Türkiye’de son zamanlarda gündemden düşmeyen adli vakalar, toplumdaki korku ve endişenin artmasına neden oldu. Toplumu derinden etkileyen olaylara karşı şiddetin önlenmesine dair alacakları yeni kararları açıklayan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, uygulamaya koyacakları yeni sistemde her ailenin bir aile hekimi olduğu gibi, her hanenin Aile Bakanlığı’na bağlı bir aile danışmanının da olması yönünde çalışmalar başlattıklarını belirtti.
Vatandaşlar, artık ücretsiz bir şekilde danışmanlık hizmeti alacak. Alınan kararı Yeni Şafak’a değerlendiren Klinik Psikolog Rukiye Karaköse, “Aile Bakanlığımızın almış olduğu kararın çok yerinde bir karar ve toplum ruh sağlığı için mükemmel bir adım olduğunu düşünüyorum” dedi.
SEANS ÜCRETLERİNE HERKESİN DURUMU ELVERİŞLİ DEĞİL
Toplumsal değişimin hızlandığını belirten Karaköse, “Bu da beraberinde bazı uyum sorunlarını getiriyor. Aile içi iletişim sorunları, kuşak çatışması, özgüven eksikliği, akademik kaygılar, gelecek kaygısı, ekonomik sorunlar, okul ve iş yeri stresi, genetik yatkınlıklar ve travmalar başlıca sebepler arasında sayılabilir. Psikolojik destek almanın doğal ve normal bir süreç olduğu konusunda geçmişe göre mesafe kat ettik. Ancak bu durum hala istenen düzeyde değil. Hala toplumumuzun ciddi bir kesiminde psikolojik destek almaya karşı bir direnç ve ön yargı var. Sebeplerden biri bu. Bir diğer önemli sebep ise ruh sağlığı hizmetlerinin halen erişilebilir şekilde tüm toplumu kuşatacak bir biçimde sunulamıyor olması. Maddi olarak da herkesin karşılayabileceği ücretler değil ve henüz bu konuda yeterli devlet desteği yok. Bunlar da temel sebepler arasında.” ifadelerini kullandı.
BAKANLIK ÖNEMLİ BİR UYGULUMAYA İMZA ATACAK
Psikolojik desteklerin sağlık hizmetlerinde olduğu gibi sigorta kapsamına alınması gerektiğine vurgu yapan Karaköse, “Seans ücretleri asgari ücretli bir insanın düzenli terapi alması için maalesef uygun değil. Pek çok uzman belli bir indirimli danışan kontenjanı koyuyor ve imkanı kısıtlı insanlara bu şekilde hizmet sunmaya gayret ediyor. Ancak bu sadece uzmanların bireysel fedakarlıklarıyla çözülebilecek bir süreç değil. Vatandaşın bütçesi ile alınacak hizmet arasında böyle bir rakamsal boşluk oluştuğunda devletin bu hizmeti belli bir oranda finanse etmesi gerekir. Diğer sağlık hizmetlerinde olduğu gibi sigorta kapsamına alınması gerekir. Pek çok ülkede bunun benzeri uygulamalar mevcut. Aile Bakanlığımızın almış olduğu kararın çok yerinde bir karar ve toplum ruh sağlığı için mükemmel bir adım olduğunu düşünüyorum. Burada istihdam edilecek uzmanların mesleki anlamda iyi bir standardizasyonunun yapılması gerekir.” şeklinde konuştu.
“AİLE DANIŞMANLARI OLMASI GEREKİYOR”
Uzman Klinik Psikolog Şeyma Karaali, “ Aile danışmanlarının aile hekimliği bünyesinde olması gerektiğini uzun süreden beri düşünüyorum hatta her aile hekimliğinde bir psikolog ve bir psikiyatristin olması insanların almak istedikleri psikolojik tedaviyi ulaşılabilir kılmak açısından çok büyük faydalar sağlayacaktır. Biz kliniğimiz bünyesinde ücretsiz ve online olarak planladığımız bir çok eğitici seminer programları düzenliyoruz aynı zamanda psikolog arkadaşlarımız süper vizyon çalışmaları kapsamında uygun ücretli terapi hizmetleri sunuyorlar bir çok klinikte bu ve benzeri çalışmalar ulaşılabilirlik açısından sağlanmaya gayret ediliyor. Destek almaya ihtiyaç duyan birinin destek alabilmesi için her zaman bir yol olduğunu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
MADDİ GÜCÜMÜZ YETMİYOR
Seans ücretlerinin çok yüksek olmasından şikayetçi olan Amine Yücer (37) “Psikolojik danışmanlara ülkece çokça ihtiyacımız var bu ihtiyaç her zaman geri planda tutuluyordu. Ancak bakanlığın böyle bir karar alması çok isabetli olmuş. Özel kliniklerde psikolojik destek almak çok zor çoğu insanın maddi gücü yetmiyor. Verim alabilmek için en az 10 seans gitmek gerektiğini belirtiyorlar ve böyle olunca da seans ücretleri çok ciddi meblağlara tekabül ediyor. Bakanlığımızın bu şekilde bir adım atmaları toplumumuzun değerlerine sahip çıkması adına çok önemli bir çalışma olur. Birçok insanın psikolojik desteğe ihtiyacı var. Devlet hastanelerinde yoğun talepler olduğu için seanslar kısa tutuluyor ve maalesef verim alınamıyor. Bu çalışmayla birlikte seanslar alınarak gereksiz yere ilaç kullanan insanlarında önüne geçilerek minimuma indirilmiş olur.” dedi.