Usta hikâyeci Mustafa Kutlu, önceki gün “Zehir Gibi Okuyanlar Grubu”nun söyleşi programına katıldı. Kutlu, “Başkanın Adamları” kitabının kritik edildiği etkinlikte, bir eserin eleştirel bir gözle okunup incelenmesinden mutluluk duyduğunu belirtti. Eserin, Bosna Hersekli yönetmen Emir Kusturica’nın filmlerine benzediğini ifade eden Kutlu, filmi çekilirse coşkulu bir yapımın ortaya çıkacağını belirtti.
Gazetemiz yazarı, usta hikâyeci Mustafa Kutlu, mayıs ayında çıkardığı son kitabı “Başkanın Adamları”nın söyleşi ve imza gününe katıldı. “Zehir Gibi Okuyanlar Grubu”nun Siyer Vakfı’nda düzenlediği etkinlikte üyeler, yazarla birlikte kitabını kritik etti. Eseri derinlemesine okuyan katılımcılar; yazara sorular sordu, hikâyenin ortaya çıkış serüvenini dinledi. 2022 yılında Süheyla Poyraz tarafından kurulan ve yaklaşık 30 kişiden oluşan grup, her ay düzenli olarak bir kitap okuyor ve belirlenen günde eseri konuşmak için toplanıyor. Çoğu kez yazarların da davet edildiği buluşmaların bu ayki konuğu, Mustafa Kutlu oldu. Buluşmada, iyi insanların öyküsünün anlatılmasının önemi üzerinde duruldu.
ÇIKIŞ NOKTASI TÜRK TOPLUMUNUN DEĞİŞİMİ
Okurlarının yorumlarını büyük bir dikkatle dinleyen Kutlu, konuşmasında son dönem edebiyatının “kötüleri anlatmak modası”nı takip ettiğini söyledi. Bu yüzden sık sık yazdıklarının eleştirildiğini ifade eden usta yazar, güzel insanları anlattığı “Başkanın Adamları”nın ortaya çıkışını katılımcılarla paylaştı. Kutlu, eserin filmi çekilirse coşkulu bir iş ortaya çıkacağından bahsederek şunları dile getirdi: “Ana işim, Türkiye’deki toplumsal değişim. Türk toplumu nereden nereye gidiyor? Giderken neyi kaybediyor, neyi kazanıyor, bunu bir festival hikâyesinden çıkarıyoruz. Festivalin sonu bir karnavala, sinema filmine dönüyor. Şemsettin Başkanın arayıp da bulamadığı bir şey oluyor. Ulusal bir festival yapacakken uluslararası oluyor. Bosnalı, Emir Kusturica diye bir arkadaş var, onun yaptığı filmlere benzer. Filmi çekilse çok güzel, coşkulu bir Kusturica filmi olabilir.”
BÖYLE GRUPLARIN OLMASI NE GÜZEL
Kitabı satır satır okuyup notlar çıkaran bir ekiple olmanın kendisine büyük mutluluk verdiğini ifade eden Kutlu, “Bu kadar çalışılıp gelinmiş, bunların söylenmesi, bir yazarın dinlenmesi... Kitaplarımın okunmasından memnun olmayacağım da ne yapacağım? Bir yazar için en büyük mutluluk... Gerçek manasıyla içine nüfuz edilmiş, notlar çıkarılmış, sorular yerli yerinde sorulmuş, cevaplar alınmış. Bir kitabın eleştirel bir gözle, yazarına sorular sorularak incelemeye tabi tutulmasından daha hoş bir şey olamaz. Böyle grupların olması ne kadar güzel” yorumunu yaptı.
GRUPTA EMEKLİ DE VAR ÖĞRENCİ DE
“Zehir Gibi Okuyanlar Grubu”nun kurucusu yazar Süheyla Poyraz, erken yaşlardan itibaren kitaplarla ilgilendiğini, bu kapsamda da okuma grubunu kurduğunu belirtti. Poyraz, gruptan ve etkinliklerinden şöyle söz etti: “Hakikaten zehir gibi okuyoruz. Grupta edebiyatçıdan öğrenci ve emekliye kadar çeşitli meslekten insanlar var. Yaklaşık 30 kişiyiz, 3-4 haftada bir toplanıyoruz. Çağırabileceğimiz yazarları davet etmeye de gayret ediyoruz. Mustafa Kutlu da bu vesileyle bizimle buluştu. Çok verimli bir toplantı oldu.” Grubun üyelerinden Hamza Bekik ise bu faaliyet sayesinde hem sosyalleştiklerini hem de kültürlendiklerini söyledi. Bekik, “İnsanlar bu kitapları okuduğunda veya yeni fikirler edindiklerinde hayata bakış açıları değişebiliyor. Grubun iyi tarafı şu: Sosyalleşiyoruz. Kitap okuma dışında piknik veya sohbet etkinlikleri de düzenliyoruz. Yazarlarla, başka insanlarla tanışıyoruz, tavsiyeler alıyoruz. Bunlar bize hem sosyalleşme, hem aydınlanma sağlayıp hayata geniş pers-pektiften bakma şansı veriyor” diye konuştu.