Türk sinemasında sağ ideolojinin doğmasına vesile olan yönetmenler arasında bulunan Mesut Uçakan filmlerinde dini hassasiyetlere dikkat eden bir yönetmen olarak adını duyurdu. Uçakan ile Müjde Ar’ın başrolde yer aldığı Lanet filminden yola çıkarak 70’li ve yılların sinema dünyasına yolculuğa çıktık. Uçakan, Filmin maliyetini karşılamak için 9 film makarasıyla Avrupa’yı gezdim diyor.
Reis Bey, Ölümsüz Karanfiller, Anne ya da Leyla, Kavanozdaki Adam, Sevda Kuşun Kanadında adlı yapımlarda imzası bulunan Mesut Uçakan, 70’li yıllardan itibaren dini hassasiyetleri gözeten bir yönetmen olarak tanınmaya başlandı. 1977’de seyirciyle buluşan “Lanet” adlı filmde Müjde Ar’ı oynatan, Necip Fazıl Kısakürek mısralarına yer veren Uçakan o günleri, “Türkiye’nin dört bir yanından gelen arkadaş grubu olarak Milli Türk Talebe Birliği içinde bir sinema kulübü kurduk. Geçen szeon TRT'de yayınlanan Sevda Kuşun Kanadında dizisinde de buna değindik. Üniversite öğrencileri olarak kendi inancımızı sinemaya aktarmak için ciddi bir heyecan içindeydik” sözleriyle anıyor. Bir yanda Yücel Çakmaklı öncülüğündeki Milli Türk Talebe Birliği, bir yanda Kemal Tahir düzleminde ilerleyen Halit Refiğ, Metin Erksan’ın oluşturduğu Türk Filmleri Arşivi varmış. Sinematek ise dünyadaki komünist film örneklerini ülkeye getirip solcu sinemacıları yetiştiriyormuş. İdeolojik çatışmalar içerisinde sağcı, solcu, İslamcı, Marksist, Ülkücü, Komünist ayrımı olduğuna değinen Uçakan, “Sinemada birlik sağlanabiliyordu. Açık oturumlar yapılmaya ve iyi dostluklar kurulmaya başlandı” diyor.
Mesut Uçakan 1977 yılında “Lanet” adlı filmi çekmek için kolları sıvamış. Ünlü Rus yazar Dostoyevski’nin bir romanından uyarlanan filmin hikayesi, vicdan azabının sonuçlarını anlatıyor. Solcu gencin, Müslüman idealist üniversite hocasını öldürmesi ve sonrasında pişman olmasıyla başlayan filmin sonunda bu gencin arkadaşı olan Müjde Ar, dayanamayıp kendini yakıyor. O meşhur son sahnede dublör bulamayan yönetmen, yanan kadın rolünü kendisi oynamak zorunda kalmış. Uçakan, Müjde Ar’ın filme dahil olma süreci hakkında ise şunları söylüyor: Film negatifleri çok pahalı, film yapmanın maliyeti epey yüksekti. Işıkçımız, görüntü yönetmenimiz, star oyuncumuz, dağıtımcımız olmadığı gibi sinemaya para yatıracak iş adamımız da yoktu. Dönemin ultrastarı Müjde Ar, Ertem Eğilmez’in emir yerine geçen önerisiyle filme dahil oldu. Bunu duyan Adanalı bir film dağıtıcısı beni arayıp ‘Müjde Ar’ı dini filmde oynatacakmışsın, doğru mu?’ diye sordu. Evet deyince filmin Adana bölgesindeki dağıtımını satın aldı.
Üniversitede Kredili Yurtlar Kurumu’nda kaldıklarını belirten Uçakan, film için maddi kaynak bulma hikayesini şöyle anlatıyor: “Para bulmak için herkes memleketine gitti. İşçiden, esnaftan, memurdan ‘Müslüman halkımızı sinemada cihada davet ediyoruz’ yazılı broşürlerle filmin parasını çıkartmıştık.” Yalnız kalınca bayrak yerde kalmaz deyip daha da hırslandığını söyleyen Uçakan, “Lanet filminin maliyetini karşılamak için 9 makarayı yanıma alıp Almanya’ya gittim. Hitler döneminden kalma bir film makinesi bulduk. Kamyonun arkasına yükleyip sinema sinema dolaştım. Almanya’dan başlayıp Avusturya, Hollanda gibi yerlerdeki Türk derneklerine, gurbetçilerin çok olduğu yerlere gidip filmi gösterdim. Sağolsunlar çok ilgi gösterdiler. Filmin yönetmeni olarak sahneye çıkıp seyircilere hoş geldiniz dedikten sonra makarayı takıp makinistlik yapıyordum” diyor. Şimdi o ekiptekilerden kimi bir tekkeye çekilmiş, kimiyse Hollywood’da yoluna devam ediyor.
Yönetmen Yücel Çakmaklı Bir Adam Yaratmak, Minyeli Abdullah, Çile, Kurdoğlu, Osmancık, Küçük Ağa gibi pek çok dizi ve filmde dünya görüşünü filme aktardı. Mesut Uçakan'ın öncü olarak gördüğü Yücel Çakmaklı milli sinemanın kurucusu olarak biliniyor.
Çakmaklı'nın kendilerine örnek olduğuna değinen Uçakan, "Açık oturumlarda, festivallerde milli sinemanın temellerini attı. Görüşlerini hem söylüyor hem de beyazperdeye taşıyordu. Birleşen Yollar filminde Türkan Şoray'ı başörtülü olarak oynatması büyük yankı uyandırmıştı" diyor.
Lanet adlı filmin kamera arkasında çekilen bu karenin hikayesini yönetmen Mesut Uçakan şöyle anlatıyor: “Şule Yüksel Şenler’in başkan, Emine Erdoğan’ın yardımcı olduğu İdealist Hanımlar Derneği filmdeki mevlid sahnesinde rol aldılar. Şule hanım sık sık sete gelir bize yardımcı olurdu. Bu fotoğraf mevlid sahnesinin hatırasıdır. Müjde Ar kıyafeti kendisi getirmişti. Dernekteki hanımlar daha sonra filmin galasında Müjde Ar ile bir araya geldiler. Müjde Ar sahneye çıktığında 'Mücahide Müjde' diye tempo tuttular.”