Akademisyen Halim Gençoğlu, Osmanlı ve Güney Afrika arasındaki derin bağları gözler önüne seren önemli eserleri, Cape Town Milli Arşivi’ne bağışladı. Gençoğlu’nun büyük emekle oluşturduğu kütüphanesinden kıymetli yazma eserler ve nadide belgeler arşivde “Halim Gençoğlu Koleksiyonu” olarak yer alacak.
15 yıldır Güney Afrika’da bulunan Cape Town Üniversitesi Öğretim Üyesi Halim Gençoğlu, 24 Mayıs Uluslararası Afrika Günü kapsamında önemli bir işe imza attı. Gençoğlu, koleksiyonundan Güney Afrika ve Ebubekir Efendiyle ilgili eserlerin bir kısmını bağışladı. Türkçe, Afrikaans, Arapça, Fransızca, İngilizce ve Osmanlıca bin 300 kitabı ve Güney Afrika-Türkiye ilişkilerine dair 3 bin belgeyi Cape Town Milli Arşivi’ne hibe etti. Arşivin ilgili bölümü Halim Gençoğlu koleksiyonu olarak adlandırıldı.
DEDELERİNİN FOTOĞRAFINI GÖRÜYORLAR
Güney Afrika’nın İstanbul’u otorite olarak tanıdığını, iki ülke arasında 1850’den 1910’a kadar yazışmalar olduğunu ifade eden Halim Gençoğlu, yazışma ve mektupların Güney Afrikalı araştırmacılar için çok kıymetli olduğunu belirterek “Bana, ‘Sen şanslısın, hem Osmanlı arşivini hem de Cape Town’daki arşivi okuyorsun. Biz o şansa sahip değiliz’ diyorlardı. Güney Afrikalı araştırmacılar, artık arşive giriyorlar, çalışıyorlar. Toplaması yıllarımı alan bin 500 kitabı Güney Afrika Arşivine bağışladım. Eserler, bizimle münasebetlerinin anlaşılması açısından önemli” dedi.
Güney Afrika’da, Osmanlı âlimi Ebubekir Efendi sayesinde derin izler bıraktığımızı söyleyen Gençoğlu, ziyaretçilerin arşivde dedelerinin bir fotoğrafına rastlamasının mümkün olduğunu belirterek “Osmanlı arşivinden bulduğum fotoğraflarda dedelerinin, kendilerinde olmayan fotoğraflarını görüyorlar. Biz bir zamanlar Güney Afrika’ya çok büyük izler bıraktık. Koleksiyonla; Ebubekir Efendi nelerle uğraşmış, neler yazmış, onlar hakkında neler söylemiş görecekler. Bunun görünür olmasından Güney Afrikalı çok memnun. Arşivin önemini zamanla takdir edecekler” şeklinde konuştu.
BEYANÜDDİN YAKINDA TÜRKÇEDE
Gençoğlu, Ebubekir Efendi’nin kütüphanesindeki, “Ebubekir Efendi Cape Town İslam Mektebi” mühürlü eserlerden bağışlar yaptığını söyledi. Ebubekir Efendi'nin Beyan’ud Din’ini Türkçe’ye çevirdiğini müjdeleyen Gençoğlu şu bilgileri verdi: “Onlardan bir tanesi İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin yazdığı El-Fıkhu’l-Ekber. Ebubekir Efendi’nin kullandığı kitap 1840’ta basılmış. Bir cuma çıkışı, yaşlı bir amca vermiş, ‘Ailemde kıymetini bilen yok, sen daha iyi bakarsın’ demişti. Ebubekir Efendi’nin kütüphanesinden İsmâil Hakkı Bursevî’nin 200 küsur yıllık eseri Rûhu’l Beyân’ı bağışladım. Ebubekir Efendi’nin yazdığı Beyanüddin’i Afrikaanstan tercüme ettim, yakında Diyanet Yayınları’ndan çıkacak. Güney Afrikalılara yazdığı bu ilmihal, yüzyıllar sonra Türkçeye tercüme edilmiş olacak. Eserin sonuna orijinali de ilave edilecek. Önemli olan halkın ve araştırmacıların istifadesi. Ebubekir Efendi'yi ve buradaki Osmanlı mirasının daha doğru anlaşılması için bu çalışmaların incelenmesi lazım."
TİCARET BELGELERİ DE VAR DİPLOMATİK BELGELER DE
Belgelerin önemli bir kısmının Güney Afrika’da yaşayan aileler tarafından kendisine hediye edildiğini ifade eden Halim Gençoğlu, koleksiyonundaki diğer eserleri hayalindeki Ebubekir Efendi Müzesi’ne bağışlamak istediğini ifade etti. Gençoğlu, arşive verdiği belgeleri şöyle özetledi: “1850’lere kadar uzanan mektupların, hem Osmanlıca hem de Fransızca çevirilerini ve Sultan Abdülaziz’in yaptırdığı Mescidü’l-Aziz Camii’nin belgelerini bağışladım. 1830’larda Güney Afrika’ya Ankara keçisi, Türk kahvesi, tütünü, havlusu, lokumu ve sultana üzümü satmışız, tercüme ederek arşive verdim. Güney Afrika Müslümanları Osmanlı’ya 1878’den 1914’e kadar ciddi yardım yapmış. Şehit çocuklarına ve Osmanlı donanmasına para toplamış. Güney Afrika araştırmacıları bu belgeleri ilk defa görecek.”