15 Temmuz şehidi, Yeni Şafak Foto Muhabiri Mustafa Cambaz’ın hatırasını yaşatmak için düzenlenen fotoğraf yarışmasında dereceye girenler Yeni Şafak’a konuştu. Bu yıl ilk kez açılan "Gazze" kategorisinde ödül alan Mustafa Hassona, “Fotoğraflarımla vermek istediğim mesaj, herkese ulaştı. Filistinliler de 15 Temmuz’da darbecilere karşı mücadele eden şehitler gibi birer kahraman” dedi.
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Çengelköy’de şehit düşen gazetemiz foto muhabiri Mustafa Cambaz adına üçüncü kez Mustafa Cambaz Fotoğraf Yarışması’nı düzenledik. Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda yapılan törende, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kazananlara ödüllerini verdi. “2023’e Damgasını Vuran Haber Fotoğrafları”, “Kültürel ve Tarihi Fotoğraflar”, “Yeni Nesil Fotoğraflar (Cep Telefonu Çekimi)”, “Yeni Nesil Fotoğraflar (Drone Çekimi)” kategorleri, “Hikâyeyi Tamamla” ve “Gazze Özel Ödülü” özel kategorilerinde dereceye giren fotoğraflar, tören alanında açılan sergide davetlilerin ilgisine sunuldu. Yarışmanın kazananları, duygu ve düşüncelerini Yeni Şafakla paylaştı.
ÖDÜL TASARIMINDA MEMLEKET VURGUSU
Gazetemizin şehit foto muhabiri Mustafa Cambaz anısına düzenlediğimiz yarışmanın ödül tasarımı da ayrı bir önem taşıyor. Kazananların elde ettiği ödülün ortasında yer alan haritada sol kısma Cambaz’ın doğduğu Gümülcine, sağ kısma ise çok sevdiği İstanbul yerleştirildi. Ödül, Cambaz’ın hem fotoğraf hem de memleket tutkusunun kalıcı bir simgesi olarak yarışmacılara verildi.
KATLİAMA DAHA ÇOK SES ÇIKARILSIN
“Gazze Özel Ödülü”nün sahibi, Gazzeli foto muhabiri Mustafa Hassona, İsrail katliamını fotoğraflarıyla dünyaya duyurmaya çalıştığını ifade etti. Hassona, ödül alan fotoğrafını 22 Ekim’de Gazze’nin Deir al-Balah şehrinde bulunan Mescid-i Aksa Hastanesi'nde çektiğini söyleyerek şunları dile getirdi: “İşgalci İsrail’in sivillere karşı işlediği acımasız saldırılar fotoğraf çekimlerimi çok zorlaştırıyordu. Her yer yıkıldı, birçok ölü bedene şahit olduk. Her şeye rağmen oradaki insanlık dramını dünyaya duyurmamız gerekiyordu. Yaşanan her hikayeyi insanlara aktarıyorduk. Fotoğraflarımla vermek istediğim mesaj, böylelikle herkese ulaştı. Başta Mustafa Cambaz olmak üzere tüm 15 Temmuz şehitleri, vatanı için canını verdi ve bu milletin kahramanı oldu. Filistin’de de masum insanlar bedel ödeyerek özgürlükleri için mücadele ediyor, onlar da birer kahraman. Gazze’de yaşanan katliamın bir an önce durmasını ve dünyanın bu konuda daha çok ses çıkarmasını diliyorum.”
FOTOĞRAFI DEPREMDE UMUT OLDU
6 Şubat depreminden en çok etkilenen Hatay’da çektiği “Mucize” isimli fotoğrafıyla “2023’e Damgasını Vuran Haber Fotoğrafları” kategorisinde Sergen Sezgin birinci oldu. Enkazdan 209 saat sonra kurtarılan kadının sevincini yakalayan Sezgin, “6 Şubat depreminde Hatay’da görev aldım. Bu büyük felaketin acısını insani olarak derinden yaşarken, bir yandan da mesleğimi yapmam gerekiyordu. Soğukkanlı kalıp, bölgedeki durumu en vurucu karelerle aktarmam gerektiğinin farkındaydım. Enkazdan çıkarılan kadının ellerini semaya kaldırıp şükrettiğini gördüm. Hemen fotoğrafladım” diye konuştu.
Yarışmaya Yeni Nesil (Cep Telefonu) kategorisinde katılan Hüseyin Türk ise yakın zamanda yaşadığı sağlık sorunu nedeniyle ailece zor zamanlar geçirdiklerini dile getirerek ödülün kendilerine umut olduğunu dile getirdi. Türk, “Yaz tatilini geçirdiğim Sinop Gerze’de, Kabotaj Bayramı sırasında ‘Yağlı Direkten Bayrak Kapma’ yarışması olduğunu öğrendim. Fotoğraf makinemi yanıma almamıştım. Ramazan ayı başında kalp krizi geçirdim. Hastane süreçleri, beni ve ailemi bir hayli sarsmıştı. Layık gördüğünüz ödül, bana ve aileme moral oldu” dedi.
MEKANLAR DA HÜZNÜ VE YASI GİZLER
"Hikayeyi Tamamla" kategorisinde “Demokrasi ve Özgürlükler Adası Özel Ödülü”ne “Yol” adlı fotoğrafıyla katılan Kudret Deniz Kalaycı, “Bazen çığlıklarla anlatamadığımız duyguları, bir fotoğraf karesiyle dünyaya duyurabiliriz. Mekanlar, tıpkı insanlar gibi içindeki hüzün, üzüntü ve yası gizler. Her ne kadar mutlu ve güzel görünseler de derinde bir yerde yas ve acı vardır. Fotoğrafımla yılların ardında kalan ama hiç bitmeyen bir acıyı yansıtmaya çalıştım” diye konuştu.
Geçtiğimiz aralık ayında Konya’da düzenlenen Hz. Mevlâna’nın 750. Vuslat Yıldönümü’nde çektiği fotoğrafla "Kültürel ve Tarihi Fotoğraflar" birinciliğini alan Mürsel Yağcıoğlu, Cambaz'a dair duygularını şöyle ifade etti: “Mustafa Cambaz ile aynı topraklarda doğup büyüdük. Ben Bulgaristanlı, o Gümülcineli. Bu yüzden ayrı bir sempatim var. Cambaz, Ulu Camileri çalışıyordu.
Ulu Camilerin öyküsü, Osmanlı’nın Balkan coğrafyasında yaptıklarıyla başlıyor. Bu da beni ona daha yakın hissettiriyor.”