğunu düşünüyorum” diye açıklıyor.
Bir kısmı yurt dışından olmak üzere, konusunda uzman iki bini aşkın yazarın kalemiyle 40 ciltlik bir eser olarak Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) tarafından hazırlanan TDV İslâm Ansiklopedisi, kelam-akaid, siyer, sanat ve tarih gibi çok geniş bir skalada alt dalları ile beraber 16.855 maddeden oluşuyor. Hazırlanmaya başlandığı günden 2013 Aralık ayına kadar 33 yıla yayılarak 44 cildinin yayımlanmasıyla nihayete ermiş. 2016 yılında da iki ek cilt yayımlanarak toplam cilt sayısı 46'ya ulaşan ansiklopedi, şüphesiz alanındaki en önemli eserlerden biri olma özelliğini taşıyor. Dünyada Müslümanlar tarafından hazırlanmış ve tamamlanmış, hem madde listesi hem de içerik ve üslûp açısından özgün, telif niteliği taşıyan ansiklopedi olan TDV İslâm Ansiklopedisi, başlangıcından günümüze kadar İslâm dini, tarihi ve medeniyeti ile İslâm toplumlarına dair hemen her konuda güvenilir, doğru ve yeterli bilgi sunmaya çalışıyor. Otuz üç yıllık özverili bir çalışmanın ürünü olan TDV İslâm Ansiklopedisi, İslâm ilimleri ve İslâm düşüncesinin yanı sıra beşerî ve sosyal bilimlerin farklı alanlarında yapılacak araştırmalar için de kapsamlı bir kaynak. Aynı zamanda daha kolay ve hızlı bir şekilde erişim sağlamak için islamansiklopedisi.org.tr adresinden de doğrudan madde başlığı ya da kelime bazında arama yapmak mümkün.
TRT ortak yapımı "Hep Otuz Üç Yaşında” kurmaca belgesel filmi de İslam kültür ve medeniyetin 15 asırlık serüvenine ilişkin İslam Coğrafyasında telif edilmiş ve tamamlanmış özgün ansiklopedinin hikâyesini anlatıyor. Senaristliğini Selman Kılıçaslan, yapımcılığını Halil Kardaş’ın üstlendiği belgeselin yönetmen koltuğunda ise Murat Pay oturuyor. İki kurmaca karakter Niyaz ve Ekmel üzerinden ilerleyen kurmaca belgesel filmde; Hüseyin Soysalan, Birhan Tut, Kübra Tüzgün, Mehmet Beyazıt Uzgaş, Barçın Çalış, Mert Asker, İsmail Düvenci, İlhan Görmek, Mustafa Karaoğlu ve Muttalip Müjdeci gibi isimler oynuyor. Belgesel için aynı zamanda ansiklopediye katkıda bulunan 100’ü aşkın kişiyle de sözlü tarih görüşmeleri gerçekleştirilmiş. Bu isimler arasında; Ahmet Özel, Ali Bardakoğlu, Alim Kahraman, Hayreddin Kahraman, Hilal Görgün, İdris Bostan, İskender Pala, İsmail Durmuş, Mehmet Ali Sarı, Mehmet İpşirli, Muhittin Serin, Mustafa Kara, Ömer Türker, Raşit Küçük, Leyla Gürkan, Süleyman Uludağ, Tayyar Altukulaç gibi pek çok değerli isim yer alıyor. Geçtiğimiz hafta 29. Saraybosna Film Festivali'nde (SFF) dünya prömiyerini yapan belgesel, Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da süren festival kapsamında ilk kez sinemaseverlerin beğenisine sunuldu. Biz de 2023’ün sonlarına doğru vizyona girmesi planlanan belgeselin yönetmeni Murat Pay ile bir araya geldik.
Ansiklopedinin yaşayan şahitleriyle görüşme yaptık
Murat Pay, TDV İslâm Ansiklopedisi’yle ilk yakın tanışıklığının yüksek lisans dönemlerine rastladığını söylüyor. “Güvenilir ve referans bir kaynaktı ve okul dersleriyle ilgili birçok maddeyi buradan okumuştum” ifadelerini kullanan Pay, yıllar sonra eser tamamlandığında ve bir film yapılması gündeme geldiğinde ansiklopedi ile ikinci tanış döneminin başladığını dile getiriyor ve ekliyor: “33 yıla yayılan ve tamamlanan büyük bir hikâye görüntü dünyasına aktarılacaktı. Aklıma birçok soru üşüşmüştü: Hikâyenin neresi anlatılabilirdi? Hikâyenin hangi tarafları öne çıkarılabilirdi? Hikâyenin bam teli noktaları nasıl tespit edilebilirdi? Uzun soluklu bir başka yolculuğa çıkmak gerekiyordu: Ansiklopedinin yaşayan şahitleri ile sözlü tarih yapmak. Bunun üzerine genç, yaşlı, ansiklopediye katkıda bulunmuş 100’ü aşkın kişiyle sözlü tarih görüşmeleri gerçekleştirdik. Hatta pandemi sözlü tarih görüşmelerimizi de biraz geciktirdi. Sözlü tarih görüşmelerimizi de tamamladıktan sonra elimizde senaryoya kaynaklık edebilecek önemli bir bilgi havuzu oluşturduk.”
Proje üzerinde yaklaşık iki yıl çalıştıklarını söyleyen Pay, senaryonun bütün unsurlarının bir kısmının sözlü tarih unsurlarına dayandığını bir kısmının da okudukları, dinledikleri röportajlara dayandığını anlatıyor ve sözlerini şu şekil sürdürüyor: “Belgeselde bazılarını konuşmacı olarak, bazılarının da hikâyelerini dahil ettik. Yer alan bütün hikâyeler, bütün diyaloglar yaşıyor. Aslında ansiklopedinin ruhuna uygun o kolektif hafızasına işaret eden ya da yaslanan bir yöntemi takip ettik. Birkaç fikri meseleye dikkat etmeye çalıştık. İlki ansiklopedinin kolektif bir çalışmanın ürünü olduğunu unutmamak, diğeri belgeselin nihayetinde kurmaca bir dünya inşa ettiğini göz ardı etmemek.
Belgeselin diline önemli bir katkı yaptığını düşündüğüm gelenekli sanat orta oyunundan mülhem geliştirdiğimiz sahneleme metodundan da kısaca bahsetmeliyim. Çözümlememizin özü farklı zaman ve mekânları tek bir mekânın içinde aynı karakterleri yerleştirerek yaymaktı. Böylece ansiklopedinin yapım süreciyle fikri evresi iç içe geçti. Bir nevi zamanı ve mekânı genişletip tamamen belgesele has bir dünya inşa ederek ansiklopedinin özgünlüğünü vurguladık. Büyük bir emeği, 33 yıla yayılan bir başarı hikâyesini bir filme sığdırmak kolay değil. Büyük bir hikâyeye küçük bir katkı sadece.”
Başlangıcı sancılı bir süreç
Her projede olduğu gibi TDV İslâm Ansiklopedisi'nin de 33 yıllık hikâyesinin başlangıcının sancılı olduğunu söyleyen Pay, “Birinci cilt hemen çıkmıyor. İlk zamanlar çok daha uzun hazırlık dönemleri gerçekleşiyor. Yapalım mı, yapmayalım mı dedikleri bir aşama var. Daha sonra hareket aldıkları bir zaman dilimi var. Birkaç ekip değişiyor. Sözlü tarih görüşmelerinde duyduğumuz hikâyeler bunlar.
Daha sonra ilk cilt çıkana kadar fasikül olarak çıkıyor. Aşağı yukarı da 33 senelik bir çalışma ortaya çıkıyor” diyor.
Belgeseli İSAM’da çektik
Pay, belgeselin mekânını ve eşyalarını olabildiğince ansiklopedinin dünyası olan İSAM’ı seçme sebebini ise şu sözlerle paylaşıyor: “Bu ansiklopedinin, emeğin izleri oradaydı. Dolayısıyla orada çekmemin, o izlerin gözükmesinin anlamlı olacağını düşündüm ve belgeselin duygusuna da etki edeceğini düşündüm. Yani filmde kurmaca bir unsur kullanacaksak o unsur İSAM’daysa onun İSAM’da olmasını tercih ettim. İSAM’ın sandalyesi, masası, kağıtları, kitapları, bahçesi. Bir yandan gerçek dünyanın izini, kokusunu takip ederken diğer yandan kolektif çalışmaya atıfla kurmaca bir yapı kurduk.”
Belgeselde yer alan Niyaz ve Ekmel karakterlerinin yaşadıklarının bütün ansiklopediye emek veren insanlardan parçalar taşıdığını söyleyen Pay, “Bütün görüşmelerde yaptığımız her detay belgesel de yer alan karakterlerde kısmi kısmi bütünleşti. Bu iş kolektif bir iş. Bu işin öncüleri, emek sarf edenleri var ama nihayetinde Cumhuriyet birikiminin, TDV İSAM’ın ortaya koymuş olduğu bir başarı hikâyesi” ifadelerini kullanıyor.
Senaryosu yazılmadan finali çektik
Murat Pay, sözlü tarih çekimleri sırasında İstanbul’da yıllardır rastlanmadık bir yoğunlukta kar yağdığını söylüyor ve bunu fırsat bilip, ansiklopedi çalışmalarının büyük bir kısmının gerçekleştiği kütüphanede doğaçlama bir çekim yaptıklarını anlatıyor. Daha sonra bu çekimin belgeselin finalini belirlediğini ifade ediyor. Pay, “Senaryodan önce çektik, hiç planda yoktu. Doğaçlama oldu. O sahneyi çekince senarist arkadaşa, ‘Belgeselin sonunu senaryoya bu şekilde koyalım’ dedim. Belgeselin aslında ilk çekilmiş sahnesi ve senaryodan önce yerini bulmuş bir sahne. Senaryosu yazılmadan finalinin çekilmesi, belgeselin kendine özel dünyasının bir parçası olduğunu düşünüyorum” diye açıklıyor.