Raskolnikov'un suç savunusu

Dünyaca tanınan Rus roman yazarlarından biri olan Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, Suç ve Ceza'yı, küçük bir otel odasında ve kötü ekonomik şartlar altında 1866 yılında tamamladı. Kitap, geçim sıkıntısı hayatını bir çıkmaza doğru sürükleyen hukuk talebesi Raskolnikov'un, bir tefeci kadını ve kız kardeşini öldürdükten sonra yaşadığı iç hesaplaşmaları konu alır. Vicdanıyla büyük bir mücadeleye giren roman kahramanı bu azaba dayanamayarak suçunu itiraf eder. Fakat bu süre içerisinde suça dair ciddi mütalaalar geliştirir. Raskolnikov'un hakikatle örtüşen iç sesi, romanın etki gücünü zirveye taşır. Murat Belge yazarın dramatizasyon başarısı hakkında şunları söyler: “Dostoyevski, romancı olarak en büyük başarısını, fikren en fazla karşı olduğu insan tiplerini çizerken göstermiştir. Olağandışı bir “dramatizasyon” başarısı bu: Herkesin sonuna kadar “kendisi” olabilmesi ve hiç engellenmeden her şeyini ortaya koyabilmesi. Romanda pek az benzeri bulunabilecek bu polifoniyi oluşturmak için, Dostoyevski'nin zihninde bu “münazara”nın herhangi bir “galibi” olmaması gerekiyor.” Eserleriyle birçok 20. yüzyıl düşünürünü derinden etkileyen Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sından önemli bir bölümü, Raskolnikov'un suç savunusunu Ergin Altay'ın çevirisiyle okuyacaksınız... 80 şiirinin önemli kalemlerinden biri olan Hüseyin Atlansoy geçtiğimiz günlerde Hece Yayınları tarafından yayınlanan şiir kitabı Yarın Bekleyebilir'den “Acemi” isimli şiirinden bir bölümle sayfamızda. Şiirleri Diriliş, Yönelişler, Yedi İklim, Bürde, Kayıtlar, İpek Dili, Dergâh, Kaşgar ve Hece dergilerinde yayınlanan şairin yayınlanmış İntihar İlacı, Balkon Çıkmazında Efendilik Tarihi, Şehir Konuşmaları, İlk Sözler, Kaçak Yolcu, Karşılama Töreni isimli kitapları bulunuyor. 1990 Yazarlar Birliği Şiir Ödülü sahibi olan Atlansoy, gündelik ve belki sıradan olandan şiir çıkarma becerisine sahip usta bir şair. Muhalif bir duruşa sahip olan şair, belki de tam da bu nedenle ironik unsurları çokça kullanır. İlk şiirlerinden itibaren bir medeniyetin izini süren Atlansoy'un şiirinin sesi oldukça gürdür.