Devlet Tiyatroları (DT) Uluslararası Kadın Oyun Yazarları Tiyatro Festivali bu yıl ikinci kez düzenlendi. On gün boyunca yedi farklı ülkeden kadın yazarların 12 temsilinin sahnelendiği festival dün sona erdi. AKM Tiyatro Salonu ve Üsküdar Tekel Sahnesi’nde gerçekleşen gösterimlere, atölye ve söyleşiler eşlik etti. Festivalin en dikkat çeken oyunu şüphesiz Gürcistan Eristavi Gori Devlet Drama Tiyatrosu’nun “Çocukların Kulaklarını Kapadım” temsili oldu. Yaklaşık iki aydır İsrail’in Gazze’ye saldırılarının sürdüğü ortamda, savaşın acımasız yüzünü gözler önüne seren oyun, yaşananların tiyatro sahnesine aktarılmasının ne kadar önemli olduğunu izleyiciye bir kez daha anlattı.
Gerçek bir hikayeden uyarlanan ve 2008 yılında meydana gelen Rusya-Gürcistan savaşını konu edinen oyun, oğullarını cepheye gönderen ailenin yaşadığı trajediyi cep telefonu mesajları üzerinden anlatıyor. Askerlerin cep telefonlarında bulunan mesajları ve dönemin televizyon haberlerinden alıntılanan metinler, temsilin bir belgesel niteliği taşımasını da sağlıyor.
Oyunun bu derece etkileyici olmasının nedeni tüm oyuncuların savaşı bizzat yaşaması. Öyle ki tiyatro bahçesine düşen bombalar ve oyuncuları alıkonulan bir tiyatrodan bahsediyoruz. Eristavi Gori Devlet Drama Tiyatrosu’nun sanat yönetmeni Nikoloz Heine-Shvelidze de buna işaret ederek, “Oyunda okunan tüm haberler, anne ve oğul arasındaki mesajlar da gerçek. Karşınızdaki insanlar 8 Ağustos 2008’de tiyatro bahçelerine düşen bir bombayla karşı karşıyaydılar. Komşu coğrafyalarda sorunlar olsa bile özgürlük ve barış diyoruz. Bunu tüm dünyanın söylemesini ve sözde kalmamasını istiyoruz” cümlelerini kurdu.
Heine-Shvelidze, savaş esnasında Gürcistan Rustaveli Tiyatrosu’nun tüm oyuncularının bir günde öldüğünü, birçok oyuncunun da alıkonulduğunu aktardı. Kadınların sevgi oyunları yazması gerektiğini söyleyen sanat yönetmeni, “Ülkemizdeki birçok kadın yazar, çeşitli türde oyunlar yazıyor. Ama birisi, savaş merkezinde dolaşan bu oyunu yazdı. Aslında kadınlarımızın böyle oyunlar yazmaması gerekir. Elene, sevilen kadın demek. Kadınlar sevgi üzerine yazsalar daha iyi değil mi” dedi.
Oyunda oğlunu savaşa gönderen bir anneyi canlandıran Ketevan Luarsabishvili, savaşın ne anlama geldiğini insanlara gösterebilmek için tiyatronun önemli olduğunu vurgulayarak, “2008’de Gori Ruslar tarafından bombalanırken şehirdeydim. Savaşa arkadaşlarım da şahitlik etti ve yaşamış kişiler olarak sahneye koyuyoruz. Gerçek hayatta hissettiklerimizin sadece yarısını gösterebiliyoruz” dedi.
Oyunun yazar ve yönetmeni Elene Matskhonashvili ise tiyatro sayesinde gençlerin farkındalığının arttığını söyledi. Matskhonashvili Yeni Şafak’a yaptığı açıklamada, “Çocukları korumalıyız, bir yandan da savaşın ne kadar kötü bir şey olduğu bilincinde yetiştirmeliyiz. Tiyatronun, savaşın kötülüğünü insanlara hatırlatması ve her zaman barış yanlısı olduğunu duyurması gerekir. Bugün Gürcistan’da 13-15 yaşındaki genç kızlar; kadınlar, çocuklar, savaştaki arkadaşları ve aileleri üzerine daha bilinçli konuşmaya başladı. Barış, özgürlük ve sevgi sözlerden ileriye gitmeli” dedi.