“Orta Doğu” neresi?

04:0028/10/2023, Cumartesi
G: 26/10/2023, Perşembe
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.

Hünkâr Karaca Yalçın Türk Romanında Orta Doğu adlı doktora çalışmasına “Orta Doğu Kavramı ve Orta Doğu Ülkelerinin Yakın Tarihine Genel Bir Bakış” başlığıyla giriyor. Yalçın bu başlık altında “Orta Doğu” kavramının ortaya çıkışından, petrolden savaşlara, bağımsızlık hareketlerinden terör örgütlerine pek çok konuyu ele alıyor.

Arif Ay

Adını bile İngilizlerin koyduğu bu bölge, insanlık tarihinin başlangıcından bugüne iyilikte de kötülükte de “en”leri bünyesinde barındırmış bir bölgedir. Medeniyetlerin en büyüğü burada kurulmuş, savaşların, isyanların, felaketlerin, acıların en büyüğü bu bölgede yaşanmış, insanlığı kurtuluşa çağıran en büyük din burada doğmuş, peygamberler bu topraklarda yaşamış, en büyük yer altı ve yer üstü zenginliklere bu coğrafya sahip olmuş.

Bu coğrafyada olup bitenler tarihin konusu olduğu kadar edebiyatın da konusu olmuştur. Şiirden romana, edebiyatın pek çok türünde “Orta Doğu” hep yer almıştır. Şairler, yazarlar insanlığın kalbinin attığı bu bölgeye ilgisiz kalmamışlar, burada olup bitenleri eserlerinin konusu yapmışlardır. İnsanlar, bu bölgede yaşananları tarih kitaplarından çok, şiirlerden, romanlardan öğrenip etkilenmişlerdir. Bu etkilenmeyi sağlayan unsur, hiç kuşkusuz dilin, daha geniş anlamıyla sanatın gücüdür.

Hünkâr Karaca Yalçın’ın Türk Romanında Orta Doğu (Paradigma Akademi Yayınları, Mayıs 2023) adlı doktora çalışmasını adeta bir roman okur gibi okudum; sevinçten çok acı ve hüznün başat olduğu bir roman… Bu büyük emek ürünü çalışmayı yöneten Prof. Dr. Mehmet Törenek hocaya ve bin sayfalık bu çalışmayı iğneyle kuyu kazarcasına ortaya koyan Hünkâr Karaca Yalçın’a teşekkür ediyorum.

Hünkâr Karaca Yalçın, çalışmasına “Orta Doğu Kavramı ve Orta Doğu Ülkelerinin Yakın Tarihine Genel Bir Bakış” başlığıyla başlar. Bu başlık altında, “Orta Doğu” kavramının ortaya çıkışından, bölgenin kaynaklarının en başında gelen petrolden savaşlara, bağımsızlık hareketlerinden terör örgütlerine pek çok konu ele alınır.

ORTA DOĞU KAVRAMINA ELEŞTİRİ

Türkiye’yi de içine alan, Mısır, Arap Yarımadası, Körfez bölgesi, İran ve Irak’ı da kapsayan bölgeyi İngilizler “Orta Doğu” olarak adlandırır. Bu adlandırma sorgulanmadan, ne hikmetse, Müslümanlar da dâhil herkes tarafından kullanılmaya başlanır. İlk yenilgimiz de bir bakıma, İngilizlerin kendi coğrafi konumlarına göre yaptıkları bu adlandırmayı kullanmakla başlar. Sonrası malum, beş yüz yıla yakın Osmanlı Devleti tarafından yönetilen ve vatan parçası yapılan bu coğrafya, Osmanlı’nın yıkılışı ile başta İngilizler olmak üzere Avrupa’nın ve ABD’nin sömürgesi haline gelir.

“Orta Doğu’da Meydana Gelen Savaşların Türk Romanına Yansıması” başlığı altında Haçlı Seferleri’nden günümüze pek çok savaş, romanlara yansıyan taraflarıyla irdelenir. Haçlı Savaşları’nı konu alan ilk roman Ahmet Mithat Efendi’nin Süleyman Musli adlı romanıdır. Ahmet Mithat Efendi o etkili üslubuyla şu tespiti yapar romanda: “Tevârîh-i şinâsân-i ihvana hafi olmadığı veçhile Pierre Lermit gibi cinnet-i mutlakası husûsunda tarihin asla şüphesi olmayan bir mecnun sözüyle bütün Avrupa yerinden oynamış ve güya Kudüs-i Şerif’ten ve hatta imkân müsaade edecek olsa bütün rûy-ı arzdan ehl-i İslâm’ı ihraç edip itikatlarınca zulemât-ı İslamiyye’yi envar-ı diyânet-i Mesîhiyye ile izâle için ta Avrupa’nın içlerinden beri derlenerek Kudüs-i Şerif’e kadar bir seyl-i belâ gibi akıp gelmişti.” (S. 47)

Bu romanı takiben Zuhurî Danışman’ın Balak Gazi romanı, Reha Çamuroğlu’nun Selahaddin el Kürdi romanı, Hüseyin Karatay’ın Selahaddin Eyyubi, Ömer Rıza Doğrul’un Hasan Sabbah Cennet Fedaileri romanı, Ebubekir Subaşı’nın Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi, Oktay Tiryakioğlu’nun Hilalin Gölgesinde Bir Ömür Selahaddin Eyyubi, Ali Emre’nin Selahaddin Eyyubi Şarkın Kartalı, İsmail Bilgin’in Kudüs’teki Son Osmanlı-Iğdırlı Onbaşı Hasan, Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın Uluç Reis isimli romanlar takip eder.

KERBELA KANAYAN YARA

Bölgenin kanayan yarası Kerbela olayı da yine pek çok romana konu olmuştur: Necmi Onur’un Kanlı Kerbela, Daniş Remzi Korok’un Kerbela Şehitleri, Bekir Yıldız’ın ve Zalim ve İnanmış ve Kerbela, Ahmet Turgut’un Aşkın Şehidi, Fırat Dede’nin Derin Yara Kerbela, Coşkun Mutlu’nun Hasan Sabbah Alamut Dağlarının Asi Rüzgârı, Orhan Yeniarasın Kerbela Ateşi, Ahmet Haldun Terzioğlu’nun Alamut’un Piri Hasan Sabbah adlı romanlarda bu acı yüklü olay çeşitli yönleriyle ele alınır. İnsanın yüreğini burkan sahneler betimlenir: “Zalimlerden birisi başını kesti peygamber torununun. Mübarek başını bir mızrağın ucuna taktılar. Üzerinde değerli ne varsa soyup yarı çıplak bıraktılar başsız kalmış bedenini. Nasıl bir kinse, nasıl bir zalimlikse yaptıklarıyla yetinmeyip atlarla çiğnediler. Sonra da çadırların arasına dalıp adeta çapulcular gibi yağmaya başladılar.” (S. 84)

Yavuz Sultan Selim ve Şah İsmail’in Çaldıran ovasında karşılaşmaları ve Şah İsmail’in yenilgisi ile sonuçlanan Çaldıran Savaşı da bazı romanların konusu olmuştur: Oğuz Özdeş’in Yavuz’un Pençesi, Ebubekir Subaşı’nın Cihan Padişahı Yavuz Sultan Selim, Feridun Fazıl Tülbentçi’nin Yavuz Sultan Selim Ağlıyor, Okay Tiryakioğlu’nun Aslan Pençeli Şair Padişah Yavuz Sultan Selim Han adlı romanlar çalışmada başvurulan eserlerdir.

186 ROMAN İNCELENMİŞ

Hünkâr Karaca Yalçın bu çalışmasında sadece savaşlara yer vermemiş; toplumsal olayları, mekânları, kültürel değerleri, inançları, mezhepleri, tarihi kişileri de yine romanların rehberliğinde irdelemiştir. Yazar: “Bu çalışmada 1877 yılından 2021 yılına kadar yayınlanmış yüz sekse altı roman incelenmiş ve çıkarımlar bu roman üzerinden yapılmıştır. Başlangıç yıllarında Haçlı Osmanlı mücadelesine yer veren romanlar, daha sonraki yıllarda dağılan Osmanlı ve Arap isyanlarında Arapların aldıkları tavır üzerinde durmuşlardır” der. (S. 972)

Geçtiğimiz yıllarda gündeme gelen Kut’ül Amare Savaşı da yine pek çok romana konu olmuştur. Çalışmada yer alan bu romanlar: İskender Fahrettin Sertelli’nin Hint Yıldızı Yogoda, Sakın Beni Okuma, Kemal Tahir’in Kelleci Mehmet, Attila İlhan’ın Sırtlan Payı, Selma Fındıklı’nın Saray Meydanında Son Gece, Tarık Buğra’nın Küçük Ağa, Bekir Subaşı’nın Dicle’nin Son Türküsü Kut’ül Amare, Sevinç Çokum’un Ağustos Başağı, Hasan Basri Bilgin’in Kut’ül Amare Osmanlı’nın Son Zaferi, aynı yazarın Mehmet Fazıl Paşa romanı, İlhan Tarus’un Kurtuluş Savaşı Üçlüsü romanlarından kimi bölümler canlı sahneler olarak aktarılır. Kut’ül Amare’de sıkıştırılan İngilizlerin açlık sorunuyla karşı karşıya kalmaları ve atları, katırları kesmeleri söz konusu sahnelere bir örnektir: “General Townshend yine de şehirdeki kıtlığı önleyebilmek için 1.100 atın kesilmesine onay vermişti. Bir yandan da Rus Generali Baratof’ın Irak’a ne zaman geleceğini soruşturuyor, Alymer’in de artık kendisine 10 -20 km mesafede olmasına rağmen önündeki Osmanlı birliklerini geri atarak Kut’ül Amare’ye gelmesini istiyordu.” (s.144)

Bu coğrafyada savaşların, isyanların ve bin bir türlü acıların yanında eğlence geceleri de Bin Bir Gece Masallarını aratmaz: “Yorgunluğumuza rağmen Suriye’nin bu fesat ve sefahat ocağında tarihi bir gece geçirmeyi ben de istiyorum. Şam’ın eğlence âlemleri kendimi bildim bileli hayalimde yaşıyordu. Burada çoktandır yerleşen arkadaşlar bunları anlata anlata bitiremiyorlar. Burada Arap ve Yahudi ırklarının kaynaşarak peyda ettikleri bir melez halk var ki Suriye’nin sıcak ikliminde bilhassa bizim gibi daha şimalden gelenler için çok cazibeli görünüyor” der, roman kişilerinden bir asker. (S. 635)

Yazarın bu çalışmada başvurduğu diğer romanlar: Ercüment Ekrem Talû’nun Kan ve İman, Kemal Tahir’in Kurt Kanunu, Burhan Cahit Morkaya’nın İhtiyat Zabiti, Yüzbaşı Celal, Ahmet Haldun Terzioğlu’nun Enver Paşa, Sultan Genç Osman, Bekir Büyükarkın’ın Gün Batarken, Bir Sel Gibi, Lütfi Parlak’ın Genç Osman, Nasıralı Meryem Oğlu İsa, Sudan Gelen, Okay Tiryakioğlu’nun IV. Murad Gürz ve Zafer, Tecelli Sercan Sırma’nın İyiyi ve Kötüyü Bilme Ağacı, İsmail Bilgin’in Fazıl Paşa, 57. Alay Filistin, Kuşçubaşı Eşref, Refik Halit Karay’ın Yer Altında Dünya Var, Yezidin Kızı, Sürgün, Nilgün, Çete, Kemal Bilbaşar’ın Zühre Ninem, Ayşe Övür’ün Sahra 1911, Reşat Nuri Güntekin’in Miskinler Tekkesi, Son Sığınak, Çalıkuşu, Ahmet Çevik’in Tutsak Yıllar, Ece Temelkuran’ın Düğümlere Üfleyen Kadınlar, Muz Sesleri, Nureddin Taşkesen’in Nekbe 1948, Leyla İpekçi’nin Şehrim Aşk, Ahmet Alpan’ın Dost Bombaları, Kutsal Topaloğlu’nun Cuma Günü Uçmayan Kuş, İsmail Keskin’in Kaktüs Ağacının Sürgünü, Bahadır Yenişehirlioğlu’nun Aşk Çölü, Vahit Taha Kurutlu’nun Yemen’imde Aşk Var, M. Turan Tan’ın Cehennemden Selam, Attila İlhan’ın Dersaadette Sabah Ezanları, Bıçağın Ucu, Haco Hanım Vay, Hıfzı Topuz’un Meyyale, Taif’te Ölüm, Ebubekir Subaşı’nın Sultan IV. Murad Han, Şükrü Altın’ın Medine Müdafaası- Fahreddin Paşa, İskender Pala’nın Kervan, Mihmandar, Abum Rabum, Esat Mahmut Karakurt’un Çölde Bir İstanbul Kızı, Ali Kemal’in Fetret, İki Hemşire, Çölde Bir Sergüzeşt, Lütfi Parlak’ın Anadolu Fidanlarının Gidip De Dönmediği Yer Yemen, Nedim Gürsel’in Allah’ın Kızları, Zekeriya Bican’ın Azap Günlerinde Harput Yemen Sarıkamış, Mehmet Niyazi Özdemir’in Yemen Ah Yemen, Yazılmamış Destanlar, Mustafa Sami Şepitçi’nin Yemen Sızısı, Haldun Çubukçu’nun Yıldızsayan, Suzan Samancı’nın Halepçe’den Gelen Sevgili, Zülfi Livaneli’nin Huzursuzluk, Durali Yılmaz’ın Kutup Yıldızları, Sami Özbil’in Çöl Kimseyi Sevmiyordu, Ali Haydar Haksal’ın Sevgili’nin Hak Dilli Arkadaşı Hz. Ömer Radiyalhu Anh, Vejdi Bilgin’in Enes’in Günlüğü, Solmaz Kamuran’ın Ceviz Ağacı, Alan Mikail’in Osman’ın Ağacı Altında, Vâlâ Nureddin’in Leke, Faruk Duman’ın İncirin Tarihi, Refik Özdek’in Gece Yarısı Güneşi, Ayfer Tunç’un Aziz Bey Hadisesi, Halit Ziya Uşaklığil’in Nesli Ahir, Şebnem Pişkin’in Kudüs Kırmızısı, Can Orhun’un Ex Libris Ya Da Pertev Efendi, Ömer F. Oyal’ın Sürgün Ruhun Rüya Defteri, Nihan Kaya’nın Buğu, Semiha Ayverdi’nin Aşk Budur-Aşk Bu İmiş, Fazlı Necib’in Dehşetler İçinde, Saraylarda Mecnunlar, Semih Nafiz Tansu’nun Çarlara Baş Eğmeyen Dağlı, Niyazi Ahmet Banoğlu’nun Şahin Reis, Hekimoğlu İsmail’in Minyeli Abdullah, Halide Edip Adıvar’ın Seviye Talip, Bekir Fahri İdiz’in Jönler, Vedi Necdet’in Afrika’da bir Türk Genci-Trablus Çöllerinde, Batuhan İşcan’ın Yolculuğun Gölgesinde Cinayetler, Halit Payza’nın Çöl Fedaisi Kuşçubaşı Eşref, Suzan Sözen’in Siyah Zambak, Emre Caner’in Kaplumbağa Terbiyecisi, Başak Sayan’ın Nigedar, Turgut Güler’in Son Cihangir Sultan Dördüncü Murad Han, Necati Kanter’in Bürde-Bir Hırka-i Saadet, Nazan Bekiroğlu’nun Nar Ağacı, La Sonsuzluk Hecesi, Yusuf İle Züleyha, Ercüment Ekrem Talu’nun Meşhedi ile Devri Âlem, Nurdan Damla’nın Aşka Adanmış Bir Ömür Hazreti Hatice, Hamdi Tayfur’un Kusay, Veysel Tekelioğlu’nun Yitik Balta, Ebubekir Hazım Tepeyaran’ın küçük Paşa, Gülseren Ergin’in Yorgun ve Yaralı, Zebercet Coşkun’un Haçin ve Çallıyan Efendi, Vodinalı Hüseyin Remzi’nin Sevda-yı Medfûn yahut Safâhât-ı İstibdat, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Hüküm Gecesi, Namık Kemal’in Cezmi, Abdullah Ziya Kozancıoğlu’nun Seyit Ali Reis, Selami İzzet Sedes’in Babil Melikesi, Ümit Aktaş’ın Musa ve Yol Arkadaşı, Melike Çakmak’ın Hz. Yusuf, Müslim Akil Avcı’nın Nizam-ı Âlem Büyük Selçuklu, Mehmet Coral’ın Hz. Ayşe romanlarıdır.

“Yazının icat edildiği, ilk dinlerin doğduğu, ilk medreselerin inşa edildiği, ilk ticari haraketliliklerin yaşandığı bu bölgenin etkisi doğal olarak sanat eserlerinde de görülmektedir” diyen Hünkâr Karaca Yalçın’ın bu çalışmasını özellikle siyasilere ve diplomatlara öneririm; çünkü, “Orta Doğu” dünya durdukça insanlığın gündeminde kalmaya devam edecektir.



#edebiyat
#aktüel
#tarih