Osmanlı İmparatorluğunun yükseliş döneminin baş mimarı olan Mimar Sinan, Kanuni döneminde 28 yıl, II. Selim döneminde 8 yıl ve III. Murad döneminde de 14 yıl olmak üzere toplamda 50 yıl hizmet verdi.
Osmanlı klasik mimarisinin şekillenmesinde büyük rol oynayan Mimar Sinan, 1489 yılında Kayseri’nin Ağırnaz köyünde doğdu. Babasının adı Abdülmennan dedesinin adı da Dülger Yusuf’tur.
Ortaya çıkardığı eserlerle Osmanlı Türk mimarisini zirveye taşıdı. Birçok mimar onun eserlerinden birini gerçekleştirebilmek için ömürlerini harcarken, Mimar Sinan ömrü boyunca gerçekleştirdiği eserleriyle tüm dünyayı etkiledi.
Devşirme zamanında İstanbul’a getirildiğinde Yeniçeri olarak yetiştirilmek üzere acemi ocağına yerleştirildi. Burada yedi yıl eğitim aldıktan sonra yeteneğine bağlı olarak köprücüler sınıfına alındı. Bu andan itibaren de İstanbul’un en önemli ustalarıyla çalışma ve ders alma şansı yakaladı. Bu ustaların arasında Beyazıt Camii’nin ustası Mimar Hayrettin de bulunmakta. Ancak Mimar Sinan’ın yeteneğini geliştiren en önemli unsur, çıktığı seferlerde görüp incelediği sanat eserleriydi.
1521 yılında Kanuni ile Belgrad seferine, 1522 yılında da Rodos seferine katılır. Sinan yeteneğini ilk olarak Macaristan seferinde gösterir. Prut nehrinin üzerine 13 gün gibi çok kısa bir zaman içinde oldukça büyük ve yüksek bir köprü inşa etti. Mimar Sinan’ın en verimli olduğu dönem 1539 yılında mimarbaşılığa geldiği yani bugünkü adıyla Bayındırlık Bakanlığına getirildikten itibaren başlamakta.
1. Süleymaniye Camii İstanbul
2. Şehzade Mehmet Camii İstanbul-Fatih
3. Mihrimah Sultan Câmii – Üsküdar’da, iskelede
4. Selimiye Camii– Edirne Merkez’de
5. Sokullu Mehmed Paşa Camii-İstanbul-(Azapkapı)
6. Atik Valide Camii-İstanbul Üsküdar
7. Mustafa Paşa Camii-İstanbul-Eyüp
8. Güzelce Kasımpaşa Camii-İstanbul-
9. Bali Paşa Camii-İstanbul- Kasımpaşa
10. Kılıç Ali Paşa Camii-İstanbul-(Tophane’de),
11. Rüstem Paşa Camii Tekirdağ
12. Sinan Paşa Camii-İstanbul-Beşiktaş
1. Rüstem Paşa Medresesi-İstanbul-Fatih
2. Semiz Ali Paşa Medresesi-İstanbul-Fatih
1. Süleymaniye Külliyesi-İstanbul-Fatih
1. Atik Valide Sultan Darülkurrası-İstanbul-Üsküdar
2. Sokollu Mehmet Paşa Darülkurrası-İstanbul-Eyüp
3. Sultan Süleyman – Süleymaniye Darülkurrası-İstanbul-Fatih
1. Sultan Süleyman-Süleymaniye Darüşşifası-İstanbul-Fatih
1. Şehzade Mehmet Türbesi-İstanbul-Fatih
2. Kanuni Sultan Süleyman Türbesi-İstanbul-Fatih
3. Arap AhmedPaşa Türbesi (Fındıklı’da),
1. Atik Valide Sultan Hamamı-İstanbul-Üsküdar
2. Kılıç Ali Paşa Hamamı-İstanbul-Beyoğlu, Tophane
2. Hürrem Sultan Hamamı-İstanbul Sultanahmet
4. Hürrem Sultan Hamamı-Mihrimah Sultan Hamamı Edirnekapı
6. Haseki Sultan Hamamı (Bahçekapı’da),
1. SultanSüleymân İmâreti (Süleymaniye’de),
2. Haseki Sultan İmâreti (Mekke’de),
3. Haseki Sultan İmâreti (Medîne’de),
Su Yolları Kemerleri
1. Bend Kemeri (Kağıthâne’de),
2. Uzun Kemer (Kemerburgaz’da),
3. Mağlova Kemeri(Kemerburgaz’da),
4. Gözlüce Kemer (Cebeciköy’de),
5. Müderris köyü yakınındaki kemer (Kemerburgaz’da).
6. Kırık Kemer
1. Büyük çekmece Köprüsü,
2. Silivri Köprüsü,
3. Mustafa Paşa Köprüsü (Meriç üzerinde),
1. Kervansaray (Sultan Süleymân İmâreti yakınında),
2. Kervansaray (Büyükçekmece’de),
3. RüstemPaşa Kervansarayı (Rodosçuk’ta),
4. KebecilerKervansarayı (Bitpazarı’nda),
1. Saray-ı atîk tâmiri (Beyazıt’ta),
2. Saray-ı cedîd-i hümâyûn tâmiri (Topkapı’da),
3. Üsküdar Sarayının tâmiri (Üsküdar’da),
4. Galatasarayın eski yerine yeniden inşâsı (Galatasaray’da),
1. Buğday mahzeni (Galata Köşesinde),
2. Zift Mahzeni (Tersâne-i Âmirede),
3. Anbar (sarayda),
Yirmiyedi metre çapındaki büyük kubbe, zeminden itibaren tedricen yükselen binanın üzerine gayet nisbetli ve ahenkli bir şekilde oturtulmuştur. Sükûnet ve asaleti ifade eden bu sade ve ahenkli görünüşü ile Süleymaniye Camii, olgunlaşmış bir mimariyi temsil etmektedir.Sekiz ayrı binadan meydana gelen Süleymaniye Camii ve Külliyesi, Fatih’ten sonra şehrin ikinci üniversitesi olmuştur.
Süleymaniye Cami ‘nin eski ağalar kapısının karşı köşesinde, yol ayrımında üçgen bir alandadır. Önde som mermerden yapılmış bir sebil görülmektedir. Sebilin arkasındaki ufak mezerlıkta 6 sütunlu, üstü örtülü ve etrafı açık türbede Mimar Sinan’ın mezarı bulunmaktadır. Türbesini ölümünden az önce kendisi yapmıştır. 1933 yılında Mimar Vasfi Egeli tarafından restore edilmiştir. Sandukanın uçları ile üzerindeki burma kavuk, mermerdendir. Sokağa bakan demir parmaklıklı bir pencereden türbe görünür.