Elveda Rumeli, Kurtlar Vadisi ve son olarak da Büyük Sürgün Kafkasya...Oynadığı her dizide kötü adamı canlandıran Elveda Rumeli'nin Dimitri'si Luran Ahmeti, bu kez TRT1 ekranlarında yayınlanan ve daha ilk bölümüyle büyük beğeni toplayan Büyük Sürgün Kafkasya dizisi ile seyircinin karşısına çıktı.1944 yılında Stalin'in emriyle sürgün edilen Ahıska Türklerinin trajik hikayesini konu alan dizi, binlerce insanın sahipsiz ve unutulmuş üzüntülü bir hikayesini ele alıyor. Geçmişte bu tür acıları birebir yaşamış olan ve dizide acımasız bir Rus askerini canlandıran Arnavut oyuncu Luran Ahmeti ile bir araya geldik. Ahmeti"Bizim yaşadığımız acıları kimse yaşasın istemem. O kadar ağırdı ki bize yapılanlar. Dizide canlandırdığım karakterle o askerlerin bize yaşattığı zulmü tam manasıyla anlatamadım. Çünkü insanlar bunların gerçek olmadığını düşünüp bir komedi yaptığımızı zannedebilirdi"şeklinde konuşuyor.
Luran Ahmeti, Yugoslavya doğumlu, Makedonya'da doğup büyümüş bir Arnavut olarak tanımlıyor kendisini. Elveda Rumeli'nin çekimleri için geldiği İstanbul'u memleketi benimseyen Ahmeti hala İstanbul'da yaşıyor. Burada evlenip yuva kuran ve çok sevdiği oyunculuğa çeşitli dizilerde rol alarak devam eden Ahmeti'nin ailesi ise Kosova'da yaşıyor. Edebiyatçı olan ve komünizmi sevmeyen bir babanın evladı olan Ahmeti,geçirdiği o zor günleri bir türlü hafızasından silemediğini söylüyor .Anne ve babası Arnavut olduğu için işten çıkarılan ve sürgün hayatı yaşadığı o günleri 'acı hatıralar' olarak tanımlayan Ahmeti "Bunlar bir çocuk için yeterince ağır şeyler. Bir gün okulun 10 metre yakın olurken bir sonraki gün 10 km uzağında oluyor.Mahalle arkadaşların bile olmuyor" diyor. Doğup büyüdüğü ülkede azınlık olarak yaşamını sürdüren Ahmeti " Biz yaşamımız boyunca hep özgürlük için savaştık. Eşitlik nedir bilmedik. İstanbul ve Amerika'da kimse Arnavut olduğum için beni suçlamadı.Her zaman Türkiye'ye büyük sevgi ve saygı duyuyorum.Bu yüzden ailemi burada kurdum ve çocuğumu burada büyütüyorum"ifadesini kullanıyor.
Hala Kurtlar Vadisi dizisinde oynayan Luran Ahmedi, Büyük Sürgün Kafkasya için çok olumlu tepkiler aldıklarını söylüyor. Yayınlanan ilk bölümüyle büyük beğeni toplayan ve 4 bölümlük dizi olmasına rağmen iyi bir reyting sıralamasına sahip olan dizi için Ahmeti "Umarım Büyük Sürgün Kafkasya gibi dizilerin devamı gelir.Ben bir yapımcı olsaydım bu tür dizilerin daha çok yapılması için çaba sarf ederdim.Çünkü tarihi ve gerçekliği konu alan diziler oldukça insanlar gerçekleri daha iyi bir şekilde görmüş oluyor.Ama bu acıları hiçbir zaman gerçek anlamda anlatamayız. İnşallah bu diziyle anlatmak istediklerimizi bir nebze olsun anlatabilmişizdir."şeklinde konuşuyor.
Yine bir göç olgusunu işleyen Elveda Rumeli dizisinde eşkiya rolüyle ekranlara gelen Ahmeti'ye bu dizinin senaristleri tarafından Büyük Sürgün Kafkasya dizisi için oyunculuk teklif edilmiş. Makedonyalı bir Arnavut olduğu için bu dizide rol alması istenen Ahmeti, bunu seve seve kabul etmiş. Elveda Rumeli gibi bu dizinin de çekimlerinin de Makedonya'da gerçekleştiğini belirten Ahmeti "Ben her zaman kötü adam rolünde oluyorum. Bunu seviyorum çünkü kötü karakterlerle oyunculuğunuz daha ön plana çıkmış oluyor. Bu dizide bir Rus komiseri canlandırıyorum. Savaşlardan önce kominist bir ülkede hep Slavlarla birlikte yaşadım. Onlar benim hayatımın bir parçası oldu ve onların neler yaptığını çok iyi biliyorum. Sevmediğim ve nefret ettiğim bir rolü canlandırdım. Bunu yapmak bir oyuncu gerçekten çok zor" diyor.
1998-99 yıllarında yaşanan Kosova Savaşları'nı bizzat yaşayan Ahmeti, kan donduran ve tüyler ürperten sayısız olaya şahit olmuş." Bu acıları anlatmaya değil bir saat bir ömür yetmez" diyen Ahmeti, Üsküp'te konservatuarda öğrenci olduğu sırada tanıştığı bir genç kadının yaşadığı olayı anlatırken o günlere adeta yeniden gidiyor:" Üniversitede mülteci arkadaşlarıma yardımcı olurken tanıştığım genç kadının yaşadığı olaylardan çok etkilendim. Bu kadın ve ailesi Kosova Savaşı döneminde evlerinde kuru ekmek ve pilav yedikleri sırada Sırplar evlerini basmış. Orada beşikte öylece uyuyan bebeği gözlerini kırpmadan öldürmüşler. Savaş dünyanın en kötü şeyi. Bu yüzden sadece dizilerde olsun"diyor.
Dünyadaki kötülüklerin sorumlusu olarak her zaman Amerika'nın gösterildiğini belirten Ahmeti'ye göre asıl sorumlu Rusya. Yıllarca iç içe yaşadığı Rusların son derece acımasız ve ırkçı olduğunu söyleyen Ahmeti "Yaşadığım olaylar bende o kadar derin izler bırakmış ki onlardan hala korkuyorum ve onlara güvenmiyorum. Hayatım boyunca da onlarla arkadaşlık etmeyeceğimi düşünüyorum.Büyük Sürgün Kafkasya gibi dizilerle Rusların kimler olduğunu ve toplum olarak bizlere neler yaşattığını geenç nesil de öğrensin istiyorum" şeklinde konuşuyor.
Luran Ahmeti,geçtiğimiz Nisan ayında vizyona giren Limonata adlı sinema filmiyle izleyicilerle buluşmuştu. Makedonya'da yaşayan ve ölümcül bir hastalığa düşen bir babanın yıllarca göremediği oğlunu İstanbul'a gelip aramasını konu alan ve dram ile komediyi bir arada veren bu filmin yanlış bir zamanda vizyona girdiğini düşünen Ahmeti "Filmin yeterince tanıtımı yapılmadı. İnternette fazlaca izlendi ama gişede fazla izlenmedi. Onun ikincisini çekersek izlenebileceğini düşünüyorum"diyor. Ahmeti, ilerleyen dönemlerde dizi ve sinema filmi projelerindeki çalışmalara ara vermeden devam etmek istediğini söylüyor.