Ressam İlhami Atalay’ın resim atölyesinin sezon sonu sergisi “Anadolu’nun Renkleri” ismiyle Birlik Vakfı’nda açıldı. Eski ve yeni öğrencilerinin çalışmalarının yer aldığı sergide yağlı boya, sulu boya ve farklı birçok materyalden oluşturulan özgün eserler yer alıyor. Açılış esnasında sorularımızı cevaplayan Atalay, “Sanat, en mükemmele ulaşmak için çekilen eziyetli yoldur. O yol da dervişlikten geçer” dedi.
Ressam İlhami Atalay’ın bir yıldır İstanbul Tasarım Merkezi’nde verdiği resim atölyesinin eserleri Birlik Vakfı’nda düzenlenen sergiyle sanatseverlerle buluştu. Geçtiğimiz yıl “Necip Fazıl Saygı Ödülü”ne layık görülen ressamın eski ve yeni 36 öğrencisinin yaklaşık 50 eseri, “Anadolu’nun Renkleri” sergisiyle beğeniye sunuldu. 12 Ağustos’a kadar Birlik Vakfı’nın Çemberlitaş binasında görülebilecek sergide, Anadolu kadınının renkli yaşantısından, farklı uygulama ve malzemelerle oluşturulan renk çalışmalarına, İstanbul manzaralarından zikir serisine kadar birçok özgün çalışma yer alıyor.
HER FIRÇA DARBESİ BİR ZİKİR
2023’ün kendisi için bereketli bir yıl olduğuna dikkat çeken Atalay “Maşallah talebelerin hepsi cıva gibi. Çok heyecanlı ve hevesliler. Serginin ismini bana danışmadan kendi aralarında oylayıp ‘Anadolu’nun Renkleri’ koymuşlar. Anadolu’nun kumaşlarından, atık malzemelerinden en kolay ve en güzel şekilde nasıl sanat yapılabileceğini gösteriyorlar” dedi. “Her fırça darbesi bir zikir” diyen öğrencisi Kübra Merve Demir’in sözlerini değerlendiren Atalay, “O papatyaları, zikrederek yapıyorlar. Eğer yapamıyorlarsa ‘Zikretmiyorsun’ diyorum, başlıyorlar zikretmeye. Sanat, en mükemmele ulaşmak için çekilen eziyetli yoldur. O yol da dervişlikten geçer” diye konuştu.
RENKLERİ YAŞAM SEVİNCİ VERİYOR
İstanbul Tasarım Merkezi’nde ders alan ve sergide eseri bulunan öğrencilerden Şükran Biçer, eğitim sürecinden ve yaptıkları çalışmalardan bahsederek “Bir sene boyunca aldığımız derslerin sene sonu sergisini açtık. Yama yama dediğimiz çalışmalarla başladık. Kumaş, deri gibi farklı materyaller kullanarak farklı çalışmalar yaptıktan sonra hocanın resimlerinden esinlenerek eserlerimizi çalıştık. Uzun zamandır kara kalem çizim yapıyordum İlhami hocayla ilk kez yağlı boya çalıştım” cümlelerini kullandı.
TÜRKİYE’NİN AYNASI
Türkiye’de tanıştığı ilk insanın Atalay olduğunu söyleyen Türk asıllı Belçikalı ressam Karl Talip Kara da açılıştaydı. Kara, “Sultanahmet’te İstanbul’u öğrenmek için gezerken bir köşede, İlhami Hoca’nın resmini gördüm. Hava soğuktu, girdim içeriye ve resimlerimi gösterdim. ‘Sen burada gezme, Nişantaşı’na çık. Oradaki galeriler senin işini anlatabilir’ dedi” diyerek tanışma anısını paylaştı. Atalay’ın renk ve desenlerinin Türkiye’nin aynası olduğunu dile getiren Kara, “İstanbul, Türkiye’nin aynası, renk alanı. Burada Türkiye’nin her tarafından insanların renk cümbüşü var. Anadolu’nun renkleri bunlar aslında. İlhami hocanın renkleri de insana yaşam sevinci veriyor” dedi.
ATALAY’IN KİTABI YOLDA
İlhami Atalay ve öğrencisi Cemal Toy’un talebesi, yazar ve ressam Selvigül Kandoğmuş Şahin, öğrencilerin sergisinde bulunmaktan heyecan duyduğunu belirterek, “İlhami Hoca sınırlarınızı zorluyor. Bunu ise zamanla anlıyorsunuz. Hocamızın yıl içinde bir de kitabı çıkacak. Orada sanata dair tespitleri ve manifestosu yer alacak” dedi. İsmail Hakkı Gurbetçi ise eski ve yeni öğrencilerin eserlerinin yer aldığı sergiyi “Dönemimde öğrencilik yapan arkadaşlar, kendi ekol anlayışları için çırpınıyordu. Bugün hocanın yüreği, algısı ve doğayla olan ilişkisini olduğu gibi kopya eden öğrenciler görüyorum. Bu öğrenciler hocadan hızlıca istifade ederek, bayrağı ileriye götürecek” sözleriyle değerlendirdi.