Özel hayata sözleşme saldırısı

00:0016/10/2021, Cumartesi
G: 16/10/2021, Cumartesi
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

İncecik harflerle yazılmış uzun sözleşme metinleri veya bir ‘tık’la kabul edilmiş sayılan sözleşme hükümleri pek çok kişinin hayatını kâbusa çeviriyor. İnsanların kişisel verileri, GSM şirketleri veya dijital mecralarca para ile satılıyor. Hukukçular, sözleşme olsa bile kişisel verilerin satılmasının suç olduğuna dikkat çekiyor.

AYŞEMİNE ALİOĞLU

Korona salgınından sonra hayat giderek daha da dijitalleşti. Alışverişten, eğlenceye, eğitimden sağlığa kadar birçok alanda internetin hayatımızda kapladığı alan arttı. Ancak bu bir çok sorunu da beraberinde getirdi. Özellikle kişisel verilerimiz yasa dışı yollarla sık sık çalınmaya başlandı. Bu süreçte kişisel verilerimizin ortalara saçılmasının bir nedeni de, yüklediğimiz her uygulamada, yaptığımız her alışverişte ya da üye olduğumuz sosyal medya sitelerinde karşımıza çıkan kullanıcı sözleşmeleri oldu. Çok uzun ve teknik ifadeler içeren bu sözleşmeleri okumadan onayladığımız için, farkında olmadan çok sayıda taahhütte bulunuyor, verilerimize erişim ve paylaşımı dahil bir çok konuda ilgili tarafa sınırsız izin veriyoruz. ‘Gönüllülük esasına dayalı’ imiş gibi görünse de bazı platformlar sözleşme kabul edilmeden hizmet vermediği vatandaşlar mecburen onay vermek zorunda kalıyor.


SÖZLEŞMELER KISA VE NET OLMALI

Dayatma ile onaylatılan sözleşmelerle bilgilerimiz suç olduğu halde üçüncü kişilere veriliyor ya da para ile satılıyor. Bu dataların satılması vatandaşa ‘telefon tacizi’ olarak dönüyor. GSM şirketlerinden kolayca hat temin eden firmalar, kişisel verilerimizi kullanarak bu hatlar üzerinden vatandaşı taciz ediyor. Hukukçular online platformlarda dayatma ile onaylatılan sözleşmelerin hukuksuzluklar barındırdığını ve bu sözleşmelere çeki düzen verilmesi gerektiğini belirtiyor. Tek taraflı sözleşmelerin geçersiz olduğunu söyleyen Bilişim Hukuku Uzmanı Avukat Aslı Korkmaz, “Kanunda tek taraflı matbu olarak bilinen bir sözleşme silahlar eşitsizse ortada genel işlem yapılsa bile geçersizdir. Tüketici Mahkemesinde sözleşmeye karşı çıkıldığında kazanılabilecek haklar var. Tek tıkla kabul ettiğimiz sözleşmeler geçerli değildir.” dedi. Bu sistemin vatandaşların hayatına yeni girdiğini denetim mekanizmasında açığın bulunduğunu kaydeden Korkmaz, “Daha sıkı denetim şart. Ancak her sektörde bu mümkün olmuyor. Kullanıcıların sözleşmeleri okumadan imzalamasını isteyen şirketler bu yüzden sözleşmeleri uzun tutuyor. Sözleşmeler net ve kısa olmalı. Şu anda çok ciddi cezalar getirilmeye çalışılıyor” şeklinde konuştu.

Kişisel verilerin kullanımı hukuka aykırı

  • Vatandaşlara zorla imzalatılan sözleşmelerle telefon numaralarımızın elden ele dolaştığını aktaran Bilişim Hukuku Uzmanı Avukat Sinan Keskin de buna bir sınırlama getirilmesi gerektiğini belirtti. Keskin, “Kişisel verilerin kullanımı hukuka aykırıdır. Örneğin telefon numaramızı isteyen kişi bunu hangi amaçlarla kullanılacağını net bir şekilde açıklamak zorunda. Açık açık kişisel verileri aldığı zaman ne yapacağını belirtmesi lazım. Kullanıcı sözleşmesi uzun da olsa kısa da olsa oraya yazmakla bunu yapabilecekleri anlamı gelmiyor. Telefon numaraları özeldir kişisel verilerdir. Gerekli durumlarda kullanılmalı. Kendi kampanyalarında aldıkları bilgileri kullanamazlar. Amaç dışında kişisel veriler kullanılamaz” ifadelerini kullandı.

Rıza olmadan paylaşamaz

Ciddi yaptırımların bulunduğuna dikkat çeken Avukat Sinan Keskin, “KVKK yasasına aykırı. Şirketlerin boyutuna göre ceza veriliyor. Şikayetle peşine düşüyorlar. Şirketler KVKK’dan korkuyorlar. 50 bin liradan bir buçuk milyona kadar para cezası kesme yetkisi var. Firmanın hacmine göre cezalar değişiyor. Çok sıklıkla uygulanıyor. Aynı zamanda kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma rıza olmadan bir başkasıyla paylaşılamaz. Bu bilgilerin satılması verilmesi hukuka aykırı. Sözleşmenin olması hiçbir şeyi değiştirmez. Kişisel verilerimizi resmi kurumlar haricinde özel kurumlara vermemize gerek yok. Kişileş bilgilerinizi verdiğiniz yerin ne kadar önemli olduğuna bakılmalı. Bu bilgileri başka firmalarla paylaşıp liste haline getirilmesi Türk Ceza kanununda ağır ceza içermektedir. Hapis cezası vardır” dedi.

#GSM
#Aslı Korkmaz
#Bilişim Hukuku
#​Korona
#Sinan Keskin