Türk-İslam tarihinin büyük savaşları arasında gösterilen ve Anadolu'nun Türk yurdu olmasını perçinleyen Miryokefalon Savaşı'nın izleri Konya'da araştırılacak.
Anadolu'nun Türk yurdu olmasında büyük önem taşıyan, Bizans İmparatorluğu ile Selçuklular arasında gerçekleşen Miryokefalon Savaşı'nın izleri gün yüzüne çıkarılacak. Selçuklular ile Bizans İmparatorluğu arasında gerçekleşen savaşın Konya'da yapıldığına dair yüzey araştırmaları, arkeolojik kazılar ve jeo-radar çalışmalarıyla ortaya çıkarılacak. Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Çaycı: "Henüz araştırmaların başındayız. Sahadaki arkeolojik çalışmalar, bundan sonraki süreçte savaşın lokasyonunu daha net şekilde ortaya koyacak. Ama bir ipucu yakaladık, onun peşinden gideceğiz" ifadelerini kullandı.
Bizans İmparatoru 1. Manuel Komnenos ve Anadolu Selçuklu Sultanı İkinci Kılıçarslan komutasındaki iki ordunun 1176'da karşılaştığı Miryokefalon Savaşı'nın, Konya kent merkezine yakın bir bölgede gerçekleştiği ağırlık kazandı.
Türk-İslam tarihinin sonuçları itibarıyla en büyük zaferlerden biri olarak gösterilen ve Anadolu'da Türk hakimiyetinin perçinlendiği savaşın yeri konusunda çeşitli araştırmalar yapıldı.
Kaynakları inceleyen tarihçiler, savaşın geçtiği yerin coğrafi özellikleri ve kaynaklardaki bazı bilgilere dayanarak Miryokefalon'un Bağırsak Deresi'nde yapıldığı görüşünü ortaya koydu.
Bu gelişmeler ışığında Konya Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz günlerde Kızılören Mahallesi sınırlarında yer alan Bağırsak Deresi'nde zaferin yıl dönümü etkinlikleri düzenledi.
Akademisyenlerin ve konusunda uzman kişilerin katılımı ile düzenlenen panelde, savaşın Konya sınırları içinde yapıldığı görüşüne işaret edildi.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Çaycı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bizans İmparatoru Manuel'in, Türkleri Anadolu'dan çıkarmak için 100 bin kişilik Haçlı Ordusu ile Konya yakınlarına geldiğini söyledi.
Savaşın Batı ve İslam dünyası açısından son derece önemli sonuçlar doğurduğuna dikkati çeken Çaycı, "Manuel, önce 1146'da Konya'yı muhasara altına almıştı ve o zaman elde edemediği zaferi kazanmanın peşine düştü. Ancak sonu yine hezimet olacaktı. Selçuklular, bu savaşı İkinci Kılıçarslan'ın dahiyane stratejisi ile kazandı." dedi.
Çaycı, savaşın nerede yapıldığına dair farklı görüşlerin zikredildiğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
- "Coğrafi deliller ve tarihi verilerle savaşın Konya'ya yakın yerde olduğu ortaya konuldu. Bağırsak Boğazı ve Asar Kalesi önündeki bölgede bu savaşın gerçekleştiği tarihi kaynaklarda ifade edilen bir durumdu. Batılı araştırmacılar bunun mekanını tespit edememişti. Kaynaklarda Çivril bölgesi geçtiği için Denizli civarında olabileceğini söylediler. Dolayısıyla Denizli'de 4-5 noktada savaşın gerçekleştiğine dair hipotezler ortaya konuldu. Son araştırmalar, coğrafi yapı ve diğer bilgiler birleştirildiğinde dikkatler Asar Kalesi eteklerine ve Konya'ya çevrildi. İlim aleminde yeni bir tartışma başladı. Bu savaşın mekanı Çivril mi, Isparta mı, Konya mı? Deliller ortaya konulduğunda, savaşın Konya'da yapıldığına dair kanaat ağır basıyor."
Osmanlı döneminde bölgenin, Akşehir sancağına bağlı "Çimeneli nahiyesi" olduğunu vurgulayan Çaycı, şöyle devam etti:
- "Manuel'in savaş sonrasında İngiliz imparatoruna yazdığı mektupta, savaşın yapıldığı yerle ilgili 'Çivril-Çimen' ifadesi büyük oranda Beyşehir yakınlarındaki Çivril ve vadisini ifade edildiğini ortaya koyuyor. Bir başka güçlü ifade ise bu savaşın Konya'ya bir günlük yürüme mesafesinde yapıldığı bilgisidir. Konya'nın 40 kilometre güney batısında bulunuyoruz. Coğrafi gerekçeler, vadinin uzunluğu ki kaynaklarda 10 millik mesafe ifadesi var, akan su, arazinin yapısı, güney eksendeki yamaçların yükseltisi, kuzey eksenin daha basık oluşu, bütün deliller bu bölgede yapıldığını destekliyor. Henüz araştırmaların başındayız. Sahadaki arkeolojik çalışmalar bundan sonraki süreçte bu savaşın lokasyonunu daha net şekilde ortaya koyacak. Ama bir ipucu yakaladık, onun peşinden gideceğiz. Arkeolojik araştırmaları yapmadan 'yüzde yüz Konya' demek mümkün değil."
Çaycı, savaşın Haçlılar ile İslam ordusu arasında geçtiğine işaret ederek, Bizans İmparatoru'nun Türkleri Anadolu'dan çıkarmak için Hristiyan dünyasından asker istediğini, hazırladığı ordunun Haçlı Ordusu olduğunu bildirdi.
Haçlı Seferleri'nde hedefin Kudüs olduğuna değinen Çaycı, bu haçlı seferindeki amacın ise Anadolu Selçuklular'ın başkenti Konya olduğunu aktardı.
Çaycı, Miryokefalon'un Türklerin Malazgirt Zaferi'nden sonra Anadolu'nun kaderini belirleyen savaş olduğunu vurgulayarak, şöyle dedi:
- "Bu savaş kaybedilmiş olsaydı bugün Anadolu'da varlığımızdan söz etmek mümkün olmayabilirdi. Kaynaklar, savaşın bir gün sürdüğünü ifade eder. Doğu ve batılı kaynaklar da bunu söylüyor. İkinci Kılıçarslan'ın stratejisi ile savaş kısa sürdü. Selçuklular, boğazın tepelerini tutuyor ve arazi şartlarını da kullanarak buralardaki doğal siperlerden yararlanıyor. Buradan taş gülleler, ok ve mancılıkla Bizans ordusuna saldırıyor. Böylelikle savaşın gidişatını 24 saat gibi bir kısa sürede kendi lehine çeviriyor. Bizans kaybediyor ama Manuel'in esir alındığına dair emare yok. Sonunda yapılan bir anlaşma var. Siyasi ve askeri sonuçları olan bu antlaşmaya göre İkinci Kılıçarslan, Selçuklu'nun geleceğini de düşünerek batıdaki iki kalenin yıkılmasını istiyor. Bu, sonraki süreçte Türklerin batıya ilerlemesinin önünü açacaktır."