Tüm dünyanın en önemli sorunu haline gelen koronavirüsü salgını sebebiyle birçok önlem alındı ve alınmaya da devam ediyor. #EvdeKal çağrısı tüm ülke ve dünya gündemine oturmuşken, evde güzel zaman geçirmek için evden çıkmadan, online kanallardan satın alınarak rahatlıkla okunabilecek gezi kitapları şöyle:
“Doğu Avrupa’da Yolculuk” Marquez’in 1950’lerde genç bir gazeteci olarak Frankfurt’tan yola çıkıp sırasıyla Doğu Almanya, Çekoslovakya, Polonya, Macaristan ve Sovyetler Birliği’ne uzanan yolculuğunu anlattığı bir günce. Aslında bir gezi kitabı yazmak için değil sosyalist düzeni irdelemek için yola çıkmış Marquez. Yolculuk esnasında yaşadıklarını, insanların konuşmalarını ve surat ifadelerini öyle detaylı anlatmış ki sanki o insanlarla sohbet ediyormuş hissini üzerinizden atamayacaksınız.
“Beş Şehir” Tanpınar’ın öğretmenlik yapmak için gittiği Ankara, Erzurum, Konya, Bursa ve İstanbul’un tarihi ve kültürel dokusunda yaşadığı deneyimleri anlattığı bir kitap.
“Beş Şehir”i okurken Tanpınar’la birlikte her bir şehrin geçmişinden ve kültüründen bilmediğiniz bir şey öğrendiğiniz bir yolculuğa çıkacaksınız.
Chicago, Seattle, New Orleans, Los Angeles gibi Amerika denilince akla gelebilecek her yeri dolaşan Kerouac, yolculuğu esnasında aldığı notlarla yazmış “Yolda”yı. Kerouac’un gezdiği, gördüğü yerleri ve oralarda hissettiklerini tasvir ettiği kitabı Yolda ile adeta Amerika’ya karış karış keşfe çıkacaksınız.
“İtalya’da Alacakaranlık” Lawrence’ın Frieda ile ilk önce Almanya’ya sonra İsviçre Alplerini geçerek İtalya’ya gittiği yolculuğu anlattığı bir gezi kitabı. Lawrence, bu yolculuk esnasında hayatlarına az da olsa dahil olduğu insanlar hakkındaki gözlemleriyle ve insanın kültürle ilişkisi üzerine derin yorumlarıyla bambaşka bir maceraya sunuyor.
“Bir Dinozorun Gezileri” Mina Urgan’ın hem Türkiye’de hem de dünyada gittiği yerleri anlattığı bir gezi kitabı. Evet, bu kitaba tam bir gezi kitabı diyebiliriz ama aslında kitap Urgan’ın gezip gördüğü yerler üzerinden anlattığı hayat hikâyesi.
Bodrum’dan başlayıp Anadolu’ya, İngiltere’den Amerika’ya kadar birçok yeri gezmiş Urgan’ın hayatında kendinizden parçalar mutlaka bulacaksınız.
“Yolculuk Günlükleri” Camus’nün 1946 yılında Amerika’ya, 1949 yılında da Güney Amerika’ya yaptığı gezileri anlattığı iki ayrı günlükten oluşuyor.
Amerika’yı Avrupalı bir gazeteci olarak keşfediyor Camus ve gelecekte adından söz ettirecek kitaplarını bu gezi esnasında tasarlıyor. Güney Amerika’ya ise artık tanınan bir yazar olarak resmi bir davet üzerine gidiyor ama hastalığı yüzünden yaşadığı sıkıntılarla mücadele veriyor. Camus ile Amerika’dan, Güney Amerika’ya uzanan muhteşem bir yolculuk hikayesine ortak olacaksınız.