
Milli Görüş Hareketi''nin dünden bugüne hikayesini kaleme alan Nureddin Nebati, laiklik karşıtı görülen ve sistem dışına itilmek istenen hareketin, bu çerçevede geçirdiği değişimi dile getiriyor.
Genel anlamıyla ''halkın kendi kendisini yönetmesi'' olarak tanımlanabilecek demokrasi içerik olarak yıllar içinde büyük gelişme göstermiştir. Demokrasiye dair kabul edilen temel iki kavramın özgürlük ve eşitlik olduğu nazara alındığında bu kavramların içeriğinin gelişmesiyle birlikte demokrasinin de gelişeceğinden şüphe yoktur.
Ancak demokrasinin farklı kültür ve coğrafyalarda uygulanma şekli farklı sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Özellikle 20. yüzyıldan sonra demokrasi farklı grupların benimsediği ve her sistemin içini dilediği gibi doldurduğu bir kavrama dönüştürülmüştür.
Yazar Nureddin Nebati, ''Milli Görüşten Muhafazakar Demokrasiye'' geçiş sürecini anlattığı kitabında öncelikli olarak Türkiye''nin demokrasi deneyimini daha iyi anlayabilmek için eski Yunan''dan günümüze kadar olan demokrasi tartışmalarını ele almış. Milli Görüş Hareketi''ni daha iyi anlayabilmek için de özellikle Osmanlı''nın son dönemlerinde Tazminat sürecinin oluşturduğu Batının üstünlüğü anlayışına tepki olarak doğan İslamcılığı irdelemiş.
Milli Görüş hareketinin partileri hep aynı gerekçe ile kapatılmıştır: Laiklik karşıtı olayların odağı olmak. Yazar, Fazilet Partisi ''her şeye rağmen merkeze eklemlenebilmek adına politikasızlığı bile kabul eden bir parti izlemini verir'' diyor, FP''nin politikasının da ''kapatılmaktan kurtulmak'' olduğunu belirtiyor.
Fazilet Partisi''nin kapatılmasının ardından Milli Görüş hareketinin gelenekçi kanadı Saadet Partisi''ni kurarken, yenilikçi kanat ise Ak Parti''yi kurdu. Ancak belirtelim ki, Vural Savaş''ın, eski Refah Partililerin Fazilet Partisi''ne geçmesi üzerine ''gözlerinin yaşına bakmam Fazilet''e dava açarım'' ve Fazilet Partisi için ''%99 oy alsanız da yine kapatırım'' sözleri Ak Parti''nin Milli Görüş''ten muhafazakar demokrasiye geçişinin de ip ucunu vermektedir. Şüphesiz ki Tayyip Erdoğan ve Ak Parti''nin çekirdek kadrosu, partinin kurulması ile Milli Görüş ile aralarına bir mesafe koymuşlardır. Kitapta ifade edildiği üzere bu durum zorunlu bir manevra, daha sorunsuz ve meşru bir kimlik arayışının tezahürüdür. Nitekim yazar bu durumu, yapmış olduğu değer anketi çerçevesinde ''Ak Parti ile İslamcı Milli Görüş hareketi arasındaki farkın söylemsel olduğunu, temelde kadroların İslama ve İslamcı harekete bakışının aynı olduğunu'' ifade ediyor.
Yazar, AK Parti''nin varlık koşullarını meydana getiren zemini ve partinin bu gelenekten farklılaşan ve benzer kalan yönlerini analiz etmektedir. AK Parti''nin kurulmasıyla sonuçlanan dönüşüm sürecinin anlaşılması; ancak hareketin tarihi, içinden çıktığı gelenek ve bu geleneğin dayandığı kod ve semboller, modernlikle kurduğu ilişkinin analiz edilmesiyle mümkündür. Yazar, Milli Görüşçü partiler olan Milli Nizam, Milli Selamet, Refah ve Fazilet partilerinin siyasi çizgileri, geçirdikleri dönüşüm ve AK Parti''nin doğuşuna giden süreci bu analizlerle birlikte değerlendirmektedir.
AK Parti''nin Milli Görüş geleneğinden ne ölçüde farklılaştığını ve bu gelenekle ne ölçüde benzeştiğini çok boyutlu bir okumayla tahlil eden yazar, Milli Görüş hareketinin tarihsel dönüşüm ve kırılma çizgisini betimlerken, diğer taraftan kitap, AK Parti teşkilat üyelerinin değer algıları üzerine yapılan ilk kantitatif çalışma özelliğini taşımaktadır.
Milli Görüşten Muhafazakâr Demokrasiye
Nureddin Nebati
Alfa Yayıncılık
2014
370 sayfa
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.