Panama Yayınları arasından çıkan ressam ve yazar Ayşenur Bağlı’nın fantastik-macera türündeki romanı “Tiamat'ın Kolyesi”, uzun yıllardır gördüğü korkutucu rüyanın gizemini çözmeye karar veren Temmuz’un macerasını anlatıyor. Kitap zihinlerde yer etmiş kalıpları yıkarak fantastik, bilim kurgu, mitolojik ve tarihi ögeleri bir arada kullanmış. Zaman ve mekân kavramı yazarın hayal gücüyle birleşerek yeni bir boyut kazanmış.
Ressam ve yazar Ayşenur Bağlı’nın Panama Yayınları arasından çıkan “Tiamat'ın Kolyesi”, Temmuz’un Irak’a yaptığı yolculukla başlar. Temmuz, uzun yıllardır gördüğü rüyaların peşinden giderek kendisine anlatılan şeyi bulmaya karar verir. Eski Babil kentine ulaşır, bir semt pazarında Tiamat’ın kolyesini şans eseri satın alır. Gezisinin bir parçası olan Babil’in Asma Bahçeleri’ni ziyaret ederken kolye harekete geçer ve Temmuz’u esir alır. Zaman girdabıyla zamanda yolculuk yapmaya başlayan Temmuz’un ilk durağı Babil olur. Burada tanıştığı Sanherib ile birlikte Temmuz’un eve geri dönebilmesi için uğraşırlar. Babil Kulesi’ne ulaşan Temmuz, burada Kingu ile tanışır ve yedi katlı Babil Kulesi’ne tırmanmaya başlarlar. Her bir katında bambaşka bir sınavla karşılaşır, uzun bir arayışın sonunda kolyenin istediği ilk elementi bulurlar.
Kızıl Saray’ı bulmak için yola düşer
İkinci bölümde yeniden ortaya çıkan zaman girdabı, kahramanlarımızı kolyenin belirlediği değil, kendi istediği bir zamana, Endülüs’e taşır. Kordoba’da yaşanan bir savaşın ortasına düşen Temmuz ve Kingu, Ömer Hoca’nın yardımıyla Kızıl Saray’ı bulmak için yola düşer. Ömer Hoca’nın kendisine emanet ettiği Kurtuba’nın kalbini Kızıl Saray’a ulaştıran Temmuz, aradığı elementi bulabilmek için zamanda ileriye gitmek zorunda kalır. Ömer Hoca’nın arkadaşı olan Demirci Abdullah, Temmuz’a sedef kakma bir kutu verir ve zamanda yolculuğun sırrını öğretir. Kutunun içindeki haritanın gösterdiği adaya giden Temmuz ve Kingu, seyahat ettikleri gemi kaptanının da kendilerine katılmasıyla haritanın gizemini çözüp Kızıl Saray’ın tamamlandığı zamana giderler. Aslanlı Avlu’ya varmalarıyla kolye ihtiyacı olanı alır ve zaman girdabı yeniden ortaya çıkar. Kitabın üçüncü bölümünde ise Temmuz ve Kingu Asya’nın güzelliklerini içinde barındıran Bali’ye giderler. Temmuz kendini Bratan Gölü’nde yaşayan bir Uyapu olarak bulur. Keja ile arkadaş olurlar ve buradan kurtulmanın yolunu araştırırlar. Aradığı şeyinDewi Danu’nun tacı olduğunu anlayan Temmuz, tacı alabilmek için bir savaş başlatır ve destek istemek için diğer göl krallıklarına gider. Kitabın dördüncü bölümünde de Temmuz ve Kingu kendilerini Marduk’un yıldızı olan Jüpiter’de bulur. Kolyenin aradığı gücü bulmak hiç kolay olmayacaktır. Bir yandan araştırma yaparken bir yandan da hayatta kalmaya çalışırlar. Neon’la tanıştıktan sonra Temmuz için olaylar daha da karmaşık bir hal alır. Artık aşkı için bir seçim yapmak zorundadır. Kitabın son bölümünde de Tiamat’ın ihtiyacı olan tüm güçleri bir araya getiren Temmuz, kendini yine Babil’de bulur. Temmuz’un Babil’e dönmesiyle Tiamat, Marduk’a karşı savaşır ve onu yok eder.
Tarihte geçen gerçek olaylarla harmanlanarak yazılmış
Bu kitap zihinlerde yer etmiş kalıpları yıkarak fantastik, bilim kurgu, mitolojik ve tarihi ögeleri bir arada kullanmış. Zaman ve mekân kavramı yazarın hayal gücüyle birleşerek yeni bir boyut kazanmış. Son olarak fantastik bir macerada tarihsel öğelere yer vermiş olmasına rağmen tarihte geçen gerçek olaylarla harmanlanarak yazılmış.
