Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez 15 Temmuz FETÖ darbe girişimiyle ilgili İl Müftüleri Olağanüstü İstişare Toplantısı'nda açıklama yaptı. FETÖ'nün hain askerleri ile ilgili konuşan Prof. Dr. Görmez, kendilerini muhabbet fedaileri olarak tanıtan güruhun aslında husumet fedaisi olduklarını söyledi. Meydanlarda direniş gösterenlere teşekkür eden Prof. Dr. Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın milletin yanında olduğunu kaydetti.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez 15 Temmuz FETÖ darbe girişimiyle ilgili İl Müftüleri Olağanüstü İstişare Toplantısı'nda açıklama yaptı.Darbeye kalkışan vatan haini grubun yıllardır yaptıkları çalışmalara değinen Prof. Dr. Görmez, kendilerini muhabbet fedaileri olarak tanıtan FETÖ yandaşlarının aslında husumet fedaileri olduklarını söyledi. Prof. Dr. Görmez konuşmasında şunları kaydetti:
"Zaman içerisinde dini motifli bir ihanet şebekesine dönüştüğü ve beyin yıkama, hile, şantaj gibi yollarla ele geçirmeye çalışmıştır. Masum insanların duygularını çalarak, din duygularını istismar ederek, mistik hezeyanlarla, aldattıkları masum insanları kandırmıştır. Yıllardır kendilerini muhabbet fedaileri olarak bize lanse eden topluluğun artık husumet fedaisi oldukları hakikate dönüşmüştür. Diyanet İşleri Baş olayın vuku bulmaya başladığı andan itibaren aziz milletimizle aynı yerde saf tutmuş. Camilerimizi, selalarımızı milletimizle buluşturmakta gecikmemiştir. Bu vesile ile yaşadığımız bu dehşet saatlerinin ilk anlarından itibaren müftüsünden imamına hemen hepsini saygıyla yürekten kutlarız. Gönüllülerimiz, meydanlarda bu kumpası gerçekleştirmeye çalışanların çabalarını boşa çıkarmıştır.
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev yapan herkesin yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim ve Peygamberimizin sünneti, yüce İslam'ın bilgisi ışığında hareket etmemesi gerekmektedir. Bölücü, ayrıştırıcı, ötekileştirici asla müsaade edilmeyeceği, tekelci tutumlara izin verilmeyceği, başta bu yapı olmak üzere dini yapılarla maruf olanların, istismar edenlerin başkanlıktaki mevcudiyeti korunmayacaktır.
İslam dünyasının yakın geçmişinde milleti birbirine düşürme, kamu düzenini boza, siyasi kargaşa çıkarma yaşanan ortamlardan yeni terör şebekelerinin üretilmesine asla izin verilmemelidir. Şimdi inanış, düşünce yaklaşımlarını bir kenara bırakarak her bir vatandaşın şimdi bizimle yanı mahalleyi aynı şehri paylaşan her bir memleket evladının canını kendi canımız gibi aziz malını kendi malımız gibi değerli, ailesini kendi ailemiz gibi bilme vaktidir. Şimdi ülkemizin maddi manevi kazanımlarına sahip
Şerefli milletimizin bekasına yönelmiş, hukukuna tecavüz edilmiş bu ihanet hareketine karşı soylu direniş aynı zamanda bir adalet ve merhamet direnişi olarak anılmalıdır. Hep birlikte politik mülahazalarla hepimizi tek yürek olmalıyız. Toplumsal varlığımızı tüm menfaatlerimizin üzerinde tutan Başkanlığımızı milletin ve İslam'ın emrimde olmaya devam edecektir. Allah vatanımızı ve milletimizi aziz eylesin. Hepinize teşekkür ediyorum."