Yeni Şafak

Oscar Ödülleri Gazze’deki soykırımı unutturmaya geliyor

Sevda Dursun
Sevda Dursun
01:0030/01/2025, Perşembe
G: 30/01/2025, Perşembe
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.

Cuma günü Türkiye’de vizyona girecek The Brutalist filmi, 2025 Oscar Ödülleri’nde 10 adaylık için yarışacak. Siyonizm’i aklamaya çalışan bu Holokost filmi, tarihin en büyük soykırımının yaşandığı Gazze’yi unutturmak için ödüle boğulacak. Anlaşılan Oscar Ödülleri ile Gazze soykırımı dolayısıyla ilk kez tüm dünyada tepki toplayan İsrail, temize çıkarılmak isteniyor.

Her yıl gerçekleştirilen Oscar Ödülleri, Los Angeles’taki yangınlar nedeniyle ertelendi ve 97’nci Oscar Adayları 23 Ocak’ta açıklandı. Ödüller ise 2 Mart’ta sunuculuğunu ABD’li komedyen Conan O’Brien’ın yapacağı törende sahiplerini bulacak. 2025 Oscar ödülleri için açıklanan adaylıklarda, Netflix’in bir trans hikâyesini anlatan İspanyolca müzikali “Emilia Perez” en çok dalda aday gösterilen filmler arasında ilk sırada yer aldı. “Emilia Perez”i “The Brutalist” ve “Wicked” izledi. Oscar’da 10 adaylık için yarışacak olan The Brutalist, tarihin en büyük soykırımı Gazze’de yaşanırken, Siyonizm’i aklamaya geliyor.

Tüm dünyanın kabul ettiği ve ilk kez İsrail’i suçladığı Gazze soykırımı yaşanırken, yine bir Semitizm filmine Akademi Ödülü verilecek. Üstelik Piyanist filmiyle 29 yaşında Oscar alan Adrien Brody, bir kez daha derbeder Yahudi rolüyle “En İyi Erkek Oyuncu” heykelciğini alacak. Cuma günü ülkemizde vizyona girecek The Brutalist, Oscar’ın habercisi olan 82. Altın Küre ödüllerinde de törene damgasını vurmuştu. Belli ki Yahudi Lobisi, Gazze soykırımı dolayısıyla ilk kez tüm dünyada tepki toplayan İsrail’i aklamak istiyor. Onlarca yıldır anlata anlata bitiremedikleri Holokost’u bir kez daha hatırlatarak, Gazze soykırımının izlerini silmeye çalışıyor.

PİYANİSTTEN MİMARA PARLAK ZEKALI YAHUDİLER

Brady Corbet’in şimdiye kadarki en iddialı projesi olarak lanse edilen “The Brutalist” filmi, Holokost’tan sağ kurtulan ve “Amerikan Rüyası”na koşan Macaristan’da doğmuş Yahudi mimarın yolculuğunu işliyor. 1947’de Philadelphia’ya hiçbir şeyi olmadan gelerek savaş sonrası Amerika’da hayatını yeniden inşa etmeye çalışan Bauhaus eğitimli Yahudi mimar Laszlo Toth (Adrien Brody), bir yandan da karısı Erzsebet ve yeğeni Zsofia’yi yanına aldırmaya çalışır. Bu sırada Laszlo’nun parlak zekasını fark eden zengin ve tanınmış bir sanayici, onu anıtsal bir topluluk merkezi olan enstitü projesinde çalışmakla görevlendirir. Laszlo, bu ilişkiler sayesinde eşi ve engelli yeğenini de yanına aldırır.

BİNYAMİN NETANYAHU DETAYI

Yahudi kimliğine birçok kez vurgu yapılan filmde ideolojik detaylara da yer verilir. Bunlardan biri Benjamin isimli birinin İsrail’e dönme planı. 1947’de Philadelphia’ya gelen mimar ve ailesinin 30 yılına odaklanan filmde, Laszlo’nun yeğeni Zsofia, Benjamin isminde bir Yahudi ile birliktedir ve bir akşam yemeğinde İsrail’e dönme kararlarından bahsederler. Çünkü Benjamin’in ailesi İsrail’dedir. Ne tesadüftür ki Gazze kasabı Binyamin Netanyahu da benzer tarihlerde Philadelphia’da bulunmuş, daha sonra İsrail’e gitmiştir. Hatta ismini de Benjamin olarak değiştirdiği kaynaklarda yer alıyor. Küçük detaylarla kocaman mesajlar veren Yahudi propagandası filminin son cümleleri, tam da İsrail’i anlatır nitelikte. Filmin ‘Son Söz’ başlıklı bölümünde, 1980’de Venedik Bienali’nde Laszlo Toth’un mimarlık kariyerini taçlandıran serginin açılışında, Zsofia’nın İsrail’de yetişen kızı şu sözleri söyler: “Yazarlar ne derse desin, önemli olan amaçtır. Oraya giden yol değil.” Siyonist devlet kurmak amacıyla çıkılan yolda katliamlar da bu şekilde aklanmış olur.

7 EKİM’DEN ÖNCE GAZZE ÖZGÜR MÜYDÜ?

  • The Brutalist’te rol alan İngiliz aktör Guy Pearce, filmin 17 Ocak’taki galasında Özgür Filistin rozeti takarak şu açıklamayı yapmıştı: “Şükürler olsun ki Gazze’deki tüm o insanlar evlerine geri dönebiliyor ve 6 Ekim’de olduğu gibi özgürce yaşayabiliyorlar.” Sanki Gazze veya Filistin’in diğer şehirleri 7 Ekim’den önce özgürmüş gibi…

DİĞER YANDA İŞGAL DEVAM EDERKEN

  • Bir tarafta 10 dalda adaylıkla Siyonizm güzellemesi yapılırken, öbür yanda Oscar Ödülleri’nin “En İyi Belgesel” kategorisinde aday olan İsrail’in Batı Şeria’daki işgalinin acımasızlığını gözler önüne seren “No Other Land” (Başka Ülke Yok) filmi var. Masafar Yatta kasabasında geçen “No Other Land”, İsrailli Gazeteci Yuval Abraham ve Filistinli Gazeteci Basel Adra tarafından yönetildi. Filmin büyük bölümü Adra’nın çocukluğuna dayanan ve babasının Filistin topraklarına el konulmasını durdurmak için İsrailli askerler ve yerleşimcilere karşı verdiği mücadeleyi gösteren görüntülerden oluşuyor. Siyonizm güzellemesinden sonra göz boyamak için gösterilen bu adaylığa, ödül verilip verilmeyeceği merak konusu.


#Soykırım
#Gazze
#Oscar Ödülleri
Yorumlar

Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.

Henüz yorum bulunmuyor

İlk yorumu siz yapın.

Kapat

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.